Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde kaçak bir maden ocağında, elektrik akımına kapıldığı söylenen Yetkin Taş, bir araçla Kilimli Semt Polikliniği’nin önüne bırakılıyor!
Zonguldaklı Yetkin Taş ölüyor!
Yetkin’i, Kilimli Semt Polikliniği'nin önüne bırakan kişi, adli kontrolle serbest kalıyor!
Ocak sahibi ise tutuklanıyor!
Olay kapanıyor!
Hayır kardeşim, bu olayı böyle kapatamazsınız!
Kapatırsanız, daha çok Yetkinler ölür!
Daha çok yetimler kalır!
Biz, neden Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’na, “Yetkin Taş’ın cenazesine neden katılmadınız?” diye soruyoruz!
Çünkü Zonguldak insanının sahipsiz bırakıldığına inanıyoruz!
Yetkin Taş’ın ölümündeki tavrın aynısı, Zonguldak Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde de sürüyor!
Okul Müdürü Adnan Karakurluk’un derhal açığa alınması gerekirken, "bakanlık müfettişi, valilik teftişi" derken, olay sulanıyor!
Şimdi neyi planlıyorlar, biliyor musunuz?
Adnan Karakurluk’u kim şikayet etmiştir?
Filanca şikayet etmiştir!
O zaman onu da alalım!
İstedikleri, bir daha kimse yolsuzluğa, arsızlığa, hırsızlığa, çocukların garip bırakılmasına, etsiz kalmalarına ses çıkarmasın istiyorlar!
"Zonguldak yönetilmiyor, idare ediliyor" derken, söylemek istediğimiz bu!
Zonguldak’ı "idare" eden değil, "yöneten" biri olsa, Zonguldak Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki sorun bir telefonla çözülür!
Zonguldak Gazi Mustafa Kemal Ortaokulu’ndaki sorun yarım telefonla çözülür!
Zonguldak Gazi İlkokulu’ndaki sorun bile sayılmaz!
Bizim yöneticilerin anlayışı şöyle...
Aman koltuğumuz sallanmasın!
Aman orucumuz bozulmasın!
Aman ayranımız dökülmesin!
Aman gözümüz seğirmesin!
Olan, Zonguldak’ın çocuklarına oluyor!
Devlet parayı veriyor ama İmam Hatipli çocuklar et yiyemiyor!
Et yemişler gibi evrak imzalatılıyor!
Sonra müfettiş arıyor!
Prensip gereği kurum dışında ifade alamazlarmış!
Zonguldak’ın çocukları prensip gereği kurumlarında et yiyemiyorlar!
Ama olsun!
Valimizin keyfi yerinde!
Milli Eğitim Müdürünün keyfi yerinde!
Alırlar bir-iki kişiyi görevden!
Devam ederler görevlerine!

Zonguldaklı olsa, yıkardınız!

TTK Memurlar Derneği Lokali İşletmecisi Sami Aydın’ın hazine arazisi üzerine yaptığı kaçak bina orada duruyor!
TTK’ya ait arsa üzerine yaptığı kaçak yapılar da duruyor!
Sami Aydın, Zonguldak Belediyesi tarafından takılan mührü söktüğü için hapis yattı!
Ama kaçak inşaat yaptığı için hapis yatmadı!
Kaçak binalar da yıkılmadı!
Üstelik bu kaçak binalar, ruhsatı olmadığı halde düğün salonu olarak kullanılıyor!
Yapı kayıt belgesi olmadığı için ruhsat alamayan bir düğün salonu nasıl işletilebilir?
Bu sorunun yanıtını kimse vermiyor!
Ben veriyorum...
İşletmenin sahibi, Belediye Başkanı ve Vali hemşehri olunca, hiç sorun çıkmaz!
Aynı yasadışılığı bir Zonguldaklı yapmış olsa, kaçak binalar yıkılır, inşaatı yapan Zonguldaklı hapse atılırdı!
“Yapılmış şey yıkılır mı?” diyorlar!
Hemşehri olunca, yıkılmaz!
Zonguldaklı olursa, yıkılır!
Hemşehri olunca, mahalle ortasına hafriyat alanı bile yapılır!
Burası Zonguldak!

Öyle yağma yok!

Zonguldak’ta bir kamu kurumunda haftada bir hemşehriler toplanıyordu!
Ramazan nedeniyle bu toplantılara ara verildi!
Allah bilir, oruç açma bahanesiyle başka yerlerde toplanıyorlardır!
Devletin olanakları ile yemekler yeniliyordu!
Memleket anıları yad ediliyordu!
Allah’tan araya Ramazan girdi!
Yazmadık, yazmadık!
Ama inşallah bu hemşehri toplantıları, Ramazan ayından sonra devam eder!
Zonguldak insanına "parya" muamelesi yapıp!
Devletin kurumunda, devletin imkanlarıyla hemşehri toplantıları yapmak, dayanışma gösterisinde bulunmak nasılmış, bakacağız!
Öyle yağma yok!

Bu ne hal, Vali Bey?

Zonguldak Merkez Çarşısı inşaat alanında, açık alanda hijyen kurallarına aykırı bir şekilde gıda satışı devam ediyor!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, üç kuruş para uğruna Zonguldak insanının zehirlenmesine göz yumuyor!
Burada satış yapan esnafı denetlemesi gereken birimler var!
Zonguldak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, Başkanları Tahsin Erdem’in para hırsı yüzünden seslerini çıkartamıyorlar!
Tarım ve Orman Zonguldak İl Müdürü Nihat Ağan ne yapıyor dersiniz?
Kardeşim, siz laftan anlamıyor musunuz?
Zonguldak insanına, yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak gıda satışı yapılıyor!
Görmüyor musunuz?
Duymuyor musunuz?
Neden müdahale etmiyorsunuz?
35 yıldır bu kentte gazetecilik yapıyorum.
Böyle sahipsiz olduğumuza ilk kez tanık oluyorum!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem!
Tamam, Sosyete Pazarı esnafından korktun, yeri verdin!
Tamam, balıkçılardan korktun, onları yerinden kaldıramadın!
"Gıda fuarı" adı altındaki bu rezilliğe neden göz yumuyorsun?
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu!
Tarım ve Orman İl Müdürü Nihat Ağan, size bağlı değil mi?
Zonguldak insanının zehirlenmesine neden göz yumuyorsunuz?
Tozun-toprağın içinde gıda satışı yapılır mı?
Ama kabahat sizde değil!
Zonguldak halkını savunacak siyasetçimiz yok ki bizim!
Zonguldak halkını ve Zonguldak halkının hakkını savunacak bir siyasetçi olsa, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’na telefon açar!
“Bu ne hal, Vali Bey?” der!
Öyle siyasetçimiz var mı?
Şu an yok!
İlerde olur mu?
Belki!
Allah, tuttuğunuz oruçları kabul eder!
Belki!
Zonguldak halkının hakkını savunmayanların aldığı maaş helal mi?
Helaldir belki!

Fırında mercimek tarifi!

4 kişilik...
Fırın 150 dereceye getirilir.
Malzemeler :
2 bardak yeşil mercimek
1 adet kuru soğan
4 domates
10 sap maydanoz
1 diş sarımsak
1 sap taze kekik
1 adet limon
Tuz, karabiber
2 yemek kaşığı su
Fırında Mercimek Hazırlanışı :
Mercimekleri 1 gece suda bekletin ve ertesi gün süzün. Mercimekleri tuz eklediğiniz suda yarım saat kaynatın ve süzerek alın. Başka bir tavada incecik doğranmış kuru soğanı, sarımsağı, kıyılmış maydanozu ve kekik saplarını 1 limonun suyuyla 5 dakika kadar çevirin. Orta boy bir tepsiye haşlanmış mercimeği döküp, üzerine soğanlı karışımı ekleyin ve tuzla karabiber serpip karıştırın. Domateslerin kabuklarını soyup, küçük küçük doğrayın ve mercimekli karışıma ekleyin. 2 kaşık su serpiştirip önceden ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin.
Mercimeği fırına kimin süreceği konusunda aranızda tartışmayın!
Afiyet olsun!