26 Ağustos Günü,
Mustafa Kemal Atatürk’ün,
Zonguldak’a teşriflerini kutlayacağız.
Büyük Türk’ün kentimize verdiği kıymet bilinir.
Zonguldak için şu ifadeleri kullanıyor Başbuğ Atatürk, “Zonguldak' ın derin toprakları altındaki serveti madeniye ne kadar kıymetli ise bizim nazarımızda Zonguldak da o kadar çok kıymetli bir vilayetimizdir.”…
Yarın yani 26 Ağustos’ta Atatürk’ün Zonguldak’a geldiğini hayal edelim.
Maden Mühendislerinin oradan çıktı.
Zonguldak Valisi haliyle protokolün başı.
Tabi Deniz Yavuzyılmaz en önde şovunu yaptı.
Tahsin Erdem ile itişebilirler bile.
Atatürk, “Tahsin bu sinekler ne böyle?” dedi.
Tahsin Erdem, “Atam belediyede para yok”.
Atatürk, “Tahsin, biz senin gibi ağlasaydık Büyük Taarruzu yapamazdık” dedi.
Atatürk,
Tahsin Erdem’in yanındakileri görüce,
Gerçekten bozuldu.
Atatürk ile Akın Kavi’yi tanıştırdılar.
Akın Kavi, “Mustafa Bey biz Zonguldak’ın en omurgalı gazetecileriyiz. 1 saat canlı yaparız, ağzımızdan omurga lafını düşürmeyiz” dedi.
Atatürk ise, “Haberimiz var Akın efendi! Tahsin! Bu arkadaşın belediyeye olan borcunu tahsil edin de omurgayı bir ölçelim.”
Öyle ya tersi de olabilir!
Atatürk’ün adının Mustafa olması,
Atatürk’ü eleştirmesine de yol açar.
Tahsin Erdem’in diğer yanında ise,
Mustafa Özdemir ile karşılaşır.
Atatürk, “Mustafa! Tahsin’in ön seçim zaferi senin eserinmiş” dedi.
Mustafa Özdemir, “Kim söyledi efendim” deyince,
Halil Fırat gri takım elbisesiyle kan ter içinde ortaya çıktı.
Tam konuşacaktı.
Atatürk, “Bu Halil bizim partiyi kayyuma bırakan adam değil mi?” diye hiddetlendi.
Halil Fırat, belki Atatürk’ü bile
‘Haruncu’ damgası ile,
Partiden ihraç etmek bile isteyebilirdi.
Atatürk, Ebru Uzun’u görünce,
“Ebru, sağcı adama nasıl kongre kaybettin” diye azarladı.
Ebru Uzun, “CHP bıraktığınız gibi değil efendim. Ayrıca kaybetmemde Kemal Kara’nın matematiğinin etkisi de var” dedi.
Atatürk, Kemal Kara’ya dönüp, “Sen benim matematik ve geometri kitaplarımı okunmadın Kemal Efendi” dedi.
Kemal Kara, “Şimdi babam! Aman Atam! Biz matematiği yaptık. Kongreleri alıyorduk. Hesapta kaydırma yapmışız” dedi.
Atatürk, ADD eski Başkanı Tayfun Özdemir’i gördü.
Atatürk, “Tayfun! Sanatsal sporlara çok meraklısın. Ne oldu buz pisti?” dedi.
Tayfun Özdemir, “Efendim barajın elektrik parasını zor ödüyoruz. Buz pistinin elektrik parasını ödeyemeyiz. Kışlar sert geçer diye düşündük ama olmadı” dedi.
Atatürk şehrin içinde ilerlerken bazı heykelleri gördü.
Tahsin Erdeme dönerek, “Bunları kim yaptı Tahsin Efendi?” dedi.
Tahsin Erdem, “Nazmi Özden efendim” dedi.
Atatürk, “Hani o senin sanat danışmanın olacaktı? Hem bu heykellerin parasını kim verdi?” dedi.
Tahsin Erdem, “Efendim Nazmi Özden bir telefonda çok küfür etmiş. Sanatsal etkisi kalmadı. Sokak sanatçısı oldu. Heykellerin parasını belediyeden verecektik ama paramız olmadığı için veremedik” dedi.
Atatürk, Tahsin Erdem’e göz yaşlarını silmesi için mendil uzattı.
Akabinde kadim CHP’li Olcay Can ile Atatürk tanıştırıldı.
Atatürk, “Ne iş yapıyorsun evladım?” dedi.
Olcay Can, “Atam! Ben elektrik, ışık sistemleri falan yapıyorum. CHP’liler cenazelerde ‘ışıklar içinde uyusun’ deyince, ben devreye giriyorum” dedi.
Atatürk, “Kongre dönemlerinde herkese ışık yakıyorsun yani” dedi.
Olcay Can, “Böyle led ışık yapıyoruz zaten 5-6 renk yanıyor. Hangisi tutarsa” dedi.
Atatürk, “Işığın bol olsun evladım” dedi.
Diğer taraftan Fırat Birkan’a denk geldiler.
Atatürk, “Genç ve yakışıklı bir partilisin. Tahsin’den uzun vekalet bekliyormuşsun. Adil’i aratma” dedi.
Fırat Birkan, “Efendim bu aralar biraz depresyondayım. Uzun bir vekalet ile kafamı rahatlatmak istiyorum. Zaten Batuhan bunu yazmış. Vekalet işinin büyüsü bozuldu. O yüzden ona selam vermiyorum” dedi.
Tabi o sırada,
Gür sesi ile Osman Zaimoğlu belirdi.
“Atam! Paşam! Büyük kurtarıcı! Ben sizin gelişiniz için kandil simiti ve lokma döktürdüm” dedi.
Sağcı adetleridir bilirsiniz.
Yan tarafta Sinan Toprak bıyık altından güldü.
CHP İl Başkanı Devrim Dural,
Bu hengame içinde,
‘Arayı’ bulma peşine düştü.
Merve Kır genel başkanlık seçimlerini,
Atatürk’e şikayet etti.
Halil Posbıyık’a ‘Erdemir ile ilişki politikanız neden sürekli değişiyor?” diye sordu Atatürk.
Posbıyık net bir cevap verdi.
Keza Gazi ile neredeyse yaşıt kendileri.
Özcan Ulupınar’a denk geldiler.
CHP’li belediyenin yolsuzluğundan utandı Atatürk.
Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk’e ‘Baba evine hoş geldin’ dedi.
Ama Atatürk’ün,
Maden Mühendislerinden çıkarken göreceği ilk şey,
Sami Aydın’ın kaçak inşaatları oldu.
Tahsin Erdem ‘Akrabam, hemşehrim’ diyemedi.
Zaten orayı da Atatürk gücünde biri yıktırabilirdi.
Adil Bahadır’ı gördü, “Sen belediyeye girmesi yasak olan Batuhan Karamalak’ı ağırlamışsın. Sansasyon olmuş. İşi gücü bıraktık, Akın Kavi’nin canlı yayınını izledik. Anlatsana biraz” dedi.
Adil Bahadır, “Barışmayı bilecek yaştayız. Biz Ağabeyiz. Ondan efendim!” diye cevap verdi.
Başbuğ Atatürk’ün tüm bunlara çok canı sıkıldı.
Tüm Zonguldak’ı belki denize dökebilirdi.
Ali Rıza Tığ ile beni görünce, “Bazen Frenkler sadece Avrupa’dan gelmez. İçimizdeki Frenkler ile mücadelenizi kutluyorum evlatlarım” dedi.
* * * * * * * * *
Gün içinde,
Kozlu’da yaşanan kaldırım işgalini,
Haber olarak sizlere ulaştırmıştık.
Ne olmuş Kozlu’da?
Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci’ye yakın isimler,
Rahatlıkla kaldırım işgalinde bulunmuş.
Vatandaşın hakkını gasp etmiş.
Peki kim bu isimler?
Necdet Dökmeci (Altuğ Dökmeci’nin yakın akrabası),
Ve CHP Kozlu Gençlik Kolları Başkanı Ercüment Polat.
Ercüment gençlik kollarına yeni seçildi.
Biz bu işe seçilmişlerin ‘İşgali’ diyoruz.
Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci’nin,
İkircikli yaklaşımı olarak yorumluyoruz.
Liyakat,
Halkçılık,
Sosyal belediyecilik demek böyle oluyormuş.
Bu haberde bir ayrıntı var.
O da şu; Araç parklarının olduğu yere masalar konulmuş. Buraları işgal eden kişiler belediyeye araç aidat ücreti ödüyormuş.
Yani işgal bir şekilde,
Kitabına uydurulmuş.
Ama masaların plakası yok ki!
Arabanın plakası var.
Bu doğru bir iş değil.
Her kanuna uyan iş etik olmayabilir.
Etik olan bir şey kanuna uygun olmayabilir.
Öte yandan Ercüment Polat sosyal medya hesabıma yorum yapmış.
Nokta virgül dokunmadan aktarıyorum, “Haberiniz için teşekkür ederim,Ben Ercüment POLAT CHP Kozlu ilçe gençlik kolları başkanı..Haberinizde de belirttiğiniz gibi abonemen sistemi ile belediyemize ödeme yapıyoruz.. Paylaştığınız işletmeler kaç kişiye gelir kapısı oluyor,uygun fiyata vatandaşların yemek yemesini sağlıyoruz..Keşke yüreğiniz yetse de aynı tavrı kaldırımı kapatan zincir marketler,ensesi kalın esnaflar için de yapabilecek cesaretiniz olsa..”
Şimdi arkadaş belli ki yeni başkan seçildiği için,
Medya ile yeni yeni tanışıyor.
Beni tanımıyor.
Büyük market zincirlerine coronavirüs döneminde
Özellikle Akbal’a yazdıklarım hala duruyor.
Genç başkan biraz heyecanlı anlaşılan.
Benim cesaretimi test etmek istiyorsa,
Bana biraz zaman versin.
Bakarız o zaman.
Testi geçeceğime inanıyorum.