O...

Zamir...

Uzakta olanı işaret eder.

Onlar...

Kalabalık olanı...

Ben, sen, o...

Biz, siz...

Sonunda sıra "onlar"a geldi.

Kim onlar?

Uzakta olanlar...

Nasıl?

Mekan olarak...

İş olarak...

Düşünce olarak...

Farklı dünyanın insanları...

Başka amaçlara doğru yol alanlar...

Fiziken yakın olanlar olabilir.

Bizim ufak dünyamızdan uzak olanlar.

Konumuz onlar...

[*] [*] [*] [*]

İki insan konuşuyor.

Tartışıyor.

Birbirlerinin yakasına yapışıyorlar.

Yumruklaşmanın az öncesindeki kavga...

Ağız dalaşı...

Söz düellosu...

Gözdağı verme...

Yaka yakaya gelme...

Sesin en yüksek tonlarının kullanıldığı bir konuşma şekli.

Hiç düşündünüz mü?

Normal zamanda alçak sesle birbirlerini duyan...

Hatta bazen bir kaş-göz işaretiyle anlaşan...

Bir el hareketiyle derdini anlatan...

Bir mimik...

Bir bakış ile anlaşan insanlar.

Gün geliyor...

Yaka yaka geliyorlar...

Bağıra bağıra konuşuyorlar.

Neden?

Duymadıklarından mı?

Hayır...

İlim ehli şöyle açıklıyor:

Birbirlerini duyuyorlar.

Anlamıyorlar.

Kalpler birbirinden uzaklaşıyor.

Mesafe uzaklaşınca...

Ses yükseliyor.

Kendini anlatma...

Derdini ifade etme biçimi değişiyor.

Daha baskın...

Daha net anlaşılması için...

Değişik tavırlar sergileniyor.

Psikolojik bir durum...

[*] [*] [*] [*]

Konumuz ile alakası ne?

Derdimiz hizmet...

Kendimiz için istemiyoruz.

İstediğimizde kendimizin de payesi var.

Ancak asıl paye...

Başkalarının...

Hatta bizden uzak olanların...

Tasdik etmediklerimizin...

[*] [*] [*] [*]

Örnek...

Ereğli'de Yeşiltepe-Kepez yolu yapıldı.

Tüm mahalle girişleri neredeyse kapatıldı.

Yolun karşı tarafındaki mahalleye geçebilmek için epey mesafe yapmak gerekiyor.

Kepez tepesinden Devrek yol ayrımı mevkiine kadar tek kavşak var.

Cevizlerde...

Önceden bu sayı çok fazlaydı.

O da sıkıntı...

Ancak tek olması da ayrı sıkıntı...

İkinci sıkıntı...

Yol güzergahında cep yok...

Duraklar var.

Halk otobüsü duruyor.

Yolcu alıyor...

Yolcu indiriyor.

Cep olmayınca...

Trafik sıkışıyor.

Defalarca yazıldı.

Tık yok.

Sonunda yeni cepler yapıldı.

Eksik var mıdır?

Elbette var.

Ama yapılanlar güzel oldu.

Kimin için?

Halk için...

Esasında hizmeti yapmayanlar...

İşi bilmeyenler...

Geç öğrenenler...

Onlar için...

Şimdi trafik rahatladı.

Millet dua ediyor.

Eee kardeşim...

Dua almak varken, beddua almanın kime ne faydası var?

[*] [*] [*] [*]

Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Milletvekilleri...

Belediye başkanları...

İl-ilçe başkanları...

İktidar-muhalefet...

Bürokrasi-özel sektör...

[*] [*] [*] [*]

İnsan (!) nefsine yenik düşmüş.

Çalıyor.

Yazıyoruz; çalma!

Kimin için?

Onlar için.

Çalarsan yanarsın.

Er ya da geç.

Eleştirilenler, uyarılanlar...

Bir de bu açıdan bakın kendinize...

Uzak olabiliriz.

Ancak sonucun kime faydası var?

Uzun vadede bakın.

Siz de mutlaka anlarsınız.