Zonguldak’ta,
Uzun yıllardan bu yana,
Bir tartışma konusu var.
Kent sıkıştı.
Zonguldak,
Nasıl büyüyecek?
Ve Zonguldak’ın büyümeye ihtiyacı var mı?
Bir şehir planlamacısına,
Zamanında sormuştum.
‘Türkiye’de şehirler hangi yönde büyür?’ diye.
‘Batı yönlü büyür’ demişti,
Bu anlayışa göre,
Bizim Ereğli tarafına doğru,
Kenti genişletmemiz gerekiyor.
Ama işte,
Coğrafya müsait değil.
Zonguldak,
Filyos endeksli,
Yani Doğu’ya doğru büyüyor diyebiliriz.
Ama asıl tartışma,
Kent merkezini,
Bakacakkadı’ya taşımak.
Bu da Güney veya Güneydoğu yönü oluyor.
Yani Zonguldak’ın,
Vadi bölgesine taşınması gerekiyor.
Fakat biz,
69 Ambarlarından öteye geçemedik.
Saçma sapan kurumları da,
Buradaki boş araziye sokarak,
O bölgeyi de yoğunlaştırdık.
Vali Osman Hacıbektaşoğlu,
Şehrin Bakacakkadı’ya doğru genişlemesi gerektiğini ifade etmiş.
Adliye,
Valilik,
Askeriye,
Ve hatta belediye binası bile,
Üzülmez Tünellerinin ötesine taşınmalı.
O tüneller boşuna yapılmadı.
Kış şartlarında,
Kadın Doğum Hastanesine ulaşmak,
Gökgöl Mağarasına ulaşmaktan daha zor.
Ancak Zonguldaklılar,
Evinin dibinde hastane,
Okul,
İdari binalar olmasına çok alışmış.
Ona göre şehir kurulmuş zaten.
İstanbul’da üç saat trafikte kalıp ilçe değiştirirler,
Zonguldak’ta,
On dakika trafiğe tahammül edemezler.
Bu kentin huyu böyle.
Allah aşkına Adliye sarayında,
Muhteşem deniz manzarasına bakarak,
Hakimler bazen müebbet hapis cezası veriyor.
İnsan o manzaraya dalıp gitse,
Belki işini bile yapamaz.
Zonguldak yüzyılında,
Bu konuyu daha çok tartışmamız gerekiyor.
*    *    *    *    *    *    *    *
Son dönemde,
Zonguldak Belediyesinde olan işlere,
Eskiden tepki gösterenler,
Şimdilerde üç maymunu oynuyor.
Şu yaşananların,
Üçte birini Ömer Selim Alan yapacaktı,
Taş taş üstünde kalmazdı.
Yedi-sekiz ayda gelinen noktaya,
Yaşanan tartışmalara bakar mısınız?
Tahsin Erdem,
Belediye önce,
Çoluk çocuğunun arkadaşlarını iş başı yaptırdı.
Kurum içinde,
Onu oradan buraya verdi.
Sonra ‘olmadı’ dedi.
Tekrar değişimlere başladı.
Memleketin evladı kalmamış gibi,
Şehir dışından,
Özel Kalem Müdürü getirdi.
Ama işte,
Geçmişte olanları hatırlayınca,
Aynı CHP’liler,
Bu olanlara seslerini çıkarmıyor.
Yaprağa gelince kıtır kıtır, sapına gelince meeeee!
Olay bundan ibaret sanırım.