Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler.
Güncel Türkçe Sözlük böyle açıklıyor.
Nereden çıktı bu konu?
[*][*][*]
Bizde söz vardır.
İnsan maiyetiyle kalkınır.
Buradaki maiyet alt kademe anlamında kullanılmaz.
Yanında olan kimseler anlamında kullanılır.
Aileden başlar.
Yedi göbek sülaleye kadar gider.
Yetmez...
Eş, dost...
Konu komşu.
İş arkadaşları, meslektaşlar.
Okul arkadaşlarından öğretmenlerine...
Faaliyet gösterdiğin sivil toplum örgütlerine kadar.
Kısacası...
Yaşadığın süre içerisinden kimin hayatına dokunduysan.
Hatta...
Baban, deden, annen, kardeşlerin...
Eşin dostun...
Sana referans olacak kimler varsa.
Onlar kimin hayatına dokunduysa.
Onların tamamı maiyettir.
[*][*][*]
İnsan maiyetiyle nasıl kalkınır?
İyi günde...
Çocuğun, torunun olur...
Seni arayıp sorarlar.
Tebrik edeler.
Atılım yaparsın.
Herhangi bir işe girersin.
'Hayırlı olsun' derler.
Hatta destek olurlar.
Düğün yaparsın, düğüne gelirler.
Kuran okutursun.
Lokmanı yerler.
Kötü günde...
Hasta olursun.
'Geçmiş olsun' derler.
Cenazen olur.
Başsağlığı dilerler.
Ölürsen.
Cenaze namazını kılarlar.
[*][*][*]
Velhasılı.
Her daim yayında olurlar.
Hissettirirler.
Maiyet bu insanlardır.
Eğer bu insan topluluğu her konuda ortak paydada buluşabilirse.
Bireysel olarak kalkınırsın.
Aile olarak ileri gidersin.
Köy olarak örnek olursun.
Şehir olarak yaşanılacak topraklar olursun.
[*][*][*]
Derken buradan bakalım Zonguldak'a...
Tüm mesele burada.
Birliktelik yok.
Basit bir örnek.
Seçimde kimler aday olacak?
Daha geçtiğimiz yıl başladı çalışma.
Hatta yerel seçimin ardından başladı.
Gücü yeten yetene.
Herkes önüne çıkabilecek adayları ekarte etmenin yoluna gitti.
Bu durumun iktidarı muhalefeti yok.
İş dünyası da aynı.
Bürokrasi de aynı.
Herkes vazgeçilmez.
Herkes kendinin olsun istiyor.
Durum böyle olunca.
Maiyet kavramı yok.
Dolayısıyla birliktelik yok.
Şimdi hep birlikte ağlıyoruz.
Zam yağmuru devam ediyor.
Büyüklerimiz sabır diliyor.
[*][*][*]
İster bireysel olarak bakın.
İster Zonguldak olarak.
Bizim bir maiyetimiz olsaydı.
Kendi kendimize yeterdik.
Ne her zorluk da ağlardık.
Ne büyüklerden tavsiye beklerdik.
Kendi göbek bağımızı kendimiz keserdik.
Silkelenir ayağa kalkardık.