Çetin Asma&[#]8217;nın &[#]8220;Bartın&[#]8217;da yerel basın&[#]8221; isimli kitabıyla sonunda müşerref oldum.

1924&[#]8217;ten bugüne kadar geçen uzun zaman diliminde yayın yapan gelmiş geçmiş yazılı ve görsel basın örnekleri, haber kupürleri, basın yayın kuruluşlarının sahiplerinin ve gazetecilerin özgeçmişleri ve gazeteci fotoğraflarından oluşan kitap güzel bir eser olmuş.

Daha güzel olabilir miydi?

Tabii ki olabilirdi.

Her şeyin daha güzeli, en iyisi, en kalitelisi olabilir.

Haberin en iyisi yazılabilir.

Fotoğrafın en güzeli çekilebilir.

Gazetenin en iyisi yayınlanabilir.

Dolayısıyla bu kitabın da daha güzeli ve daha iyisi olabilir.

Hep daha iyisini daha güzelini elde etmeye çalışmak lazım.

Her seferinde daha güzelini ortaya çıkarmayı hedeflemeliyiz.

Çetin Asma&[#]8217;nın elinden bu kadar gelmiş.

Kitap hazırlamak kolay değildir.

Uzun bir çalışma, yoğun emek zahmet gerektirir.

Bu kitap sanki aceleye gelmiş veya getirilmiş gibi duruyor.

Dikkatimi çeken hususlardan biri bazı kişilerden hiç gereği olmadığı halde biraz fazla bahsedilmiş.

Kitap fazla çınlamış.

Yazarımız çınlama konusunda biraz duygusal davranmış galiba.

Bir de sanki çalışan gazetecilerden çok çalışmayanlara yer verilmiş.

Denge tam olarak kurulamamış.

Bir eksiklik de başta gazeteler olmak üzere basın yayın kuruluşlarında aktif muhabirlik yapan gençlere hak ettikleri yer ve değer verilmemiş.

En azından yarım sayfa da olsa bir vesikalık resim ve özgeçmişle muhabirlere yer verilmeliydi.

Araştırmada da eksiklik var.

Geçmişte gazetecilik yapan bazı kişiler kitapta yer al(a)mamış.

Mesela bir Bahri Aktaş vardı, uzun süre İnanış gazetesinin Bartın muhabirliğini yapmıştı.

Bartın televizyonundan yetişen, bayan kameraman olmasından dolayı örnek gösterilebilecek bir basın çalışanı olan ve İstanbul medyasında da başarılı işler yapan Ceyda Okur&[#]8217;dan da bir resim ve özgeçmişle söz edilebilirdi.

Yine Mustafa Aşçıoğlu&[#]8217;na iyi bir yer ayrılabilirdi.

Yıllardır Bartın&[#]8217;ı yaygın basında (büyük televizyon kanallarında) başarıyla temsil eden Aşçıoğlu, babasının Bartın Postası&[#]8217;nda hiç mi dizgi yapmadı, hiç mi haber yazmadı, hiç mi mürekkep koklamadı.

Turhan Öztürk&[#]8217;e de yer verilebilirdi.

Daha önce Adalet Gazetesi&[#]8217;nde birlikte görev yaptığımız Öztürk rahmetli Avni Çelebi&[#]8217;ye ait Bölge gazetesinde çalışmıştı.

Buradan İstanbul&[#]8217;a giden Turhan Öztürk, önce Takvim Gazetesine daha sonra bugün halen çalışmakta olduğu Star Gazetesine geçti.

Medar-ı iftiharlarımızdan bir olan Turhan arkadaşımız Star Gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğü&[#]8217;nü yapmaktadır.

Daha düşünülse, araştırılsa kim bilir neler çıkar.

Bunlar kitaba &[#]8220;Bartın basınından yetişip İstanbul basınına gidenler&[#]8221; başlığı altında bir bölüm açılarak değerlendirilebilirdi.

İsmi sadece resim altında geçen Ercan Özdemir ve Erol Küçükoğlu&[#]8217;na en azından yarım sayfalık bir özgeçmiş ve bir vesikalıkla yer verilebilirdi.

Genç yaşta aramızdan ayrılan Müşfik Yüksel arkadaşımız yerel basını karikatürle tanıştırmıştı.

Yüksel&[#]8217;in Bartın Gazetesi&[#]8217;nde karikatürleri yayınlanırdı.

Ondan da bahsedilebilirdi.

Bartın Televizyonu&[#]8217;nda yıllarca program yapan ve haber sunan Aliye Ünal Yetişgen ve Fatma Bulut da kitapta yeterince yer alamayan isimlerden.

Zaman Gazetesi&[#]8217;nde önemli görevler üstlenen Şirin Kabakçı gibi Bartınlı olup da dışarıda gazetecilik yapan çok isim var.

Mesela Milli Gazetede köşe yazarlığı yapan arkadaşımız Nedim Odabaş bunlardan biri.

Bunlar için de kitaba ayrı bir bölüm açılabilirdi.

Bu kitaba yer almak için Bartın&[#]8217;da çalışmış veya çalışıyor olmak şartmış gibi bir görüntü var.

Eğer böyle bir düşünce ile hareket edildi ise çok yanlış.

Cengiz Çağlayan ve Halil İbrahim Cansızoğlu gibi Zonguldak&[#]8217;tan gelip Bartın&[#]8217;da gazetecilik yapan meslektaşlarımız da oldu.

Bir ara Karabük&[#]8217;ten gelen arkadaşlarımız da vardı.

Diğer illerden gelip de Bartın&[#]8217;da gazetecilik yapanlar diye bir bölüm de oluşturulabilirdi.

Kitap güzel ama eksikleri var.

Dediğim gibi daha iyisi olabilirdi.

Ama öyle ya da böyle sonuçta Bartın basınını büyük ölçüde bir araya getiren bir eser.

Ve emek verilmiş, zahmette bulunulmuş.

Ayrıca bir ilke imza atılmış

O açıdan Çetin Asma&[#]8217;ya ve yayınlanmasına katkıda bulunan belediyeye teşekkür etmek lazım.

Çetin Asma bir yol açtı.

Bu yoldan başka gidenler de olacak.

Yazılacak o kadar çok şey var ki.

Daha önce de dediğim gibi Bartın basınından çok kitap çıkar.

Bekleyelim görelim.

Beklerken mesleğimizden devam edelim.

Zonguldak Türk Ocağı Başkanı Erol Şeref ve Yönetim Kurulu üyeleri, bir süre önce yaptığı kongre ile yenilenen Karaelmas Gazeteciler Derneği&[#]8217;ni ziyaretinde basının önemine çarpıcı bir şekilde dikkat çekti.

Ziyarette KGD Başkanı Osman Sav ve Yönetim Kuruluna başarılar dileyen Şeref, &[#]8220;Dernekçilik zor ve meşakkatli bir görev. Ben iki mesleği çok önemserim; biri öğretmenlik, diğeri gazeteciliktir. Öğretmen öğretir, gazeteci bilgilendirir, bu nedenle sizin nezdinizde bütün meslektaşlarınızı kutluyorum&[#]8221; dedi.

Keşke herkes bu mesleğin önemini bilse.

Keşke herkes konuya Sayın Şeref gibi yaklaşsa.

Keşke bu doğrultuda gereken çalışmalar yapılsa.

Mesleğe daha fazla önem verilmesini istiyor ve bekliyoruz.

Bir önceki yazımızda mart ayı dert ayı demiştik.

Yazımızda vergi beyannameleri, kazma kürek yaktıran havalar ve kedilerin dama çıkmalarından söz etmiştik.

Mart ayı aynı zamanda benim için ayrılık ayı.

Biliyorsunuz 15 Şubat tarihli yazımda yatağa bağlı yaşayan şeker gazisi annemin bakıma olan ihtiyacından dolayı mazeret beyan etmiş, en fazla bir ay daha sizlerle birlikte olabileceğimi söylemiştim.

Dolayısıyla vakit geliyor.

Bu hafta benim için son hafta.

Cuma günü yazacağım yazı ile veda etmeyi düşünüyorum.

İzninizle mesleğe bir süre mola vereceğim.

AK Partide yeni dönem

Adalet ve Kalkınma Partisi dün il kongresi yaptı.

İktidar partisi Bartın&[#]8217;da bütün kongrelerini yaparak süreci tamamlamış oldu.

Muhalefetin yoğun eleştirilerine rağmen AK Parti&[#]8217;ye ilgi ve alaka her geçen gün artıyor.

Kongre salonlarına da yansıyan bu ilgi ve alakanın son örneklerinden biri eski ANAP Merkez İlçe Başkanı Yusuf Aldatmaz, Dinçer Çavuşoğlu ve Osman Turna.

Saydığım isimler AK Partide yabancılık çekmez.

Kumluca Belediye Başkanı Metin Çetin&[#]8217;den Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman&[#]8217;a İl Genel Meclisi Üyesi Uğur Timur&[#]8217;dan daha birçok isme kadar birçok eski ANAP&[#]8217;lı AK Partide.

Eski ANAP&[#]8217;lılar deneyim ve tecrübeleriyle AK Parti&[#]8217;ye önemli katkılar ve faydalar sağlayacaktır.

Bir de Demokrat Parti eski İl Başkanı Muzaffer Yelkenci var.

Hüseyin Manav ve Süha Hakbilen gibi bir dönem dışarıda kalmış eski parti yöneticileri de cabası.

İl Başkanı Yaşar Arslan yönetimi takviye ederek yoluna devam ediyor.

Yeni yönetim öncekilere göre daha güçlü bir yönetim izlenimi veriyor.

Bu yönetim yerel seçimlerde çok iş yapar.

Başarılar diliyoruz.