Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, “Her evden bir kişiyi işe alma imkanımız yok, bu söz konusu değil” demiş!
Tahsin Erdem, her evden bir kişiyi almalarının imkanı olmadığını söylemesine rağmen, bir evden karı/kocayı işe almış, “İyi ki almışım. Yine olsa yine alırım” demiştir!
Tahsin Erdem, “Ben yetkimi kimseyle paylaşmam” demiş!
Tahsin Erdem, “Yetkimi kimseyle paylaşmam” demiş ama çocuklarının arkadaşlarını, eşinin arkadaşlarının çocuklarını işe almış! Oğlu, “Kapuz ve Tersane Plajı benim projem” diye ortalıkta geziyor!
Zonguldak, Cumhuriyet tarihinde eşi ve çocukları bu kadar belediye işlerinin içinde olan bir belediye başkanı görmemiştir!
Sadece eş ve çocuklar değil!
Başkana yakın gazetecilerin de bu kadar işin içinde olduğu bir dönem görülmemiştir!
Gazetecilerden biri İkinci Makas’taki vatandaşları belediyeye işe sokmakla görevli!
Diğeri hafriyat ve imar işleriyle ilgileniyor! Belediyeye gidip itfaiye müdürü, imar müdürü, önüne gelen ile kavga ediyor!
Belediyedeki bürokratlar bu iki isimden yaka silkiyor!
Dr. Ömer Selim Alan döneminde belediyede bir ‘patron’ vardı!
Şimdi belediyede ‘patron’un kim olduğu belli değil, diyorlar!
Dr. Ömer Selim Alan, belediyenin önüne geldiğinde, başkanın geldiği belli olurdu, diyorlar!
Şimdi Romanlar belediyenin önüne geldiğinde, başkanın olmadığı belli oluyor, diyorlar!
Seçimi kazanma uğruna verilen sözler, kirli ilişkiler, Zonguldak Belediyesi’ni bu noktaya getirdi!
İşe alınan 80’den fazla kişide liyakat aranmadı!
Başkan, oğullarının arkadaşlarını, eşinin arkadaşlarının çocuklarını, partili zenginlerin çocukları, gazetecinin belirlediği Roman vatandaşları, partinin gençlik kolları başkanlarını işe aldı!
Tüm bunları yaparken “Erdemli Belediyecilik” sloganını ihmal etmedi!

Leman Sam – Zonguldakspor

Leman Sam!
74 yaşında bir sanatçı!
Zonguldak’ta konser verdi!
21 Haziran 2025 tarihinde Zonguldak Pera Performans Hall Sahnesi'nde hayranlarıyla buluşan sanatçıyı ayakta izleyenler biner lira ödedi!
En önde VIP izleyenler ise kişi başı 4 bin lira ödedi!
Ve tüm biletler satıldı!
Yani Zonguldak insanı, eğlenebileceği, güzelce vakit geçirebileceği, kaliteli bir organizasyon, iyi bir sanatçı olunca parayı veriyor!
Ama gel gelelim Zonguldakspor Futbol Kulübü’nün maçlarına gitmek için 50 lira vermekten imtina ediyor!
Stada gitsen küfür kıyamet, üstüne bir de mağlubiyet!
Rakibe saldırı, polise saldırı, her maçta şiddet!
Kulübün sadece 83 üyesi var ve bu üyelerin kim olduğunu sadece Demir ailesi bir de üyeler biliyor!
Son bir yıldır kulübü gayri resmi bir şekilde yöneten Harun Demir, şeffaflıktan söz ediyor!
Kulübün giderlerini açıklıyor, ama gelirlerini açıklamıyor!
Şimdi, sözünü tutmayanları açıklayacakmış!
Biz onu merak etmiyoruz!
Zonguldak’a kim kaç lira vermiş, onu merak ediyoruz!
Kulübün yönetim kurulu üyeleri kulübe üye yapılmıyor!
Aslında kulübün resmi başkanı Avukat Özberk Papila!
Pusula yazıncaya kadar Zonguldak bu durumu bilmiyordu!
Yeni bir kulüp kurulmuş!
Oraya bir başkan bulunmuş!
Ama bundan koca kentin haberi yok!
Her şeyin şeffaf olduğunu söyleyip, yazanlar var!
Kulübün resmi sosyal medya hesaplarında Zonguldakspor Futbol Kulübü Başkanı Harun Demir yazılıyor!
Oysa Harun Demir, kulüpte yönetici bile değil!
Yönetimden birine güvenilip başkan yapmamış!
Harun Demir, kayınpederinin akrabasını kulüp başkanı yapmış!
Böyle bir yapı sadece 100 adet kombine satabilmiş!
Ama Zonguldaklılar suçlanıyor!
Üstüne üstlük Harun Demir, “Şartlar değişmezse aday olmam” diyor!
Siz, yönetim kurulu üyelerinize güvenip onları bile kulübe üye yapmazken, Zonguldak halkı size nasıl güvenip kombine alacak?
Kulüp Başkanı kombine almamış!
Yönetim Kurulu Üyeleri kombine almamış!
Zonguldak halkının kombine almayışından yakınıyorlar!
Yakınanların hiçbiri Zonguldaklı değil!
Fener’de TTK’ya ait bina Zonguldakspor Kulüp binası olarak kullanılıyordu!
Kirası yüksek diye çıkıldı!
TTK, binayı ve arsayı Milli Emlak’a devretti!
Gidip orayı almak varken!
İlla Demir Ambarı’nın orasını istiyorlar!
Orayı bir kişi daha istemiş!
Yatırım yapacak!
Ona da bozuluyorlar!
Kulübün anahtarını almışlar!
Kentin anahtarını istiyorlar!
Vermiyor diye Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na kızıyorlar!
Direnen siyasetçilere kızıyorlar!
Yazdığımız için bize kızıyorlar!
Zonguldaklılara kızıyorlar!
Neyse ki Harun Demir, Çayköy’de Milli Egemenlik Tabiat Parkı’nın ihalesini almış!
Sanırım oraya Zonguldakspor Futbol Kulübü için bir tesis yapar!
Zonguldak Dedeman Otel’i büyük bir yükten kurtarır!

İş insanı kime denir?

Yapay zeka şöyle diyor:
“İş insanı, ekonomik değer yaratan, mal veya hizmet üreten, ticaretiyle uğraşan, risk alan ve yenilikçi fikirler geliştiren kişidir. Girişimcilik ruhuyla işletme kurar veya yönetir, istihdam sağlar ve topluma katkıda bulunur. Türkiye’de genellikle aile şirketleri, KOBİ sahipleri veya teknoloji girişimcileri olarak öne çıkar. Başarı için vizyon, liderlik, finansal okuryazarlık ve etik değerler önemlidir.”
İşletme kurar, yönetir!
İstihdam sağlar, topluma katkıda bulunur!
Yani vergi numarası olur, SGK kaydı vardır, istihdam yaratır!
Zonguldak’ta ise dolandırıcılar, üçkâğıtçılar, başkalarının üzerine iş kurup ticaret yaparak, vatandaşı, kamuyu dolandıranlar bile iş insanı olarak anılıyor!
Adam para satıyor!
Bildiğin tefeci!
Bankacı gibi muamele görmek istiyor!
İş Bankası’nı dolandıran, zimmetine para geçiren Yasin Hamzaçebi bile iş insanı olarak ağırlanıyordu!
Oysa piyasaya borç takıyor, kamudan kiraladığı yerler için ödeme yapmıyor, herkesi mağdur ediyordu!
Çok isim zikretmeyelim!
Fatura satmak için şirket kuran kişi bile iş insanı diye anılıyor!
Eskiden ‘iş adamı’ yazılıyordu!
Adamlık ucuzluyordu!
Şimdi ‘iş insanı’ yazılıyor!
İnsanlık ucuzluyor!
Gerçi, seçilmeden kulüp başkanıyım diye gezenlerin yaşadığı şehirde, sigortası bile olmayan insanların iş insanıyım diye gezmesi normal değil mi?
Burası Zonguldak!
‘Gölge’lerin bu kadar uzun olduğu Zonguldak batıyor demektir!

Devletin malı deniz mi?

Çaycuma’nın Geriş Köyü’ndeki kum/çakıl katliamını yazdık!
Meramımızı tam anlatamadık!
Bize alanın mera olduğu söylendi!
Ama resmiyette bir bölümü orman, bir bölümü hazine arazisi görünüyor!
Konunun uzmanları, arsanın niteliği ne olursa olsun, kum-çakıl bir madendir!
Devletin malıdır!
İzinsiz alınamaz!
Devletimiz köy yolları için kullandığını söylüyor!
Ama Sera OSB’nin zemini de bu malzeme ile doldurulmuş!
Oto Galericiler Sitesi’nin zemini de bu malzeme ile doldurulmuş!
Bazı işadamları buradan malzeme almış, kullanmış!
Ölçüm yok, tartım yok!
İzin yok!
Burada bir sorun var!
Orada bir Kaymakam var!
Adem Kaya, ‘devletin malı deniz’ der mi?
Bekleyip göreceğiz!