Gençlik...

Soruyor.

- Ne yapalım?

Ya da düşündüğü bir olay ile geliyor.

Örnek...

Sütçülük yapmak istiyor.

Kaç inekle yapacaksın?

Elli...

Otuz...

Rakam önemli...

Hiç paran var mı?

Yok...

Hayvanları nasıl alacaksın?

Birazı hibe...

Birazı faizsiz kredi...

Banka verir mi?

Vermez.

Hadi versin.

Hiç inek gördün mü?

- Bizim komşunun vardı.

Ne yer bu?

Ot...

Başka.

Saman...

Doğrusu... Bilmiyor.

İneği tarım televizyonlarında...

Ya da komşuda görmüş.

Ancak süt hesabını biliyor.

Elli inek...

Günde 20 litre süt...

Bir ton...

Bir liradan...

Bin lira...

Ayda 30 bin lira...

Yılda 360 bin lira...

Hesabı böyle yapıyor.

Gider ne olacak?

Yarısını yese...

Yarısı kalır.

İşçi tutsan.

İki işçinin maliyeti 60 bin lira olsa.

Yılda 120 bin lira para kazanıyor.

Yani bir inek ortalama 24 bin lira para bırakır.

Aylığı 2 bin liraya gelir.

İşin hayali bu...

Bir de gerçeği var.

İnek...

12 ay süt vermez.

En az iki ay kuruya çekilir.

Dört bin lira daha baştan gitti.

Hayvan başına...

Dört günde bir balya saman yer.

Haftada bir çuval yem yer.

Bunun yanında elektriği...

Suyu...

Yakıtı...

Hastalığı...

Süt verimindeki dalgalanma...

Sonuç...

Hayaller, çiftlik sahibi olmak...

Bir şekilde kurmayı başarırsan...

Süt çiftliği yaparsan...

İşten anlamıyorsan...

Gerçekler, batık bir çiftlik.

Gurbete gidip para kazanıp, banka borcu ödemek...

Manzara bu...

[*] [*] [*] [*]

Başka iş araştırmaları da var.

Örnek...

Besi çiftliği...

Durum daha beter...

Yem para...

Saman para...

Bir ithal et dalgalanması...

Yandı gülüm keten helva...

Yemini kendin üretsen...

Samanı üretsen...

Bu kez mazot para...

Her halükarda...

Mazot işin içine girdi mi?

Batarsın.

Pazar sorununa...

Satışa...

Bakıma...

Girmeye bile gerek yok.

[*] [*] [*] [*]

Çok haber okuyorum.

Özellikle bu tür haberleri...

Hiç kaçırmıyorum.

Başarılı olanlar var.

Nasıl becermişler?

Bir... İşten anlıyorlar.

İki... Sermayeleri var.

Üç... Kendi işlerini kendileri yapıyor.

Dört... Pazar sorunu yok.

Beş... Destekleri son haddine kadar kullanıyorlar.

Bunlar olursa...

Bölgenin durumuna göre...

Ekonomiye göre...

İklime göre...

Bakarsın.

Hangi iş olursa olsun.

Üretim...

Her zaman kazandırır.

Tabii...

Arkanda devlet baba durursa...

Yoksa...

İşsizlik...

Geçim...

Yoksulluk...

Böyle acayip olumsuz kelimeler var.

Onlar dilimize pelesenk olur.

İçimiz acır.

Hayal kurmaya devam ederiz.