Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun, şöyle bir açıklama yaptı: 
“Sahil yolumuz artık ışıl ışıl...  Vatandaşlarımızın güvenliği ve konforu için hayata geçirilen 'Kilimli Sahil Yolu Işıklandırma Projesi' tamamlandı. Enerji Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar’a, Ulaştırma Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na, Zonguldak Valimiz Sayın Osman Hacıbektaşoğlu’na, AK Parti İl Başkanımız Sayın Mustafa Çağlayan’a ve EnerjiSA’ya desteklerinden dolayı teşekkür ederim.”
Biliyorsunuz, AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı; bu yola gidip, videolar çekiyor, haberler yaptırıyordu!
İstasyon Caddesi’ndeki DDY kiracısı işyeri sahiplerine uçuk bir zam yapıldı!
Sonra iş düzeldi!
Rizeli bir esnaf, Muammer Avcı’ya teşekkür etti!
Teşekkür metnini, çaycı esnafın yazmadığı o kadar belliydi ki!
Aslında o işi yapan isim de belliydi!
Artık, gerçekleri yazmanın, muhataplarının yüzüne vurmanın vakti gelmedi mi?
Mesela, Muammer Avcı’nın Acılık Deresi’nde yapılan çalışmayla da uzaktan yakından bir ilgisi yok!
Kozlu’da yapılan spor salonuyla da ilgisi yok!
Atatürk Devlet Hastanesi’ndeki yanık ünitesiyle hiçbir ilgisi yok!
Maden şehidi yakınlarının işe alınmasıyla ilgili de ilgisi yok!
Zonguldak’a atanan hekimlerle hiçbir ilgisi yok!
Ama tüm bunları kendisi yapıyormuş gibi paylaşıyor!
Tek ilgisi, konuyla ilgili paylaşım yapması!
Çok tutumlu biri olduğu için sadece başkasının yaptığı icraatları bizlerle paylaşıyor!
O kadar yani!
"Paylaşımlı yolculuk" gibi, "paylaşımlı milletvekilliği" yapıyor!
Bu arada, Kamil Altun’un paylaşımında tek bir eksik var!
O da Z Haber!
Çünkü Atilla Öksüz, bu haberi, “Z Haber yazmıştı” başlığıyla verdi!
Demek ki, Z Haber yazmasaydı, bu iş olmayacaktı!
Z Haber yazmasa, Zonguldak’ta hiçbir iş olmayacaktı!
Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun’un unuttuğu teşekkürü biz edelim!
Teşekkürler Atilla!
Eline sağlık!
Yazmasan, yanmıştık!

Hıyaroğlu...

Yıllarca işe gitmeden maaş aldı!
Maden Mühendisleri Odası Lokali'nde konsomatris gibi masa masa dolaştı!
Bir kadeh içki için ruhunu sattı!
Solcuların yüzkarası oldu!
Parasını ödemedi, elektriği kesildi! 
Kaçak elektrik kullandı!
Hani bir söz var ya...
Kimin neyi eksikse, onun için çalışır!
Napolyon, savaşta İspanya'yı yenmiş... 
İspanya Kralı:
“Siz, ancak para ve mal için savaşırsınız. Biz ise, namusumuz ve şerefimiz için savaşırız."
Bunun üzerine Napolyon, “Evet, insanın neyi eksikse, onun için savaşır” demiş.
Bunların ki de o hesap!
"Şeref, namus, haysiyet" laflarını dillerinden düşürmüyorlar!
Büyüklerime saygısızlık yapmamaya özen gösteririm.
Ama bu şekilde eylem ve söylemlerde bulunanların şerefini, namusunu, haysiyetini severim!
Erkeklerin cinsel zevklerine para karşılığı hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadınların çocukları peşimi bırakmıyor!
Ben de bunların peşini bırakmayacağım!
Kaçtıkları yere kadar mı, çıktıkları yere kadar mı kovalayayım!
Buna siz karar verin!
Şimdi ben, bunlara "hıyar" desem, hıyara ayıp olur!
En iyisi "hıyar ağası" diyelim!
"Hıyaroğlu" daha iyi değil mi?
Bu hıyar ağalarını nereye kadar kovalayalım?

Zonguldak, Bartın’dan farklı değil

Haber şöyleydi: 
“Bartın Üniversitesi mezunu bir kadının X'te paylaştığı iddialar, Zonguldak ve Bartın’da genç kadınlara yönelik organize suç çeteleri olaylarını bir kez daha gündeme getirdi. İddialar arasında öğrencilerin hedef alınarak tehdit edildiği, yasa dışı madde kullanımına zorlandığı ve hayatlarının karartıldığı yer alıyor. Kadının iddiaları, özellikle üniversite çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
Bartın Üniversitesi'nden bölüm birincisi olarak mezun olduğunu belirten kadın, Zonguldak, Bartın ve çevre illerde faaliyet gösteren organize suç gruplarının genç kızları hedef aldığını öne sürdü. Kadın, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: Durduk yere yolda yürürken bile tacize uğruyorduk. Şehrin zengin müteahhitleri ve çeteler, özellikle üniversite öğrencilerini tuzağa düşürüp yasa dışı maddelerle bağımlı hale getiriyor. Kızları tehdit ederek videolarını çekiyor ve pavyonlarda çalışmaya zorluyorlardı."
Telefonlarımız çaldı...
"Önemli işadamları ve müteahhitlerin adı geçiyordu! Bartın’da bu işlerin üzeri örtüldü!” dediler!
Burada yazılanların çok daha fazlası Zonguldak’ta oluyor!
İncivez’de günlük kiralık evler!
Partiler!
Siyasetin ve ticaretin içindeki önemli isimler!
Bizdeki otellerde de benzer işler oluyor!
Hatta bir otelimizin yatakları, artık o kadar eskimiş ki!
Başka otellere gidiyormuş, il dışından gelenler!

Bir günde dört yalan olur mu?

Bir gün şehirden ayrı kaldık, ortalık karıştı!
Yok, önemli bir siyasetçi, bir sivil toplum kuruluşu yöneticisiyle evlenmiş!
Yok, CHP’li bir belediye başkanı, transfer için AK Parti İl Başkanı ile görüşmüş!
Yok, belediye başkanı, mafyanın önünde diz çökmüş!
Yok, nitelikli bir avukat, niteliksiz biriyle beş saat birlikte olmuş!
Olmadığımız bir günde bu kadar magazin olayı nasıl olur?
Neyse ki, bu dört dedikodunun ikisi yalan çıktı!
Diğer ikisi için bir-iki gün daha bekleyeceğiz!