Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in,
Koltuğunu vekaleten bıraktığı Adil Bahadır,
‘Bir belediye başkanı nasıl olmalı?’ sorusuna,
Çok güzel cevap vermeye devam ediyor.
Denetliyor.
İnceliyor.
Anlatıyor.
Ziyaretleri de ihmal etmiyor.
Gün içinde mesela,
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nu ziyaret etmiş.
Peki Adil Bahadır’ın hüneri bir tek bunlar mı?
Değil!
Adil Bahadır,
‘Ağabey’ pozisyonunu perçinliyor.
Ve istiyor ki,
Kente huzur iklimi gelsin.
Hamlelerinden bunu anlıyoruz.
Ama her ne hikmetse,
Bundan inanılmaz rahatsız olanlar var.
Yahu dün bir canlı yayında,
Bir saat,
Batuhan Karamalak ve Adil Bahadır konuşuldu.
Bu kentin tek sorunu bizler miyiz?
Bir canlı yayında,
Şahıslar neden bu kadar tartışılır?
Ben size söyleyeyim!
Korkularından!
Bizlerin Tahsin Erdem ile barışma ihtimali bile,
Bunları bu hale getirdiyse,
Varın gerisini siz düşünün!
Demek biz Tahsin Erdem’e selam versek,
Başkan selam alsa,
Bunlar Tahsin Erdem’i topun ağzına oturtacaklar.
Başkana demediklerini bırakmayacaklar!
Bizim eleştirilerimizi geçin,
Bel altı neler yazarlar!
Bir de bunlar,
Adil Bahadır ile benim ne konuştuğumu merak etmişler.
Çok derin mevzular konuştuk!
İran’ın İsrail’e vereceği cevabı merak ettik.
‘Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan çıkar?’ sorunsalını ele aldık.
‘Aydın Arıcı CHP’ye oy verdi mi?’ tartışmaları yaşadık.
‘Ergin Özkul ehliyetsiz iş yerine nasıl geldi?’ belki 3,5 saat bunu konuştuk.
‘Akın Kavi belediyeye borçlarını nasıl ödeyecek?’ belediye finans uzmanları ile geniş bir toplantı istedim, onu konuştuk.
Ertesi gün tekrar ziyaret edeceğimi söyleyerek,
Zabıta mangasının belediye kapısında hazır olmasını istedim, söz aldım.
Kent Lokantası’ndan sınırsız az pilav talebim oldu!
‘Kilo alırsın’ dedi bunu reddetti.
Süt Bebe Projesi için Akın Kavi’nin kapısına her gün bir koli süt bırakılmasını istedim.
Öyle ya bebeler ağlamasın!
Vicdanlar sızlamasın!
‘Osman Zaimoğlu sağcı mı, solcu mu?’ tartışmamız epey sürdü.
Bir ziyaretimiz ile belediyeyi alacağız sandı ya bunlar!
Adil Başkana, “Makam koltuğuna bir tur binebilir miyim?’ dedim.
‘Gücenirler olmaz’ dedi.
Yoksa belediye başkanlığı koltuğunda fotoğraf verecektim.
Ziyaretimden kuduranlar için buz pisti yapılıp, soğutulmaları talebim oldu.
Bol bol buza oturabilirler.
Ehliyetsiz Ergin Özkul için Gazipaşa’nın trafiğe kapatılmasının daha sağlıklı olacağını söyledim.
Adil Başkan Trafik Komisyonunda bunun ele alınacağını söyledi.
Halil Fırat’ın Tahsin Erdem için zamanında, “Vakfıkibirli bu” dediğini hatırlattım.
Halil Fırat’ın belediyeye girmemesi gerektiğini söyledim.
Adil Bahadır, Ali Rıza Tığ, Tahsin Erdem ve Ben bir sabah kahvaltı yapalım diye konuştuk.
Akın Kavi’nin moto kuryeler ile daha sağlıklı iletişim kurabilmesi için ‘İletişim Rehabilitasyon Merkezi’ projesinde anlaştık.
Mustafa Özdemir’in ‘İstihdam Ofisi’ başına geçirilmesi talebim oldu.
‘Başkan bilir’ dedi.
Anlayacağınız hep bunları konuştuk.
Bana brifing falan verildi.
Haritalar açıldı.
Bütçeyi onayladım.
Belediyemizin Ortadoğu’da yeniden dağıtılan kartlar sebebiyle,
Yeni bir rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çektim.
He şeyi unutmayayım!
Ergin Özkul yaz aylarında düğün çekimi yapıyor.
Kışın ise gazetecilik.
Bu mağduriyetin ortadan kalkması adına,
Belediye nikah salonunda kendisine bir iş ve sandalye verilmesi talebim oldu.
Ama Ergin bu!
Hiç benim iyi niyetimden anlamaz.
Bu yazıyı okuduktan sonra,
Akşam dayanamaz,
Sallar yine bana!
Erginciğim teklif masada!
Benle iyi geçin!
Bak nikah salonuna fotoğrafçı olarak aldıracağım seni.
Öyle basın bürosundakiler gibi başkanın peşinde koşmayacaksın.
Masan olmasa da,
Bir sandalyen olacak!
Bol bol deklanşöre basarsın artık!