AK Parti'de kritik bir yol ayrımına gelindi.
AK Parti'nin genç prenslerinden Ali Babacan, Abdullah Gül'ün de desteğiyle partiden istifa etti ve yeni bir parti kuracağını ilan etti.
Şimdi herkes pusuda.
Derin bir sessizlik var.
Bakalım Zonguldak'tan kaç 'Babacan' çıkacak?
AK Parti'den kopup Babacan ile beraber hareket edecek olan eski milletvekili, parti yöneticisi olacak mı?
Fetöcüler içeri, Reisçiler dışarı
Kaseti başa sarıyoruz.
Zonguldak'ta her şey yolunda.
Yollarımız süper.
Daha süper olması için bürokratlarımız ve politikacılarımız canhıraş çalışıyorlar.
Fetö mücadelesi amansız bir şekilde sürüyor.
"Ben Fetöcü değilim" diyenler, devlet kurumlarında üst düzey görevlere getirilirken; "Ben Reisçiyim" diyenler hakkında soruşturma açılmaya başlandı.
Bugünkü kaset, bu kadar başa sardı.
Sonra yine sararız.
Liyakat, liyakat, liyakat
Zonguldak Vali Yardımcısı ve Kilimli Kaymakam Vekili Nevzat Taşdan ile Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun; basın toplantısı düzenlemişler.
Milli Eğitim'den sorumlu Vali Yardımcısı Nevzat Taşdan, basın toplantısının sohbet bölümünde gazeteci arkadaşlarımıza bazı şeyler söylemiş.
Konuşmalar 'sohbet' kapsamında olduğu sizlerle paylaşamıyorum.
Yaptığımız eleştirilerde ne kadar haklı olduğumuzu öğrenmiş olduk.
"Bakmadım, yapmadım, sayfa çoktu, zaman yoktu" derken, altına atılan imzalardan zarar gören ve görecek olan bir sürü insan.
Yöneticilik sınavını kazanamamış, yani görev yaptığı okulda müdür yardımcısı olamamış biri ile vali yardımcısının yönettiği sistem ortada.
Haykırıyoruz:
Liyakat, liyakat, liyakat...
Kaçağın her türlüsü yasak olmalı
Karadeniz yaylalarına yapılan kaçan binalar yıkılmaya başlandı.
Gelen ilk görüntüler, hiç de alışık olmadığımız türden.
Bölge halkından bazıları jandarmaya taş atıyor, sopayla vuruyor, şiddet uyguluyor.
Bölgesel ayrım için yazmıyorum.
Güneydoğu'da kaçakla mücadele edince de bu tür görüntüler oluşuyor.
Devlet olmanın gereği yapılmalı.
Kaçağın her türlüsüyle mücadele edilmeli.
Kaçak ocak, kaçak inşaat, kaçak sigara, kaçak mazot.
Kıssadan Hisse: Güçsüzlükle alakası yok
Sigmund Freud'un kızına mektubu:
"Sevgili Anna: en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen, güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne, birdenbire giderse; sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok."
