Zonguldak konusunda ne zaman yazsam, hemen şovenizm eleştirileri alıyorum.
Zonguldak'ta siyaset yapan, ticaret yapan, sendikacılık yapan biri lafa geldiğinde Zonguldaklıyım diyor.
Zonguldak'ta 'Zonguldaklıyım' diyen Ankara'ya gidince başka bir yerli oluyor.
Sosyal medya hesabına memleketini yazmış.
Zonguldak ise sadece yaşadığı yer!
İşte bizim meselemiz olan kişiler bunlar.
Sen, Zonguldaklı değilsin.
Sen Zonguldak'ta yaşıyorsun.
Ama Zonguldak'ı yaşamıyorsun.
Bu şehri talan edenlere bakın bakalım.
Taşını toprağını çalana.
Denizini, havasını kirletene.
Hazine arazisini işgal edene.
Milletin parasını zimmetine geçirene.
Devlete vergi sigorta borcu takana.
Sivil toplum örgütlerini soyanlara.
Çok açık söylüyorum.
Bunların hiçbiri Zonguldaklı değil.
Bunlar sadece Zonguldak'ta yaşayanlar.
Bu tiplerin, her dönem önlerinde, arkalarında ve yanlarında mutlaka bir politikacı olur.
Onlar da Zonguldaklı değildirler.
Zonguldak'ta yaşarlar Zonguldak'ı yaşamazlar.
Zonguldak'ta yaşayan ancak Zonguldak'ı yaşamayanların sayısı azdır.
Ama etki alanları yüksektir.
Kentin rantını bu tipler yedikleri için siyaseti, bürokrasiyi, ticareti, sivil toplum örgütlerini ve medyayı kontrol ederler. Kontrol edemedikleriyle kavga ederler. Saldırırlar, vurdururlar.
Biz Zonguldak'ta doğup doğmadığına bakmadan bütün risklerini Zonguldak'ta tutan herkesi Zonguldaklı sayıyoruz.
Ama Zonguldak'ı, Zonguldaklıları, kurum ve kuruluşları dolandıran, devletin malını çalan, devletten hak etmediği paralarla servet yapan ve bu gücü Zonguldak insanı üzerinde kullananları ise Zonguldaklı saymıyoruz.
Sanırım çok net bir şekilde anlaşılmıştır.
Bu kenti aşkla sevenler Zonguldaklıdır.
Metres gibi görenler değil.

Hafta sonunda neler olmuş neler?
Hafta sonunda Zonguldak dışında idim.
Neler olmuş neler?
Bir gazeteci dayak yemiş.
Ama şikayetçi olmamış.
Sonra başkasının başına iş gelmiş!
O da 'yediğim yanımda kar' demiş!
Bunları hiç kimse yazmamış.
Biliniyor da mı yazılmıyor?
Yoksa duymadılar mı anlamadım!
Biri anlaşmalı boşanmış!
Ama altında ne varsa almışlar!
Diğeri boşanma çalışmalarına başlamış!
Üstünde ne varsa almışlar!
Takipteyiz!

Ne yapıyorlar, anlamış değiliz
Diriliş Başkanları adlı bir yapılanma vardı. Sonra isim değişikliğine giderek Fikri Asım Fikir ve Düşünce Derneği oldular. Zonguldak'ta da örgütlüler. Başkanlığı Sinan Toprak yapıyor. Sinan Toprak, bu derneğin başkanı olduktan sonra Belediye Meclis Üyesi de oldu.
Bu derneğin başkanına, üyelerine, yaptığı çalışmalarda bakınca hiçbir şey göremiyoruz.
Üyelerinin ve yöneticilerinin büyük çoğunluğu belki de hepsi AK Partili.
Böyle bir yapılanmaya neden gerek duyulmuş, anlamış değiliz.
Sadece merak ettik, o kadar!

Günün Fıkrası: Huysuz eşek!
Nasreddin Hoca eşeğini pazara götürüp satılığa çıkarmış. Eşek pek huysuzlanmış. Kuyruğunu elleyeni tepmiş, dişine bakanın elini ısırmış...
Tellal: Hoca, demiş, bu huysuz eşeği kimse almaz, geri götür...
Hoca altta kalmamış: Zaten satmak için değil, bu eşekten neler çektiğimi herkes anlasın diye getirmiştim pazara!