Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığımız, Zonguldakın en güzel yeri, en rezil yeri
başlıklı köşemize gelen yorum dikkatimi çekti.
Belediye binasına yapışık büfeler
Sahil yolundaki kayalıklara yapılan kafeler
Marketler başta olmak üzere işyerlerinin önündeki kaldırımların işgal edilmesi
Camlı Köşkün altındaki kordonboyunun tamamen sandalye ve masalarla kaplanması
Karakum da işte bunların bir benzeridir
Hatta, Zonguldakın nefes alabileceği yer olması sebebiyle sadece vatandaşın haklarına değil, kentin geleceğine de tecavüz edilmektedir
Sayılı insanların çekekte yerleri olduğunu ve dost muhabbetlerinde orayı kullandıklarını az-çok biliyoruz.
Gündeme geldiği için kızsalar da, eminim onlar da biraz düşünse, buranın kent merkezine yakışır şekilde kullanılmadığını, çok daha güzel kullanılabileceğini kabul edeceklerdir.
Çekeklerdeki hak sahiplerinin de, o bölgede meydana gelen uyuşturucu kullanımı başta olmak üzere gayri ahlaki işlerden memnun olmadıkları malumdur
Öyleyse yapılması gereken şey bellidir
O bölgenin Alaborinaya kadar olan kısmı için, şehrin nefes almasını sağlayacak projenin hayata geçmesini sağlamaktır.
Burada kendini değil, kentini düşünme zamanı gelmiştir.
[*] [*] [*] [*]
Hata, hatayla temizlenmez!
Karakumdan Alaborina, hatta Dedeman Otelin olduğu yere kadarki sahil güzergahını adam akıllı yapalım.
Aynı Kozlu sahili gibi
Bakın; hafta sonlarında Zonguldak halkı da, Kozlu sahiline akın ediyor.
Çünkü Zonguldak sınarları içinde halka arz edilmiş, mangal yakabileceği, piknik yapabileceği, top da oynayabileceği bir alan yok.
Onun içindir ki; Karakum, lunapark başta olmak üzere o alanın temizlenmesine evet, yerine binaların dikilmesine hayır
[*] [*] [*] [*]
Etme-bulma dünyası!
Dikkat edin Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik yapılan uygulamalar, halk arasında üzüntüyle karşılanmadı
Elbette çalışanlar ve işin iç yüzünü bilmeden gönül bağlayanlar üzüldü, tepki gösterdi.
Ama halkın genelinde, Oh oldu diyesiye kadar muhabbetler uzadı
Sosyal medyada en çok da, etme-bulma dünyası
atasözü dillendirildi.
İHAda iken Bartındaki üniversite, belediye ve işadamı üçgenindeki FETÖ yandaşlarının üzerimize nasıl oynadığına birebir şahit olan biri olarak nasıl üzülebiliriz ki?
Askerlere kumpas kurarak, bir takım yaftalar takarak, itibarını zedeleyen örgüte nasıl üzülebiliriz ki?
Yapılanmalarını sağlamak için liyakatleri olanları değil de, kendi adamlarını devletin değişik kademelerine yerleştiren örgüte nasıl üzülebiliriz ki?
KPSS başta olmak üzere birçok sınavda soruları sızdırıp milyonlarca gencin hakkını yiyen örgüte nasıl üzülebiliriz ki?
Bu ve bunun gibi nicesi yüzünden son gelişmelere sağlı-sollu gerçek anlamda üzülen olmamıştır.
Tek dileğimiz; adaletten ayrılmadan soruşturmanın yürütülmesi ve yeni mağdurlar üretilmeden örgütün temizlenmesidir
GÜNÜN SÖZÜ:
Birileri mahalleleri ayırmak için hendek kazar, birileri de kıtaları birleştirmek için köprü kurar. Mesele, çap meselesi
Savcı Sayan
SÖZÜN ÖZÜ:
Öyle puslu ki hava, şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor
Kazım Karabekir