Pusula, Zonguldak Kömürspor’un uzatmada kaybettiği “profesyonel lig”i kurtarma adına bir öneri getirdi.

PTT 1’inci Lig’deki 1461 Trabzonspor takımının satın alınmasını önerdi.

Öneri güzel.

Bu acı zaten ancak böyle diner.

Ama biz, hala bu kafayla o takımı ligde tutabilir miyiz?

Buna emin değiliz.

Ama kenti yönetenler, bu kente çok şey borçlu.

Bu borcu böyle ödeyebilirler.

Federasyon, Trabzonspor’la organik bağı olan 1461 Trabzonspor’a “İlişkinizi kesin” diyor.

Bu takımı Zonguldak alsın, yine Trabzonspor’un pilot takımı olsun.

Bir Karadeniz dayanışması için biz de mutluluk yaşayalım.

Her yıl milyonlarca lirayı çöpe atıyoruz.

Türkiye’nin dört bir yanından futbolcuları toplayıp, çuvalla para veriyor, sezon sonu hepsini gönderiyoruz.

Birinci Lig’den borcu olmayan, üstelik geliri olan bir kulübü alıp yola devam edelim.

Efendim, “Federasyon ne der?” diye düşünmeyelim.

Bir hareket edelim.

Bakalım ne çıkacak?


Kıssadan Hisse: Deve neden affetmedi?


Adamın birisi ticaret yaparak zengin olmuş, sonunda yaşlanmış, ölüm döşeğine düşmüş… Fakat bir türlü can veremiyor. Çocukları, babaları ile ilgili herkesi çağırmışlar ve haklarını helal etmelerini istemişler. Gelenlerin hepsi haklarını helal etmişler. Fakat adamcağız yine perişan, çırpınıyor, ama bir türlü ölemiyor. Masal bu ya, sonunda adamın hayvanlarını bile getirmişler, sorulmuş; onlar da haklarını helal ettiklerini bildirmişler. Ama yaşlı adam yine ölemiyor. En sonunda yaşlı bir devesi akıllara gelmiş. O deveyi de getirmişler. Deveye sormuşlar:

“Hakkını helal ettin mi?”

“Etmedim!”

“Yaaa, neden etmedin?”

“Bu adam bize çok yük vurdu, affettim. Aç bıraktı, affettim. Kırbaçla canımızı yaktı, affettim. Ama biz elli devenin başına bir eşeği getirdi ya; işte bu yüzden bir türlü affedemiyorum bu adamı.”


Günün Fıkrası: Ismarlama gelin…


Bir aile, 30 yaşındaki oğullarını evlendirmek için bir çöpçatanla anlaşıyor, iyi bir eş bulmasını istiyor. Çöpçatana gelinden beklentiler konusunda uzun bir liste vermişler... İki hafta kadar sonra çöpçatan aileye çok iyi bir kız bulduğunu müjdeliyor: “Tam oğlunuza göre... Mutlu bir yuva kurarlar. Namazını kılar, duaların çoğunu ezbere okur, harika yemek yapar, çocukları çok sever, çok çocuk sahibi olmak ister ve en iyisi de gerçekten bir içim su ve çok güzel!”

Bunları duyunca, aile pek memnun olmuş. Hemen telaş başlamış, düğün-dernek hazırlığı kararlaştırılıyor... Ama bu arada damat adayı bir duraksamış ve çöpçatanın kulağına doğru eğilip sormuş:

“Peki, yatakta nasıl acaba?”

“Valla... Kimisi iyi diyor, kimisi kötü!”


Günün sözü:


“Keşke tanımasaydım" dediğim hiç kimse olmadı benim. "Keşke beni tanımasına izin vermeseydim" dediklerim oldu!

Marquez