Çaycuma&[#]8217;da tam bir yıl önce köprü faciası yaşandı.

15 vatandaşımızı kaybettik.

5&[#]8217;ine hala ulaşılamadı.

Kendilerini rahmetle anıyoruz.

Kaza sonrası aslında kimlerin sorumlu olduğu belliydi.

Ama her ne olduysa, o sorumlular bir türlü bulunamadı!

Bulmak başka tarafa, konunun daha fazla uzatılmaması için bir telaş vardı ortada.

Unutanlar için hatırlatma da fayda var.

Karayolları, kısa bir süre önce köprüyü Çaycuma Belediyesi&[#]8217;ne devretmişti.

Olaydan aylar önce meslektaşımız Kubilay Kalaycı, köprüyü haber yapmış ve Karayolları ile DSİ başta olmak üzere yetkilileri göreve çağırmıştı.

O fotoğraflarda, köprünün ayaklarının boşaldığı açık şekilde görülüyordu.

[*] [*] [*] [*]

Ve tüm bunlardan sonra yaşanan facianın ardından tek sorumlu yağmur suları oldu.

İçişleri Bakanlığı, Çaycuma Belediyesi için olayda bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni vermedi.

Savcılık ise, İçişleri Bakanlığı´nın kararı üzerine Danıştay´a itiraz etti.

Ancak Danıştay 1´inci Dairesi, savcılığın itirazını süre aşımı nedeniyle reddetti.

Facianın 1´inci yıldönümünde savcılığa ulaşan Danıştay kararında şöyle denildi:

[*] [*] [*] [*]

"Bakanlık kararının 3 Aralık 2012´de Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı´na tebliğ edildiği, Başsavcılığın 10 Aralık 2012 tarihli itiraz dilekçesinin ise İçişleri Bakanlığı Genel Evrak Şube Müdürlüğü´nce 18 Aralık 2012´de kayda alındığı, dolayısıyla 3 Aralık´ta tebliğ edilen yetkili merci kararına en geç 13 Aralık´ta yapılması gereken söz konusu itirazın 4483 sayılı kanunun 9´uncu maddesinde öngörülen 10 günlük itiraz süresi geçildikten sonra yapıldığı anlaşıldığından söz konusu itirazın süre aşımı nedeniyle reddine oy birliği ile karar verildi."

[*] [*] [*] [*]

Sonuçta, olayın sorumlularını kurtarma operasyonu başarıyla tamamlanmış oldu.

Kimse kusura bakmasın.

Kubilay Kalaycı&[#]8217;nın fotoğrafları ve haberlerine baktığınızda, olayın sorumluları açık-seçik görülüyor.

Böyle bir olayın ardından sorumlu yokmuş gibi davranmak sadece komiklik olur.

Birbirimizi kandırmak olur.

Adaleti kandırmak olur.

Allah&[#]8217;ı kandırmaya çalışmak olur.

Vicdanları karalamak olur.

Kaldı ki, bu facianın ardından bölgedeki mevcut büyük köprülerden ikisi yıkılarak, yenileri yapıldı.

[*] [*] [*] [*]

Bu arada, Çaycuma Belediyesi tarafından Filyos Irmağı´nın etrafına &[#]8220;Çaycuma Köprü Şehitleri Hatıra Ormanı&[#]8221; oluşturuldu.

Törene, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, daire müdürleri ve ölenlerden 8´inin yakınları ile vatandaşlar katıldı.

Törende Kur´an okunup dua edildikten sonra protokol üyeleri ile faciada hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından ölenlerin anısına fidan dikildi.

İşte bir komedi daha&[#]8230;

Keşke, bu olayın sorumluları yargılansaydı.

Keşke, cezalandırılsaydı da, bu fidanlar öyle dikilseydi.

[*] [*] [*] [*]

Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, bu kazada babasını ve yeğenini kaybetti.

Kendisini sever, sayarız.

Acısını kimse anlayamaz.

Yaralarını deşme, kendisini incitme, prim yapma gibi bir niyetimiz yok.

Ancak ortada böyle tezatlık varken, facianın göz göre göre geldiğini gösteren haber ve fotoğraflar varken, belediye hakkında soruşturma izni verilmemesinin tek nedeni, Başkan Gülşen&[#]8217;in AK Partili olması olabilir mi?

Gülşen&[#]8217;in de, bu kazada iki can kaybetmiş olmasının duygusallığı olabilir mi?

Acaba Çaycuma&[#]8217;nın belediye başkanı CHP&[#]8217;li, MHP&[#]8217;li veya başka partili olsaydı, o zaman ne olacaktı?

Bu konuda kesin hüküm vermek haddimize değil.

Ancak ülkede bu kadar eften-püften şeye soruşturma açılırken, insanlar yargılanırken, bu konuda soruşturma izni verilmemiş olması, derin ve trajikomik bir şüphe uyandırıyor.

Burası Türkiye&[#]8230;

Değil mi kader?..

Bakış açısı&[#]8230;

Eren Holding, ne zamandır Çatalağzı&[#]8217;ndaki termik santrale yeni üniteler eklemek istiyordu.

Son dönemde, &[#]8220;Artık bu kadar yeter&[#]8221; seslerinin yükseldiği dönemde, Eren&[#]8217;in yeni bir ünite daha yapması mahkeme kararıyla durduruldu.

Ki her ünitenin ayrı bir santral büyüklüğünde olduğunu düşünürsek, Zonguldak&[#]8217;ta ve bölgede yaşayan insanların endişelerini anlayışla karşılamak gerekirdi.

Ancak hem siyasiler, hem Eren Enerji, hem de belediye başkanları, halkın bu endişelerini anlayışla karşılamadı.

Aksine, her biri, bildiğini okumaya devam etti.

Yeni ünite için yürütmenin durdurulması bu bağlamda anlamlı.

Ancak yeterli değil.

Muhtemelen şimdi bilirkişi istenecek.

Mevcut santrale yeni ünite yapılmaması için dava açanlar muhtemelen, yaklaşık 10 bin lira civarında tutan bilirkişi heyetinin masrafını yatıramayacak.

Yatırsalar bile başka başka etkenler devreye girecek.

Bu kentin yüzde 90&[#]8217;ı, santrallerin ne olduğundan habersiz&[#]8230;

Siyasetçiler ve bürokratlar da, neredeyse o yüzde 90&[#]8217;ın içinde yer alacak!

Santrallerle ilgili sağlık açısından bu kadar büyük endişeler varken, işin medya ve bir grup çevre gönüllüsünün kucağına bırakılması büyük ayıp.

Olup bitenden çevre gönüllülerinin ve medyanın sorumlu tutulması ayıp&[#]8230;

Allah aşkına;

Bunca bürokrat, bunca siyasetçi kimin adına oralarda?

Eren&[#]8217;in basına yansıyan balık katliamı sonrası hangi işlem yapıldı?

En azından bundan sonra aynı manzaraların hem Eren&[#]8217;de, hem ÇATES&[#]8217;te, hem de ülkenin diğer bölgelerindeki santrallerde yaşanmaması için ne yapıldı?

Eren, burada sadece bir örnek&[#]8230;

Ya diğerlerinde durum ne?

Hemen hemen her sektörde benzer örnekleri görmek mümkün.

Siyasetçiler, bürokratlar ve her daim duyarlı olduğunu zanneden halk, bu ve benzeri sorunları sadece medyanın veya bir grup gönüllünün kişisel sorunuymuş gibi algılamaya ve göstermeye çalıştıkları sürece, bu kenti daha zor günler bekliyor&[#]8230;