Alış Veriş Merkezi, Hiper Market, Süper Market, Market, Bakkal, Büfe...
Bu çeşitlilik toplumsal ihtiyaç nedeniyle olmuş.
Mahalle bakkalı varken, bugün tüm mahallelerde marketler zincir oldu.
Bırakın ulusal ölçekli marketleri, yerel marketler bile mahallelere şube açmaya başladı.
Mahalle bakkalı işi bitti.
Sonra daha büyük marketler geldi.
Sonra alış veriş merkezleri.
Zonguldak'ta basın da böyle.
AVM gibi yayın kuruluşu da var, market gibi de, büfe gibi de!
Tekel büfesi gibi çalışan yayın kuruluşları var Zonguldak'ta!
Biz haber yaptığımızda keyif alıyoruz.
Onlar içtiklerinde mutlu oluyorlar!
Ciddi manada baktığınızda Zonguldak'ta gazete sayısı iki elin parmakları, gazeteci sayısı da bir elin parmakları kadar ancak var.
'Gazete sayısı, gazeteci sayısından az olur mu?' diyeceksiniz.
Bünyesinde gazeteci çalıştırmayan ve haber yayınlamadan çıkan o kadar çok isim var ki Zonguldak'ta!
Üstelik onlardan sıra gelmiyor gerçek anlamda gazetecilik yapanlara!
'Bana Zonguldak Merkez İlçe'de dişe dokunur kaç gazeteci var?' diyorlar.
Ben dört isim sayıyorum. Beşinci de zorlanıyorum.
Varın gerisini siz düşünün. (Muhabir çok)
Şimdi yazının başında marketlerden örnek verdik.
Bizim hangi kategoriye girdiğimizi merak ediyorsunuz.
Onu ben niye söyleyeyim!
Biz yerimizi biliyoruz.
Önemli olan okurun bilmesi.
Zonguldak'ın en çok okunan gazetesi, en çok takip edilen internet sitesi Pusula olduğuna göre.
Okur da kararı vermiş zaten.
Bizim çabamız, bulunduğumuz pozisyonu kaybetmemek ve güçlendirmek.
Haber dışı işlere fazla vakit ayırdığım günler böyle yazılar yazıp günü kurtarmaya çalışıyorum.
Bazen de rekabeti körüklemek için yapıyorum.
Sıralamalar veriyorum.
İstiyorum ki, gazeteciler ya da kendini gazeteci sananlar biraz çalışsınlar, sıralamada bir iki tık üste çıksınlar.
Bunun için haber yapsınlar, çalışsınlar.
Ama bizim sektördekiler çok tembel.
Konuşurken harcadıkları enerjinin yüzde 10'unu haber yapmak için harcasalar hem para kazanırlar, hem itibar kazanırlar. Hem boş boş konuşan biri olmaktan kurtulurlar.
Köşe yazıları okunmayan arkadaşlarımız var.
Konu çeşitliliğine gitmeleri lazım.
Boş boş ahkam keserseniz okunmazsınız.
O zaman oturur, kendi köşenizi kendiniz tıklarsınız!
Ama boş bardak taşmaz.
Doldurmanız lazım.
Okumanız lazım.

Kemal Aydın'ı listeye almadılar
Ak Parti'de Kemal Aydın'ı İl Yönetimine almamışlar.
Sosyal medya hesabından aklınca Abdullah Karagüzel siyasetinin bittiğine dair mesajlar vermiş!
Halbuki Merkez İlçe Başkanı Mükerrem Ayçiçek'e ne yağlar çektiydi sosyal medya hesabından.
Mükerrem Ayçiçek, Zeki Tosun'a Kemal Aydın'la ilgili tavsiyede bulundu.
Ama Zeki Tosun, Kemal Aydın'ı yönetime almadı. Kemal Aydın, listeye girebilseydi, Abdullah Karagüzel'e laf söyleseydi anlardık!
Kemal Aydın, partinin disiplin kurulunda görev yapıyor. Disiplin Kurulu'nda alınan kararı gidip Belediye Başkanına yetiştirmiş. Dün biri sosyal medyadan salladı. Biz de öyle öğrendik. Başkan soksaymış Kemal Aydın'ı listeye! Sokamamış mı?
Bunlara baksan, koca koca adamlar!
Yaptıkları işlere, yazdıkları yazılara bakın!
Boyuyla dalga geçtikleri Abdullah Karagüzel bunlarla oynuyor ya!
Ne gülüyorum biliyor musunuz?
İl Başkanı Zeki Tosun'a yönetime aldıkları isimler nedeniyle eleştiriler getirdik.
Ama almadıkları isimler nedeniyle de teşekkür etmemiz gerekiyor.
Düşünsenize Kemal Aydın, Yaşar Gök, Yusuf Gülay'ın da listede olduğunu!
Gerçi bunları Abdullah Karagüzel gömmüş, üstüne şist dökmüştü!
Bir daha çıkamazlar!