Atasözleri boşuna söylenmemiş:
Derviş, dervişin arkasına sırayla geçermiş.
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.
CHPnin
önseçiminde tam da bu oldu.
Derviş arkaya
geçti.
Gün geldi hesap
döndü.
Bu sözleri, 7
Mart 2015 Cumartesi günü yapılan önseçim için söylemiyorum sadece
Önseçimin galibi
Şerafettin Turpcu oldu.
Muhtemel ki,
listeyi de o yapacak.
Kontenjana
başvuran isimlerden birini ikinci sıraya yazdıracak.
Kim olur bu
isim?
Turpcu,
kontenjan uygulamasına karşı çıksa, Deniz Yavuzyılmaz ikinci sıradan meclise
gidecek.
Hayır, kontenjan derse, Ereğliden bir isim ikinci
sıraya girecek ve meclise gidecek.
Kim olur bu
isim?
Halil Posbıyık
mı?
Önay Alpago mu?
Ünal Demirtaş
mı?
Bence bu isim,
Halil Posbıyık olur.
İki dost el ele
giderler Ankaraya
Eskiden Posbıyık
önden, Turpcu arkasından giderdi.
Şimdi Turpcu
önde, Posbıyık arkasında...
Nasıldı o
Kızılderili atasözü:
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer.
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer.
Kimse bugünkü
üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir.
Çünkü kimin kimi
yiyeceğine suyun akışı karar verir
Bakalım kim kimi
yiyecek?
Kıssadan Hisse: O gücenmiş olmalı
Vaktiyle bir
derviş berbere gidip, Vur usturayı
berber efendi der. Berber, dervişin saçlarını kazımaya başlar ve diğer
tarafa usturayı vuracakken, mahallenin kabadayısı içeri girer. Doğruca dervişin
yanına gider, başının kazınmış tarafına sert bir tokat atarak, Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı
olalım diye bağırır. Dövene elsiz,
sövene dilsiz olan, halktan gelen her şeyin Haktan geldiğine inanan
derviş, sabreder. Fakat kabadayının tıraş esnasında da dili durmaz, sürekli
alay eder derviş ile:
Kabak aşağı, kabak yukarı...
Nihayet tıraş
biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, kontrolden
çıkan bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelerek kabadayıyı altına
alıp sürükler. Kabadayı oracıkta feci şekilde can verir. Berber, dervişe bakar,
sorar:
Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?
Derviş, düşünceli
bir şekilde cevap verir:
Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim.
Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!
Günün Fıkrası: Kedilerin mutluluğu
Büyük bir kedi,
kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş:
"Neden kuyruğunu kovalıyorsun?"
Yavru kedi yanıt
vermiş:
"Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun
da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum, yakaladığımda
mutluluğa kavuşacağım."
Bunun üzerine
yaşlı kedi şöyle demiş:
"Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna
karar vermiştim. Ama şunu farkettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor,
ne zaman kendi işime baksam hep peşimden geliyor."
Günün Sözü:
Zaman insanları
değil, armutları olgunlaştırır.
Necip Fazıl
Kısakürek