Hani hep bir ağız birliği etmişçesine konuşuyoruz.
Şu olmuyor, bu olmuyor!
Şu yapmıyor, bu yapmıyor.
Arada bir de elini kırmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var.
&[#]8216;Elim kırılsaydı da oy vermeseydim&[#]8217; diyenler.
Yalan bunların çoğu.
Ben inanmıyorum.
Ya en büyük taraftar, ya futbolcular sahtekar!
Ya da tam tersi.
Bir yerlerde arıza olduğu kesin.
Zonguldak&[#]8217;ın ağzı var konuşuyor.
Biz nelerini görüyoruz.
TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan başta olmak üzere tüm milletvekillerine ateş püskürenler var.
Bende eleştiriyorum.
Sadece konuşmuyorum.
Bakın yazıyorum da.
Yani bana bir şey yapmıyorlar!
Mantıklı buldukları yazı ve eleştirilerimle ilgili olumlu görüş belirttikleri de oluyor.
Sanıyoruz ki iş onları seçmekle iş bitiyor.
Hayır bitmiyor.
Bitse zaten Zonguldak&[#]8217;ın çok sıkıntısı sona ermişti.
Ben inanıyorum ki en rahat milletvekilleri bizimkiler.
Çünkü onları sıkıştıranlar yok.
Çıkıp karşılarına, &[#]8216;Biz bunu istiyoruz&[#]8217; diyenler yok.
Varsa da güçsüz kalıyorlar.
Biz oturmuşuz milletvekillerine küsmüşüz.
Çok ta umurlarında!
Ne olacaktı?
Zonguldaklılar sorunlarını organize ve azimli bir şekilde getiremedikleri için oturup ağlayacaklar mıydı?
Sokağa inince bakıyoruz.
Millet ateş püskürüyor.
Tavır var mı?
Yok.
Yağcılık var mı?
Çok.
Halk isteyecek.
Tavır koyacak.
Politika yapmadan halk için, kentin geleceği için isteyecek.
Sokakta konuşup siyasetçiyi görünce tırsmayacak.
Tek taraflı siyasetçiyi suçlamak bence haksızlık.
Hadi organze olalım.
Gidelim Ankara&[#]8217;lara kapılarda yatalım.
Var mısınız?
Eminin bir çoğunuz tırsacaksınız.
SELİM ALAN&[#]8217;MI, ALMAYAN MI?
İrdelenmesi gereken haberlerden birine dikkatinizi çekiyorum.
Haberde şöyle diyor.
&[#]8220;Zonguldak´ta Kızılay Kan Merkezi Doktoru Ömer Selim Alan, 2008 yılında da kan sıkıntısının yaşandığını söyleyerek, kan bağışı çağrısında bulundu&[#]8221;
Güzel iyi etmiş.
Sonra devam ediyor.
&[#]8220;Hastanelerin ve kana ihtiyaç duyan tüm insanların kan sıkıntısını anında gidermek için yoğun çaba sarf etmelerine rağmen insanlardan aynı hassasiyet ve duyarlılığı görememekten yakınan Alan, zaman zaman olduğu gibi yeni yıla girileceği bu günlerde de önemli derecede kan sıkıntısının yaşandığını söyledi&[#]8221;.
Sonra Selim Bey konuşmuş.
Bakın ne demiş;
"Kızılay kan merkezi olarak 7 gün 24 saat aralıksız ekiplerimizle çalışıyoruz. Zonguldak ve Bartın il merkezimizde vatandaşlarımızın kan isteğini karşılamaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımızı gönülden kan bağışı yapmaya davet ediyorum. Unutulmamalı ki kan, yapılamayan tek ilaç. Tek üretim yeri insan vücudu. Vatandaşlarımız kan merkezimize geldiği anda kanını vererek sadece bir can kurtarmıyor&[#]8221; şeklinde devam ediyor.
Bende kan vermeye gitmiş ancak akşamdan kalanlardan olduğum için kanım değer görmemişti.
Sonrasında da zaman ayırmadım.
Selim kardeşimize düşen birkaç görev var.
Bir
O kurumun başındaysan çıkacaksın ve her yeri dolaşacaksın. Öyle basın açıklamasıyla gazetelere çıkmak yeterli değil.
İki
Kameraların karşısına hep kendin değil, kan bağışlayarak örnek olanlarla geçeceksin.
Üç
Canın istediğinde demeç vermeyeceksin. Gazeteci bilgi istediğinde bahane etmeyeceksin.
Dört
Oturup hep dert yanmayacaksın. Önce çok çalışacaksın sonra ağlayacaksın.
Beş
TTK&[#]8217;ya, yani maden ocaklarına ise girenlerden kaçından kaç alabildin kaçından alamadın bunu anlatacaksın. Kan bağışı bilincinin hızlanmasını ve sürekli hale gelmesini istiyorsan önce o parlak yüzünle bir aynaya bakacaksın!
