Hafta sonunu Ankara'da geçirdim.

Eş-dost ziyaretleri yaptım.

Bilgi-belge eksiklerimi tamamladım.

"Zonguldak, Türkiye ve dünyada neler oluyor?" diye bilgi tazeleyip geldim.

Ankara aslında yeni döneme hazır.

31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak yerel seçimlerde; belde, ilçe, il, büyükşehir ve il genel meclisinde alınacak oylar büyük oranda belli.

Ufak-tefek sürprizler olabilir.

Kıl payı kazanılan-kaybedilen yerler olabilir.

Ama 31 Mart 2019 yerel seçimleri, Türkiye için bir dönüm noktası olacak.

Birler, ikiler, üçler, dörtler, beşler...

Hafta sonunda çok ilginç gelişmeler de oldu.

Burada detaylarına girmeyeceğim.

Ama biz yazdığımız yazının kapı gibi arkasında duracağız.

Eksik olan bilgi ve belgeler ile kapı gibi vukuatlı nüfus kayıt örneklerini de buldum, geldim!

Birler, ikiler, üçler, dörtler, beşler...

Basamak basamak çıkacağız.

Basamakları haksız çıkanları aşağıya indireceğiz.

Biz bir şey yazıyorsak, belgesini görmeden yazmayız.

Ama belgesini görmeden karar verenlere de, "belge" göstereceğiz.

Zonguldak'a verdiği değer...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü mitinginde Zonguldak'la ilgili şunları söyledi:

"Benim 'Zonguldak' denince aklıma rahmetli Ecevit gelir. İşçinin, emekçinin babası Ecevit... Kıbrıs fatihi Ecevit... 'Ecevit' denince 'Zonguldak', 'Zonguldak' denince 'Ecevit'i hatırlatırız. Karaelmasın, alın terinin başkenti... Alın terini lokmasına katık edenlerin başkenti. Zonguldak'ta olmanın bir ayrılacağı vardır. 'Zonguldaklı' demek 'alın terine değer veren' demektir. 'Zonguldaklı' demek 'birlikte yaşamak' demektir. 'Zonguldaklı' demek 'Türkiye sevdası' demektir... Ben Zonguldak'ı böyle bilirim, böyle tanırım, böyle de tanımaya devam edeceğim."

Konuşmanın tümü yarım saat sürmedi.

Günler süren hazırlık...

Saatler süren bekleyiş...

Yarım saat konuş ve git.

Kıssadan Hisse: Fındık yiyen kaz!

Köylünün biri, pazarda kaz satıyormuş.

Biri hariç tüm kazları satmış.

Elinde kalan kazı koltuğunun altına kıstırıp, sinemaya gitmiş.

"Kazla sinemaya giremezsin" demişler.

Köylü, bir köşeye çekilip, kazı şalvarının içine saklamış ve içeri girmeyi başarmış.

Karanlıkta bir koltuğa oturmuş.

Yan koltuktaki yaşlıca bir kadın fındık yiyormuş.

Fındığın kokusunu alan kaz, kafasını şalvardan dışarı çıkarıp, kadının elindeki kağıt poşetten bir tane fındık kapıp tekrar şalvara girmiş.

Kadın, ağzı açık bir halde şunları söylemiş:

"Kırk yıllık hayat kadınıyım. Her türlüsünü gördüm, ama bunun gibi fındık yiyenini şimdiye kadar görmedim..."

Hisse: Ben de böyle bürokrat görmedim!