Başlığa bakıp hayal kırıklığı yaşamayın.

Bambaşka bir konuya gidiyoruz!

Kentin göbeğinde yaşanan son kapkaç olayından sonra Roman çocuklara yönelik sadece polisiye değil, sosyal çözümler bulunması ve bunun o çocuklarının ailelerini kapsayacak şekilde uygulanması görüşünü paylaşmıştık.

Eski Belediye Başkanlarından rahmetli Hüseyin Öztek&[#]8217;in oğlu Sabih Öztek, Romanlarla ilgili bir anısıyla bizi geçmişe götürdü.

Şöyle diyor Sabih Bey:

&[#]8220;Sayın Öksüz;

Değerli yazılarınızı kesintisiz takip ediyor ve bilgileniyoruz. Sağ olunuz.

Son yazınızda Roman çocuklarının durumundan bahisle, olayın sadece polisiye değil, sosyolojik açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişsiniz.

Teşhisiniz doğrudur ve beni yine geçmişe götürmüştür.

70&[#]8217;li yıllarda yine bu tür şikâyetler yoğunlaştığında rahmetli Öztek, İkinci Makas&[#]8217;ta Roman hemşehrilerimizle bir toplantı yaparak, onların dertlerini dinlemiş ve çareler üretmeye çabalamıştır. Gazipaşa Caddesi&[#]8217;nde, şimdi Vergi Dairesi&[#]8217;nin bulunduğu yerde 9-10 kişinin çalışabileceği bir lostra (ayakkabı boyama) yeri tahsis edilmiş ve bu arkadaşlar dönüşümlü olarak orada çalışarak, namuslarıyla ailelerini geçindirmişlerdir.

Ayrıca belediyenin Sinek ve Haşeratla Mücadele ve İlaçlama Birimi&[#]8217;nde sadece bu arkadaşlarımızı istihdam ederek, büyük kısmını iş sahibi yapmış; olumsuz görüntü ve polisiye olaylar da bıçak gibi kesilmişti.

Bu gelişmeler sonraları, rahmetlinin kendi partisi de dahil olmak üzere art niyetli muhaliflerce çok istismar edilmiş ve çok çirkin ithamlarla Öztek´in adını &[#]8216;Çingenelerle İçki İçen Şarapçı Başkan&[#]8217; diye lanse etmeye çalışmışlardı.

Onlara verdiği, &[#]8216;İçki içerim, ama şarap hiç içmedim, lâkin bu ithamları yapan asilzadelerle viski içeceğime, Çingene tabir ettikleri insanlarla şarap içmeyi her zaman tercih ederim&[#]8217; yanıtı hâlâ belleğimdedir.

Yani klasik olarak bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmamaktadır.&[#]8221;

Sabih Bey&[#]8217;e bu anekdot için teşekkür ediyoruz.

Zonguldak; İstanbul, İzmir gibi değil.

Müdahalesi kolay.

Polisiye tedbirlerle, sokakta kovalamayla sokakta artan olumsuz örnekler azalmıyor.

Yaşadığımız, tanık olduğumuz olaylar, yaşanan olayların arttığını gösteriyor.

Çocukların elinden sokakta dondurmayı alıp kaçmakla başlıyor, cüzdana, çantaya, kömüre kadar gidiyor.

Sabih Bey&[#]8217;in bu anlatımından sonra Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir&[#]8217;in Romanlarla oturup alkol almasını beklemiyoruz, ancak, Hüseyin Öztek gibi soruna sahip çıkıp çözüm ortağı olmasını bekliyoruz.

Belediyenin yanı sıra, Zonguldak Valiliği&[#]8217;ni, İl Emniyet Müdürlüğü&[#]8217;nü, Zonguldak Belediyesi&[#]8217;ni ve Zonguldak Barosu&[#]8217;nu, sokakta artan şiddete seyirci kalmamaya davet ediyoruz.

&[#]8220;Gidin Romanlarla şarap için&[#]8221; demiyoruz, Öztek&[#]8217;in o günlerde gördüğü gerçeği bugün görebilen yöneticiler istiyoruz.

Odunsu davranışlar!

Fener&[#]8217;de yapımı devam eden ve imarı tartışmalı bir inşaatın yapımı sırasında bahçe bölümünde kalan 60 yıllık çam ağacı kesildi.

Fener, sit alanı olmasına rağmen kesildi.

Ağaçlar tescilli olduğu halde kesildi.

Konuyu daha önce gündeme taşımış ve yorumlamıştık.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü dün olaya el koydu.

Ortada tuhaf şeyler olmuş.

Prosedürün nasıl işlediğine gelince;

Kesilecek ağaçlar ile ilgili Orman Bölge Şefliği, ağaçlar sit alanı içerisinde kalıyor ise, ilgili kurumdan izin alınması kaydıyla kesilmesinde sakınca bulunmadığı yönünde görüş veriyor.

Vatandaş kesme talebini belediyeye iletiyor. Daha sonra ağaç kesimine, plan notundaki gövde çaplarına göre izin veriyor.

Eğer ağaçlar gövde çapı 5 santimetrenin üzerindeyse, ağaçların fiziki durumuna göre Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü&[#]8217;ne kesim yönünde görüş sorması gerekiyor.

Gövde çapı 5 santimetrenin üzerinde.

Görünen şu ki, böyle bir görüşe başvurulmadan bu güzelim ağaç kesilmiş.

Sırada yol üzerinde belki 100 yıllık olan başka bir çam var.

Onun da altı oyuluyor.

Üzerinde tescil numarası var.

Eğer ağaç yıkılırsa, orası otopark olacak.

Bu saatten sonra kesemeyecekleri için kazara iş makinesinin çarpmasını veya alttan alttan oyup kurumasını bekleyecekler.

Ayrıca mülk sahibin inşaatının da imar açısından sorunlu olduğu belirtiliyor.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü&[#]8217;ne de görev düşüyor.

Mülk sahibi, tüm bunlardan para cezasıyla yırtabilir.

Ya da ceza da almayabilir.

Ancak ortaya konulan odunsu davranışı; çocuklarına, torunlarına nasıl anlatır, bilemeyiz.

Söyleyebilecek bir gerekçesi varsa, biz buradayız.

Coşkun&[#]8217;un büyükşehir önerisi!

Zonguldak&[#]8217;ın büyükşehir yapılmasıyla ilgili olarak farklı kanatlardan çağrılar geliyor.

Son çağrı, Çaycumalılar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu&[#]8217;ndan geldi.

Çiloğlu, büyükşehir oluşumu için lobiye dikkat çekiyor.

Zonguldak&[#]8217;ın lobisizliğine dikkat çekerek, herkesi göreve davet ediyor.

Bir başka ve farklı çağrı ise, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun&[#]8217;dan.

Coşkun, büyükşehir olabilmek için Zonguldak ile Bartın&[#]8217;ın birleşmesine gerek kalmayan bir çözüm önerisi sunuyor.

O da Filyos Projesi.

Liman ihalesinin birkaç ay içinde yapılmasını beklediklerini söyleyen Coşkun&[#]8217;a göre, ihalenin yapıldığı andan itibaren tersine göç başlayacak.

Zonguldak&[#]8217;ın büyükşehir statüsüne kavuşması için gerekli 60-70 bin nüfus ise, birkaç yılda oluşabilir.

Böylece Zonguldak, zaten büyükşehir statüsüne kavuşmuş olur.

Bunun da yolu, Filyos Projesi gibi istihdama yönelik projelerin hayata geçmesinde.

Bu durumda Bartın&[#]8217;ı fazla zorlamamak gerekiyor.

Coşkun&[#]8217;a göre, Bartınlılar isterlerse, Karabük ile birleşmeli.

Coşkun&[#]8217;a katılmamak mümkün değil.