Aylardır bir söylenti dolaşıyor…



Bu söylenti giderek artarken; şahitler ortaya, deliller ayyuka çıkıyor.



Söylenti giderek büyürken, farklı kesimler ve hiç alakası olmayan kişiler de zan altında kalıyor.



İddia şu:



Bir Vali Yardımcısı, mevkisinin de verdiği gücü kullanarak, hazine arazilerini ortak iş tuttuğu kuyumcu ve bir emlakçıya paslıyor.



Onlar da ucuz yollu arazileri alıp inşaat yapıyor.



Bu yönde çok sayıda özellikle 1+1 sahibi olduğu belirtilen Vali Yardımcısı, bugünlerde de yine özellikle bir ilçede arazi kovalıyor…



Vali Yardımcısının kamu kurumunda çalışan çocuğunun mülk işleriyle ilgilenmesi de, pis kokuların daha da yayılmasına neden oluyor.



İşin en iğrenç tarafı ise, bu işlerle hiç alakası olmayan yüksek mevkideki kişilerin de itham altında olması…



Sormak lazım;



Sayın Vali Yardımcım, bu hak mı?



Devletin verdiği gücü kullanarak, kendinize ve iş tuttuğunuz kişilere imtiyaz sağlamanız ne kadar doğru?



Kanunen işi kılıfına da uydursanız, vicdanınız rahat mı?









Körler, sağırlar birbirini ağırlar!





Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Alt Komisyonu, Zonguldak’ta ağırlandı.



KİT Alt Komisyonu’na, TTK Genel Müdürü Sayın Burhan inan tarafından brifing verildi…



Genel Müdür Sayın İnan, yıllardan beri söylediğini tekrarladı…



Norm kadro ve işçi açığı…



Sayın İnan, yıllardan beri, “Hedef üretim, 5 milyon ton” diyor.



Bunu sağlamanın yolu norm kadro olan; yer altı 11 bin 500, yer üstü 2 bin 500 olmak üzere 14 bin işçinin çalışması…



Üretim için işçi alınması gerektiğine özellikle vurgu yapıldı.



Peki, sonuç…



Her zamanki gibi KİT Alt Komisyonu üyeleri; geldi, dinledi, yedi-içti, gitti…



Körler ile sağırlar birbirlerini ağırladı!



Bir terslik var bu işte…



Bu hükümetin atadığı Genel Müdür, yıllardan beri, “5 milyon ton üretim” diyor…



“Bunun için 14 bin işçiye ulaşmamız gerekir” diyor…


Hiçbir hareket yok…


Ya Müdürde bir yanlışlık var, ya da hükümetin TTK’ya bakışında…



Şaşı bakışın getirdiği bu sürünceme artık bitmeli…



Ya TTK’ya işçi alınıp canlandırılmalı, ya da işçi alınmayacağı söylenip beklentilere son verilmeli.



Süreç uzadıkça, belirsizlik arttıkça ortam da geriliyor.



İleriye dönük adımlar da atılamıyor.










Kamusal kafanın zararı...




Zonguldak’ta kamuya bağımlılık, girişimciliğin önünde engel olduğu gibi medyanın gelişmesine de engel.


Yıllar öncesinden TTK, GMİS ve belediyeler gibi kurumların medyaya verdiği aylık yüksek ödemeler, medyayı da yeni arayışlara itmemiş, tembelleştirmişti.



Bu denizin bitmesiyle medya gelir anlamında sıkıntı yaşadı, yaşıyor.



Zonguldak’ın yeni Basın İlan Kurumu (BİK) Şube Müdürü Ali Nuhoğlu ile sohbetimizde hatırladığımız bu gerçek, Zonguldak’ın reklam kültüründe de niye geride kaldığını bir kez daha ortaya seriyor.



Medyasıyla, esnafıyla, işadamıyla, TTK ve resmi kurumlara bağımlı olmaktan mantık olarak da kurtulmamız gerekir.


TTK’ya işçi alınsa da, alınmasa da, “kamusal kafa”dan “girişimci kafa”ya geçmemiz şart.




GÜNÜN SÖZÜ:





“İşgücü açığı ivedilikle giderilmeli…”


TTK Genel Müdürü Burhan İnan





SÖZÜN ÖZÜ:





“Bilginin en büyük düşmanı bilgisizlik değildir. Bildiğini zannetmektir...”



Stephen Hawking