Zonguldak'ta Corona Virüs testi pozitif çıkan vaka sayısı 80'e yaklaştı. Hayatını kaybedenleri sayısı bir elin parmaklarını aştı.

Ama insanımız hala sokakta.

Banka önünde para peşinde.

Markette alışverişte.

Sokakta gezişte.

Atasözümüz ne diyordu?

'Her koyun kendi bacağından asılır.'

Ama bu sefer böyle değil.

Bir koyun, sürüyü götürüyor!

Aman dikkat edelim.

Dede öldü, normal ölüm dediler.

Altı kişilik aile pozitif çıktı.

Ne demek istediğimi anladınız değil mi?

Tehlikenin farkında olun.

Evinizde kalın.

Zonguldak'a gelmeyin, köye gitmeyin

Zonguldak Merkez'de Corona Virüs tedbirleri sürüyor.

Ancak büyükşehirlerden Zonguldak'ın ilçelerine, beldelerine ve köylerine gelenler virüsü de getirdiler.

Mesela Devrek'e büyükşehirlerden en az bin kişi geldi. Keşke, bu iş ilk başladığında sıkıyönetim gelseydi, herkes olduğu yerde kalsaydı.

Madem bu olay başımıza geldi. Hiç olmazsa olduğumuz yerde duralım. Varsa bu lanet virüsü çevremizdekilere bulaştırmayalım.

Haydi Zonguldak...

İçkiniz, namazınız sizin olsun,

lütfen işinizi doğru yapın!

Birisi, yalan haberi yapmaktan değil de kullanmaktan adliyelik olunca faturayı bize çıkarmaya çalışmış.

Bu kişi hiçbir zaman 'birinci sınıf' gazeteci olamadı. Yalan da olsa, keşke o haberi yapabilmiş olsaydı.

Ama yapamaz. Çünkü haber yazamaz. Böyle bir yeteneği yok. Yazdığı haberler, cami imamının anonsları gibidir.

Bir vakada ilçemizde var. Akşam kafayı çekip yazan, sabah kalkınca yazdıklarını silen biri bize sallıyor. Nedeni belli!

'İlçede vaka var' diyorum! Yok diyor. Bu sefer net bir şekilde yazıyorum. Bizden sonra vaka olduğunu yazıyor.

Bunlar da gazeteciyim diye geçiniyor memlekette. İçkiniz de, namazınız da sizi ilgilendir. Ama işinizi doğru yapın.

Biz durursak geçersiniz...

30 yıl önce bu mesleğe muhabir olarak başladım.

9 yıl çeşitli gazetelerde muhabirlik, yazı işleri müdürlüğü, genel yayın yönetmenliği yaptım. Sonra aylık bir dergi, sonra haftalık bir gazete, sonra günlük gazete.

Sonra Bartın'da günlük bir gazete.

Sonra Zonguldak'ta bir televizyon.

Bugün Zonguldak'ta ikinci bir televizyon yayındaysa bu, ben ve arkadaşlarımın eseri.

Bana çemkirenlere bakıyorum.

Ya bende çalışmış, kuyruk acısı var!

Ya işe almamışım, kuyruk acısı var!

Pusula, bölgenin en güçlü markası oldu.

Açtığımız televizyon üç yıldır bir iğne bile almadan dijital yayın yapıyor.

Bartın'da sattığımız gazete yayında.

Yetiştirdiğim insanlar piyasada önemli yerlerde.

Tek tek savaşıp yıkamadıkları Pusula'yı ve Ali Rıza Tığ'ı, beşi bir araya gelip yıkacaklarmış.

Biz ne savaşlardan çıktık arkadaşlar.

Beni yıkmak için uğraşacağınıza haber yapın.

Haberlerimizi çalmayın.

Başkalarının haberlerini çalmayın.

Haber yapın. Sadece haber.

Pusulayı ancak haberle geçebilirsiniz.

O da biz durursak.

Bir de kendinize bakın.

Benim bu meslekte ne başarım var diye!

Çıkarttığınız yayınların kamuoyundaki etkisi ne diye!

Yazdığınız haberler, köşeler ne kadar okunuyor diye!

Haydi aynaya bakın bakalım!