Zonguldak Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü'nün iki kuzuyu güdemediğini yazmıştık. Neydi olay? Gümrükçü, kendisine hediye edilen iki kuzuyu müdürlük bahçesinde büyütmeye çalışmıştı. Kuzular gündüz bahçede, gece müdürlüğün içindeki otoparkta kalıyorlardı. Kuzular otoparkı pislettiği için müdürlüğün içi leş gibi kokuyordu.

Biz olaya el attık, haberi yaptık. Vali Mustafa Tutulmaz'ın uyarısıyla kuzular ortadan kayboldu. Kuzular nereye gitti diye araştırırken, birinin ipe dolanıp öldüğü ortaya çıktı. Diğeri ise Devrek'te bir kurum çalışanının çobanlık yapan babasına teslim edildi. Kemal Gümrükçü, kuzularla ilgili habere açıklama yapmadı.

Sonra, kurumun kiraladığı araçlarla kızlarının servis edildiğini yazdık. Hemen yalanlama geldi. Kızları kurumda çocuklara ders veriyorlarmış. Minareyi kılıfına uydurmuşlar, buna Zonguldak Valiliğini de alet etmişler. Valiliğin, "Bizim müdür kızlarını kurumun resmi aracıyla gezdiriyor. Biz de ses çıkartmıyoruz" diyecek hali yoktu. Bir açıklama ile kurtuldular.

Biz bu işlere alışığız. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş, kuruma iş yapan bir müteahhitin aracıyla Bolu'ya içmeye gitti. Şoförü içki masasından fotoğraf paylaşınca olay patladı. Pusula haber yaptı. Vali Ahmet Çınar'dı. Soruşturma oldu. Olay kapandı.

Nasıl mı? Müteahhit aracını Recep Demirtaş'a günlüğü 200 liradan kiralamış. Müteahhit, hakedişine imza atan Genel Sekretere, çift kabin kamyoneti günlüğü 200 liradan kiralamış. Biz de yemiştik. 30 yıldır bu işi yapıyoruz! Kulağımızın arkası bile kalmadı! Mesleki tecrübemiz, bizi yanıltmaya çalışanlardan çok fazla! Yemedik, bilin istedim!

Çocuk evleri hassas birimler deniyor. Ancak üniversite öğrencileri ders verebiliyor, ne kadar ilginç. Bizim bildiğimiz hassas birimlere işin uzmanı, liyakatlı kişiler görevlendirilir. Bu kurumda öğretmen, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci, psikolog, sosyolog gibi birçok personel varken, çocuk evleri üniversite öğrencilerine mi emanet ediliyor? Değerler eğitimini, akran rehberliğini, rol modelliği kurum personelleri yapamıyor mu? Üniversite öğrencileri bu kurumların hassasiyetini ne kadar bilebilir? Gerçi kurumun müdürü uzman ve liyakatli değil ki, çocuklara ders verenlerde liyakat aransın!

Kemal Gümrükçü, kurumun işlerini aile çevresiyle yapmayı seviyor. Mesela kimsesiz çocuklar yıllarca Kemal Gümrükçü'nün kayınbiraderinin ortak olduğu Uğur Lisesi'ne gittiler. Şimdi Kemal Gümrükçü buna da bir açıklama yapsın!

Sakatkondu

Zonguldak Valiliği'nin dibinde bir gecekondu yükseliyor.

Biz bu gecekondunun adını SAKATKONDU diye değiştirdik.

Zonguldak Sakatlar Derneği için yapılan bu SAKATKONDU'ya kim izin verdi?

Zonguldak Belediyesi, bu işe neden göz yumuyor.

Bu iş, Sami Aydın'ın yaptığı SAMİKONDU'ya dönmesin.

Sonra SAKATKONDU'nun üzeri yeşil perde ile örtülmek zorunda kalınmasın.

Bir şey yanlışsa, ticari değil diye göz yummak olmaz.

Tuvaleti yık, yerine Sakatlar Derneği için bina yap.

Ne kadar sakat bir durum.

Gerçi yapılır. Bu da yapılır.

Zonguldak'ta her şey yapanın yanında kar kalır.

Kim, kimin kucağında?

Hani Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, "Seçimde beni kucağa oturtanları, seçimden sonra ben kucağıma oturtacağım" demişti ya!

Sonra o dönem arasının iyi olduğu bir kadın gazeteciye "Bir dizime Akın, bir dizime Ali Rıza oturacak" demişti ya!

O kadın gazeteci ile arası açılınca "Bir dizime Akın, bir dizime Ali Rıza, o kadın da buraya oturacak" demiş ya!

Şimdi ben bakıyorum. Ömer Selim Alan seçim döneminde kimin kucağındaydı? İl Başkanı Zeki Tosun, İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan! Kendimi saymıyorum!

Çağlayan gitti, sıra Zeki Tosun'da!

Yalnız, "Ömer Selim Alan Belediye Başkan adayı olmasın Özcan Ulupınar olsun" diye Ankara'ya giden ekip vardı ya! O ekipte bomba bir isim daha var.

Hani Mustafa Çağlayan, Abdullah Karagüzel ve Yusuf Ataman Ankara'ya gitmişti ya!

Özcan Ulupınar'ı, aracıyla Genel Merkez'e getiren Belediye Başkanı kimdi?

Eeeee sıra sana da geliyor Beycuma Belediye Başkanı Vural Kundakçıoğlu.

Sonra sıra Hamdi Uçar'da.

Sözün özü. Bir Belediye Başkanı kin ve intikam duygularıyla gazetecileri, politikacıları kucağa alma tabiri kullanmamalı. Eğer bu düşünce içinde olursa, onu da birileri kucağa alır.

Milletvekilleri, genel seçim olacak diye Ömer Selim Alan'dan çekiniyor olabilir.

Her gün öleceğinize bir kere ölün, adam gibi ölün.

Ben kucağımda bir belediye başkanıyla ömür geçirmek istemiyorum.

Bir de Ömer Selim Alan, kendi medyasını oluşturuyormuş.

Oluşturduğu medyayı görseniz şaşarsınız.

AK Parti Milletvekili Hamdi Uçar'a, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş'a 'hırsız' diye yazan, kerametleri kendilerinden menkul kişilerden medya oluşturmuş!

"Hem daha ucuz, hem istediğimi yazıyorlar" diyormuş!

Allah herkesin gönlüne göre versin!

Tencere yuvarlanır, kapağını bulur!