Zonguldak'ta ticari plakası olan bazı taksilerde siyah dama yok. Üstelik bu araçların üzerinde Taksi yazısı da yok.
Bu taksilerin renkleri de bilgimiz taksiler gibi değil!
Kimisinin rengi bordoya çalıyor, kiminin turuncuya! Tarif edilir gibi değil.
Zonguldak'ta polis, müdahale hakkı olduğu halde bu araçlara müdahale etmiyor. Damasız taksi olmaz. Üzerinde taksi yazmaz, ışık olmazsa hiç olmaz.
Peki bu taksiler nasıl para kazanıyor?
İncivez'de 1+1 kiralayıp, bu evlerde fuhuş yaptıran ticari plakalı taksiciler var. Hem ev kirası alıyorlar, hem de taşıdıkları kadından taksi parası! Hem evi hem kadını ayarlayanlar da cabası!
Bu durumdan Ayşe Teyze, Ahmet Amca rahatsız!
Ticari plakalı ama damasız, taksi yazısız, sarısız taksilerden Metin Abi rahatsız değil mi?
Emniyetimizin KGYS'si var!
Görüntüyü canlı aktaran dronu var!
Tweet atan müdürü var!
Hani diyorum ki, bu taksilerden birini, kadını alıp İncivez alt kapıya gelirken çeksek! Evden çıkarken çeksek, sosyal medyadan canlı versek!
Olmaz mı?
Zonguldak Emniyet'i İncivez'deki kadın ticaretini çözecekse önce ulaşım zincirini kırmalı.
Bu işin yolu o bölgeye yeni duraklar açmak değil, öncelikle ticari plaka ile korsan iş yapanları önlemek.

Filler tepişiyor, çimenler eziliyor

Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Kanal Z'de canlı yayına çıktı ve siyaset gündemini alt üst etti.
Daha önce yazdım. Ali Bektaş, maden mühendisi. Matematik zekası yüksek. Ama sözel zekası da çok iyi.
Ali Bektaş'ın sözel zekası, kelime dağarcığı, edebiyatı, kendisini eleştiren gazetecilerden kat kat fazla.
Bu nedenle siyaseti de çok iyi biliyor.
Bunları söylerken, söylediklerinin tümüne katıldığım anlamı çıkmasın.
Ama Ali Bektaş, basının bir bölümü Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'a saldırırken, devreye girip bir paratoner gibi yıldırımları üzerine çekti.
Ali Bektaş biliyor ki, Kozlu'da yapılacak çok fazla şey yok. Ama Zonguldak Merkez İlçe'nin gerçekten hizmete ihtiyacı var. Ömer Selim Alan ile bir fırsat yakalanmış. Parti içinden ve parti dışından Ömer Selim Alan'a yönelik saldırıların önüne geçmek için televizyona çıktı ve konuştu.
Ömer Selim Alan'a sallayan ekip 'çöplük' adını verdikleri mekanda toplantı yaptılar, kararlar aldılar, saldırıya geçtiler. Bu tam da Ali Bektaş'ın istediği bir durumdu. Zaten canlı yayında "Şimdi benim sözlerimi alıp şöyle dedi, böyle dedi, diye yazacaklar" dedi.
Yani Ali Bektaş'ın canlı yayında söylediği sözler o an aklına gelip söylediği sözler değil. Birine bir laf söyledi. O kişi o lafı, on haberle çıkartamadı!
Şimdi Ömer Selim Alan'ın yapması gereken şey, basın Ali Bektaş ile uğraşırken, fırsattan istifade Zonguldak'a daha çok hizmet etmek. Kentin gerçek gündemiyle ilgilenmek.
Eğer basın gündemi değiştirirse Ali Bektaş yine devreye girer, gündemi belirler.
Ancak bu kavganın asıl nedeni Kozlu'da Ertan Şahin ile başlayıp Kerim Yılmaz ile devam eden imar yanlışlıkları ve mahkemenin iptal kararıdır.
Kozlu'daki kavga rant kavgasıdır.
Basın özgürlüğüyle alakası yoktur.
Seçim öncesinde "Kerim Yılmaz aday olsun" diye yürütülen savaş, bugün "Ali Bektaş imar versin" savaşına döndü
Kozlu'da filler (Müteahhitler-siyasetçiler) tepişti, çimenler (gazeteciler) ezildi.
Bu işler hep üç harflilerin işi!