10 Nisan 2020 akşamı 30 Büyükşehir ve Zonguldak'ta 48 saatlik sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Zonguldak caddelerinde kol gezen Corona Virüsü şoka girdi. Ama az sonra insanlar fırın ve marketlere saldırınca Corona kime gireceğini şaşırdı. Sağlıkçılar kadar Corona da şaşkındı.

Sonra Corona Virüsü bizim kentin bilindik işadamlarından birine yaklaşmış. İşadamı başlamış her zamanki gibi atmaya: "Ben zamanında ne Coronaydım! Sen 14 gün duruyorsun! Ben 14 ay duruyordum!"

Corona bu yalan üzerine şoka girip orada ölmüş!

Başka bir Corona, nitelikli dolandırıcıya denk gelmiş! Corona "Nitelikli dolandırıcı! Bu sefer yakalandın! Artık kurtulma şansın yok! İstersen milletvekili eskisini de çağırabilirsin! Bir virüsle iki nitelikli hallederim" demiş!

Nitelikli "Bak virüs şöyle yapalım! Önce ben sana gireyim! Sonra sen bana girersin" demiş.

Virüs binlerce can aldı ya kendine güvenmiş! Teklifi kabul etmiş.

Nitelikli dolandırıcı virüse girmiş!

Virüs şok!

"Ben böyle virüs görmedim" diyerek orada mutasyon geçirmiş!

Nitelikli yine kurtulmuş!

Virüslerden biri Kapuz civarında dolaşıyor!

Ama aradığı kişi evden çıkmıyor!

Aman dikkat!

Virüs ilçenin birine gitmiş! Belediye Başkanını görünce "Bu benden virüs" deyip ilçeden gitmiş!

Sonra 31 kare fotoğrafı olan ilçeye gitmiş! Meydanda birini görmüş "Aynı ben" demiş! Daha belediye başkanını görmeden çekip gitmiş!

Peki biz bu virüslerle nasıl diyalog kurduk! Merak ediyorsunuz tabi!

Yıllarca mikroplarla uğraştığımız için bu Corona Virüse Zonguldak'a gelirken referans vermişler!

Geçinip gidiyoruz işte!

İşgörmez Kemal!

Zonguldak bürokrasisinde adı 'İşgörmez Kemal' olarak biliniyor.

Arşiv ve Dokümantasyon mezunu. Formasyon almış öğretmen olmuş! Yazıcılar, çiziciler derken Memur

Sen'in desteğiyle müdür olmuş!

Ama şimdi herkesi ezmeye çalışıyor.

Liyakat desen, yaptığı iş ile aldığı eğitimin ilgisi yok!

Bilgi, beceri ve deneyimi yok!

Hiç olmazsa bu eğitimi almış insanları ezme!

Günün Fıkrası: Pijamamı alıp geldim

Temel misafirliğe gitmiş.

Gece vakti tam evine dönecekken sağanak yağmur

başlamış..

Ev sahipleri,

- Bu yağmurda sokağa çıkılmaz, geceyi burada geçir.. diye ısrar etmişler..

Temel de, "Tamam, peki!" demiş..

Biraz sonra bakmışlar ki Temel ortada yok!

İçeriyi, dışarıyı arıyorlar yok!

Az sonra kapı çalınmış, gidip açmışlar..

Bakmışlar ki gelen Temel, sırılsıklam..

- Nereye gittin? demişler.

- iki dakika eve gidip pijamamı aldım geldim.. demiş.

İşte bizim "Bu virüste sokağa çıkılmaz" hikayesi de

böyle bir hikaye!

Herkes "Sokağa çıkmamak için sokakta!".