Zonguldak'ın her geçen gün kötüye gitmesinin nedeni, bir hikayesinin olmayışıdır.

Herkes kendine göre bir hikaye yazar Zonguldak'ta.

Ve herkesin hikayesi birbiriyle çatışır Zonguldak'ta.

Bu yüzden birlik beraberlik olmaz.

Bu yüzden büyümek yerine, ilçe ilçe azalır Zonguldak.

Önce Bartın, sonra Karabük kopup gitti.

Şimdi Ereğli gitmek istiyor.

Sonra Çaycuma gitmek isteyecek.

Çünkü bu şehirde bütünü kucaklayacak bir hikaye yazılmıyor.

Herkes kendi hikayesini kendi yazıyor.

Hikaye kentin hikayesi değil, yazanın hikayesi oluyor.

Yani hikayeyi yazanlar, bu kent büyüsün diye değil, kendileri kazanmak için yazıyorlar.

Bu hikayede her zaman bir milletvekili oluyor.

Bir Vali, bir Emniyet Müdürü oluyor.

Mutlaka bir-iki belediye başkanına rol veriliyor.

Zonguldak küçülürken, hikayeyi kendileri için yazanlar kazanıyor.

Biz bunları yazınca; "Senin hikayen iyi değil" diye saldırılar oluyor.

Bir Vali, yazılmış bir hikayeyi Zonguldak'a uyarlamak istedi mesela.

Hemen tayini çıktı, gitti.

Yerine gelen, kendi hikayesini yazdı.

Ortalığı yıktı gitti.

Şimdiki yeni bir hikaye yazıyor.

100 yıl bekleyen kente, "Biraz daha bekleyin" diyor.

Şimdiki hikayenin başrolünde yine bir milletvekili, bir vali, bir belediye başkanı, bir emniyet müdürü ve bir işadamı var.

Bakalım hikayenin sonu nereye varacak?

Kelebeğin Rüyası

Zonguldak eski Valisi Ali Kaban, 'Kelebeğin Rüyasına Yolculuk' konseptiyle kente bambaşka bir vizyon kazandıracaktı. Valilik logosu bile ona göre tasarlanacaktı. Ancak yerine gelen Ahmet Çınar, üç-beş kişinin lafına bakarak bu projeyi rafa kaldırdı.

Kendisi de kısa sürede merkeze alındı.

Hafızalarda 'Kelebek Ömürlü Vali' olarak kaldı.

Bir sürü proje yaptırdı.

Projelere yüzbinlerce lira ödendi.

Bu projelerin sağlıklı hazırlanmadığı ortaya çıktı.

Ve birçoğu hayata geçirilemedi.

Hiçbir şey yapmadığı için, çok da sevildi.

Günün Fıkrası: Cennette Avukat

Evlenme hazırlığı içindeki çift, trafik kazasında ölüp cennete gider. Damat adayı, durumlarını görevli meleğe anlatarak; cennette evlenip evlenemeyeceklerini sorar.

"Bir bakayım" der, görevli melek.

Aradan üç ay geçtikten sonra melek gelir ve mağdur çifte sevinçli haberi verir:

"Her şey ayarlandı, sizi evlendirebiliriz."

Damat adayı, "Peki..." der; "Biz düşündük de; acaba evliliğimiz yolunda gitmezse boşanabilir miyiz?"

Görevli melek gök gürültüsünü andıran sesiyle, kızgın bir cevap verir:

"Siz manyak mısınız? Cennette nikahınızı kıydırabilmek için tam üç ay dolaştıktan sonra bir imam bulabildim. Cennette bir avukat bulmak ne kadar sürer, tahmin edebiliyor musunuz?"