Önceki Valilerimizden Ali Kaban döneminde projelendirilen ve ihale edilen Manolya Park, Vali Ahmet Çınar döneminde bitirildi.

Kamuoyuna duyurulan proje ile ihale edilen proje aynı mı bilmiyoruz, ama ortaya tam bir beton yığını çıktı.

Tek bir manolyanın bulunmadığı park, Türkiye çapında bilinirliği olan bir kafe işletmecisine ihale edilecekti.

Ahmet Çınar öyle demişti.

Hatta AK Parti yöneticilerini toplayıp, kafenin yapılacağı yere götürdü.

Sonra bir ihale yapıldı, Türkiye çapında iş yaptığı söylenen bir hazır yemek şirketi ihaleyi aldı.

Manolya Park'ın şu anda aile çay bahçesinden farkı yok.

Devletin yüzbinlerce lira harcadığı park, işportacıların mesken tuttuğu aile çay bahçesine döndü.

Ve bu durumdan bizim dışımızda şikayet eden de yok.

Madem oraya böyle bir çay bahçesi yapılacaktı...

Manolya Park'ı, ihaleyi alan firmaya yaptırsaydık, İl Özel İdaresi ve BAKKA'nın parasını böyle bir rezillik için kullanmasaydık.

Ama Ahmet Çınar, çok iyi valiydi!

Sokakta korumasız geziyordu.

Cenazelere gidiyordu.

Porsuk ağacını ziyaret ediyordu.

Dağ-bayır geziyordu.

Peki, ne bıraktı Zonguldak'a?

Yıkılmış çekekler...

Halka kapatılmış bir liman arkası...

Yetkileri alınmış bir Vakıf Müdürü...

Camlı Köşk'ten Polisevi'ne aldığı bayramlaşma töreni...

Bir de köpeğini!

Peki, biz aslında ne yapacaktık?

Yani Vali Ahmet Çınar'ın amacı neydi?

Turizmi canlandıracaktık.

Manolya Park'ın bu haliyle mi?

Biz daha Filyos'a trenle gidemiyoruz.

Trenlerdeki kalabalık, Zonguldak şehir içi dolmuşlarından kötü...

Kozlu ve Kilimli özel halk otobüslerinden daha berbat...

Zonguldak insanını böyle bir muameleye layık gören anlayış, kentin yönünü turizme çevirebilir mi?

Bakın, bayram nedeniyle Amasra'ya 50 bin kişi geldi.

Bizim tek tatil beldemiz Filyos...

Sahilde sanayi tesisi çalışıyor.

Hem de deniz mevsiminde...

Bir otel duruma tepki gösterip kapatıyor.

Önceki Valiler, sezon açılınca fabrikada üretime ara verdiriyorlardı.

Şimdi öyle bir durum yok.

Hatta yazdığımız için biz kabahatli oluyoruz.

Fabrikaya "Üretimi durdur" diyemeyenler, bize "Haberleri durdur" diyorlar!

Bu da bir çözüm tabi!

Biz yazmayınca "sorun" olmuyor!

Peki, Zonguldak turizmi için ne yapılıyor?

Çekekleri "içki içiliyor" diye yıktık.

Güzelim sahili betonla doldurduk.

Adını "Manolya Park" koyduk.

Şimdi hemen onun yanına TIR Parkı'na büyük bir cami yapacağız, Allah'ın izniyle...

Cuma günleri ve şehitlerimiz geldiğinde kullanmak için...

Diğer zamanlarda turistler gelecek bu camiye...

Gezip, görmek için...

Ama mesela liman arkasına gidilemeyecek.

Sahil Güvenlik için!

Kardeşim, alın Sahil Güvenlik'i, Tren Ferisi'nin olduğu yere...

Bırakın liman arkasını bize...

Biz milletvekili, belediye başkanı seçiyoruz.

Bürokratlar karar veriyor, keyfine göre...

"Manolya Park çok güzel oldu" diyen bir Allah'ın kulu var mı Zonguldak'ta?

Para kazanan işletmecisinden başka...

Liman arkasına geçişin engellenmesini destekleyen bir Zonguldaklı var mı mesela?

Peki, "TIR Parkı'na cami olsun" diyen var mı?

Cami yapacaksak, yapalım...

Ama niye illa TIR Parkı'na?

İstanbul Ortaköy'deki gibi bir sanat eseri yapacaksanız, amenna!

Ama hazır betondan bir şey yapacaksanız, çok yazık...

Hastane yerine "yanlış" diyenler, caminin yeri konusunda ağızlarını açamıyorlar.

Hastane yeri yanlış...

Caminin yeri külliyen yanlış...