AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu, ayaklarını masaya koyup, danışmanlarının da görüleceği şekilde "Emirerlerim" etiketiyle bir fotoğraf paylaştı.

Paylaşımında yer alan danışmanı Semih Bostanoğlu da, fotoğrafla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Diğer milletvekilleri, danışmanlarının maaşlarından pay alırken, Kenan abim giydiğimiz kıyafetimize kadar her şeyimizle kendisi ilgileniyor" diyor ya!

Bir Zonguldak Milletvekili, işe aldığı danışmanıyla 2 bin lira maaşa anlaşıyor. Danışman işbaşı yapıyor, maaş kartı elinden alınıyor. Maaş günü danışmanın maaşı bankadan çekiliyor. Tam 3 bin 750 lira... 2 bin lira danışmana, bin 750 lira milletvekilinin harcamalarına... Bu rezillik, milletvekilinin görev süresi bitinceye kadar devam etti.

Adı geçen milletvekili, partisi tarafından aday gösterilmedi!

Ama maaşının bin 750 lirasına el konulan danışman hala görevde!

'Eski sabahlığımın efendisiydim,

yeni sabahlığımın kölesi oldum'

18'inci yüzyıl aydınlanma çağı düşünürlerinden Fransız Yazar ve Filozof Denis Diderot'nun borç içinde olduğunu duyan Rus İmparatoriçesi Büyük Katerina, Diderot'nun kütüphanesini satın alıp 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek, onu zor durumdan kurtarır. Maddi durumu düzelen Diderot'ya bir arkadaşı çok şık bir kadife sabahlık hediye eder. Giydiği yeni sabahlığın verdiği keyifle çalışma masasına oturan Diderot, bu eski masanın yeni ve gösterişli sabahlığına hiç uymadığını fark eder. Aldığı yüklü miktar paranın verdiği rahatlıkla yeni bir çalışma masası alır. Ancak bu kez yerdeki eski halı, sabahlığına ve masasına yakışmamaktadır. Yeni bir halı alır. Bu şekilde eski resimlerini, koltuğunu, duvar halısını, sandalyelerini derken evindeki her şeyi tamamen yeniler. Sonunda bütün parası biter ve yine borçlanır. Ancak o zaman aklı başına gelir ve kendisini nasıl bir tüketim çılgınlığına kaptırdığını anlattığı "Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık" adlı bir yazı yazar. Bilinçli bir alışveriş düşüncesiyle yapılmayan ve ihtiyaç olmadığı halde alınan şeyleri açıklayan bu tüketim sarmalından bahseden ilk kişi olduğu için anlattığı kavrama "Diderot Etkisi" denmektedir.

Diderot şöyle der:

"Eski sabahlığımın efendisiydim, yeni sabahlığımın kölesi oldum."

(Alıntı)

Günün Fıkrası: Elin Uzaylısı...

Uzaylılar, bir görev için dünyaya inecekler... Görevleri, dünya insanları ile cinsel ilişkiye girerek sonuçlarını gözlemlemek. Uzaylılar, Türkiye'nin tenha bir kasabasında bir çiftlik evine indirmişler gemilerini... Çiftlik evinin kapısını çalarak kapıyı açan adama amaçlarını anlatmaya başlamışlar.

Adam, biraz şaşkın, biraz heyecanlanarak, "Benim hanıma bir sorayım" demiş.

İçeri girerek karısına, "Böyle böyle bir şey var, ne dersin?" demiş.

Kadın, "Tamam olur, hem bir gecelik değişiklikten bir şey olmaz" diyerek kabul etmiş. Uzaylılarla beraber biraz oturduktan sonra uzaylı erkek ile dünyalı kadın ayrı bir odaya, uzaylı kadın ile dünyalı erkek ayrı bir odaya geçmişler. Uzaylı adam, başlamış dünyalı kadını soymaya ve daha sonra kendi soyunmaya... Kadın, uzaylı adamın şeyini görünce çok şaşırmış ve gülmeye başlamış.

Uzaylı, "Neden güldün?" demiş.

Kadın, "Çok küçük" cevabını vermiş.

Uzaylı, "Sol kulağımı çek, o büyür" demiş.

Kadın, çekmiş kulağı, gerçekten de büyümüş.

Kadın, "Ama, şimdide çok ince" demiş.

Uzaylı, gayet rahat, "Sağ kulağımı çek, o kalınlaşır" demiş.

Kadın, uzaylının kulağını çekince, gerçekten de kalınlaşmış ve sabaha kadar defalarca sevişmişler. Sabah olunca kahvaltıdan sonra uzaylıları gönderen karı-koca konuşmaya başlamış. Adam, kadına, "Nasıl geçti?" diye sormuş.

Kadın, "Tek kelime ile mükemmeldi. Peki, senin nasıl geçti kocacığım?" demiş.

Adam kendinden çok emin bir şekilde:

"Sen var ya sen, şu gül gibi kocanın kıymetini bilmiyorsun, bak elin uzaylısı zevkten kulaklarımı koparacaktı."