Bazıları için Kilimli ve Çatalağzı Belediye Başkanlıkları çok önemli.

Bölgeye termik santral kurmak isteyenler; kendilerine engel gördükleri belediye başkanları yerine, kendi işlerine kolaylık gösterecek başkanları getirmek istiyorlar.

Peki, biz bu konuda nasıl bir tavır sergileyeceğiz?

Birileri daha çok para kazansın diye zehirlenmeyi mi tercih edeceğiz?

Halkın sağlığı mı önemli, bir işadamının kazancı mı?

Devleti temsil eden bürokratların da bu konuda vicdanlı olmaları gerekiyor.

Halktan yana tavır koymaları gerekiyor.

Filyos'ta istediklerini elde edemeyenler, şimdi Kilimli ve Çatalağzı için saldırıyorlar.

Biz adayların açıklanmasını bekliyoruz.

Kimin kimi istediğini/istemediğini biliyoruz.

AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun'un ve özellikle AK Parti Milletvekili Polat Türkmen'in kimden yana olduğunu, adaylar resmi olarak açıklandığında göreceğiz.

Eğer Polat Türkmen, eski vekil Hüseyin Özbakır'ın hastalığına yakalanmışsa; kendisine şimdiden geçmiş olsun.

Birinci çinkoyu Ereğli'de yapan Polat Türkmen, ikinci çinkoyu Kilimli'de yaparsa; "Tombala" demek de bize düşer!

Paralı poşet uygulaması

"Türkiye Avrupa'dan uzaklaşıyor" diyenler, Avrupa'da uygulanan ücretli poşet uygulamasına tepki gösteriyor.

Anlamak mümkün değil.

Almanya'da bir markete gittik.

İnsanlar yanlarında getirdikleri, ceplerinden çıkardıkları poşetlere doldurdular aldıkları ürünleri.

Yanında poşeti olmayanlar, poşete para ödediler.

Amaç; poşet kullanımını en aza indirmek.

Çevreyi daha az kirletmek.

Bence üzerinde durmamız gereken konu, marketlerin kalitesiz poşet satmasının önüne geçmek.

Ve bu poşet gelirlerinin hiç olmazsa bir kısmının çevre sorunlarının çözümünde kullanılmasını sağlamak.

Biz paralı poşet uygulamasını destekliyor ve takibini yapacağımız konusunda söz veriyoruz.

Günün Fıkrası: Dualarımız kabul oldu

Kasabanın birinde bir papaz ve onun iki tane papağanı varmış.

Papağanlar da papaz gibi inançlı ve dindarlarmış.

Sabah-akşam kafeslerinde oturup, İncil okuyup, dua ederlermiş.

Papazın cemaatinden bir kadının da 2 tane dişi papağanı varmış.

Papazın erkek papağanları ne kadar ahlaklı ise, kadının dişi papağanları da o kadar ahlaksızmış.

Eve gelen misafirlerin önünde "Erkek istiyoruz!" diye bağırırlarmış.

Kadın sonunda dayanamamış ve papaza akıl danışmaya gitmiş.

Papaz da; "Sen getir onları bana. Benim papağanların kafesine koyalım da ahlak öğrensinler biraz" demiş.

"Benim papağanlar sürekli dua eder" diye eklemiş.

Kadın, almış papağanları; getirmiş papazın evine...

Kafese girer girmez dişi papağanlardan biri; "Hey yakışıklı... İki tane ucuz fahişe ister misin kafesinde" diye sorarak erkek papağana göz kırpmış!

Erkek papağanlardan biri, ötekine dönüp kıs kıs gülmüş:

"Lan oğlum; bütün dualarımız kabul oldu sonunda!!!."