Hani resmi bir kuruma alınacakların isim listesini yayınladık ya!
Biz nelere sebep olmuşuz arkadaş?
O kurumdaki kadın, yöneticilerden birinden söz almış.
Adam çocuğu yerleştirecekmiş... Kadına söz vermiş.
Ama biz haber yapınca, liste patlayınca, büyükler devreye girince, iş bozulmuş.
Adam, kadına verdiği sözü tutamamış.
Ama kadın, "Söz verdin, çocuğu işe yerleştireceksin" diye ısrar etmiş.
İş olmayınca kadın gitmiş, "Bu adam bana cinsel tacizde bulundu" diye şikayet etmiş.
İş ciddiye binince adama, "Hemen emeklilik dilekçeni ver, ayrıl, bu işten başka şekilde kurtulamazsın" demişler. Adam basmış dilekçeyi, emekli olmuş!
"Gizliden gebe kalan, aşikare doğurur" diye boşuna dememişler!
Yalnız benim merak ettiğim konu şu... Adam emekli olunca, bu kadının cinsel taciz şikayeti güme mi gitti?
"Kadın konuşmasın, şikayetini sürdürmesin" diye çocuğu işe alındı mı?
Kendi çocuğunu yerleştiren bu adam, kadının çocuğunu neden işe yerleştirmedi?
Peki, kadın hala o kurumda çalışabilecek mi?
Çocuğu yerleştiren birini bulabilecek mi?
İnsanın aklına deli deli sorular geliyor!
Yemeğimizden at etini çekin!
Geçenlerde at etiyle yemek yapan şirketle ilgili haberi yapmıştık.
Zonguldak İl Tarım Müdürlüğü de açıklama yapıp olayı doğrulamıştı.
Ama bu şirketin hala bazı resmi kurumlara yemek verdiği yolunda bilgiler geliyor.
Bize gelen bilgiler, acaba ilgili kurumlara gitmiyor mu?
Mesela, Kadın Sığınma Evi'nden arayıp, "Bizim adımızı haberden çıkartın" diyorlar!
Oysa onların o yemek şirketini içerden çıkartmaları lazım!
Zonguldak sahipsiz kent! Kurumları da sahipsiz! İnsanı da sahipsiz!
Böyle yazınca kızıyorlar.
Aslında ben şöyle yazacaktım.
Zonguldak'ta her şey çok güzel... Yöneticilerimiz süper!
Allah başımızdan eksik etmesin! Sadece yemeğimizden at etini çeksin!
Osman Sav'ın bel altı yazıları...
Zonguldak basınının en şerefli ismi, en namuslu, en dürüst ismi Osman Sav, ne zaman çıktığını bilmediğim gazetesinde bir yazı yazdı.
Hani kimsenin özel hayatına karışmayan, bel altı yazmayan, ahlak abidesi Osman Sav, bakın neler yazmış:
"Evli olduğu halde emri altındaki bayan ile ilişkiye girmek...
İlişkiye girdiği bayana ev almak..."
"Olayın muhatapları ikinci kez rencide olmasın" diye yazının sadece bu bölümünü alıyorum.
Hükme bakar mısınız?
Osman, sanki tüm bu olanları gözüyle görmüş gibi yazıyor.
Tümüyle yalan olan bu ifadeleri yazıp, sonra internet sitesinden silince, günahların da siliniyor mu Osman?
Peki, Osman bu yazıyı niye yazdı?
Yapmakla yükümlü olduğu iş ve işlemlerdeki hilesi ortaya çıkınca yazdı.
Aklınca kendisine ceza yazanlardan bu şekilde intikam aldı.
Osman Sav, sen, "Ali Rıza Tığ'a 5 bin lira veriyorsun, bana neden vermiyorsun?" diyorsun ya, belki sen o kadar etmediğin için vermiyorlardır, bunu niye anlamıyorsun!
Sadece sen değil! Senin bir elemanın var.
Gittiği yerlerde, "Ali Rıza Tığ'a veriyorsunuz, bize niye vermiyorsunuz?" diyor.
Hatta, "Ali Rıza Tığ'a bir zarfın içinde 10 bin lira göndermişsiniz" diyor.
Sonra bana para gönderdiğini sandığınız insanlara saldırıyorsunuz.
Bu davranışlar senin şerefine zarar verir Osman!
