Yeni Adım Gazetesi, Filyos Ateş Tuğla Fabrikası'nı çevreyi kirlettiği gerekçesiyle şikayet eden Filyoslu İşadamı İsmail Recai Şanlı'ya yüklenmeye devam ediyor.

Yeni Adım, İsmail Recai Şanlı'ya sallarken, bize de sallamış:

"Yeni Adım'ı, avantacı-şantajcı gazetelerle karıştırma! Yeni Adım Gazetesi, kuruluşundan bugüne çirkin yayıncılık yapmamış, şantaj, tehdit ve avanta işlerine karışmamıştır. Yeni Adım, belgesiz, delilsiz yazı yazmaz, kamu yararı olmayan, özel hayatın mahremiyetine ilişkin yazılar yazmaz. İsmail Recai Şanlı'nın, belli nedenlerle yancısı olan bu avantacı gazetelerle Yeni Adım'ı karıştırmaması gerekiyor."

Şöyle bir bakalım...

Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, Demir ailesinin beldeye yapacağı termik santrale karşı çıkmasaydı, yine hedef tahtası olur muydu?

Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, Demir ailesinin Filyos Ateş Tuğla Fabrikası'yla ilgili taleplerini yerine getirmiş olsa, hedef tahtası olur muydu?

İsmail Recai Şanlı, Filyos Ateş Tuğla Fabrikası'nı şikayet etmese, hedef tahtası olur muydu?

Özel hayat yazmaya gelince! Sitenin adı değişince, yazdıklarınız unutuluyor sanıyorsunuz! İsmail Recai Şanlı ve çalışanıyla ilgili yazdıklarınızı, ima ettiklerinizi ne çabuk unuttunuz!

Sadece bunu hatırlatsak, yeter galiba. Unuttuysanız, diğerlerini de hatırlatırız!

Erdoğan Demir'in İsmail Recai Şanlı ve ailesiyle ilgili söyledikleri hala sol kulağımda çınlıyor!

Zonguldak'ta Pusula'ya ahlak-etik dersi verecek en son gazete Yeni Adım'dır!

Bir de bu sahte imzacı var! Ayet, hadis yazıyor! Geçtiğimiz günlerde peş peşe iki yalan haber yazdı. Biri belden aşağıya! Çok büyük iftira! Hani o özel hayat yazmazdı ya! İşin içinde para olsun, ilan olsun! Altına bile yatar!

Öbürü daha vahim! Para karşılığı yalan ve iftira haberi yazdı!

Bu arkadaşın durumu da şöyle! Hani adam hacca gidiyor, gelince her haltı yiyor ya!

Ve "Ayıp değil mi?" deyince, "Onun yeri başka, bunun yeri başka" diyor ya!

O hesap! Namaz kıl, ayet, hadis paylaş, sonra bel altı iftira at!

Yuh senin kalıbına! Tüküreyim suratına! Müstakil gazeteci!

Tetikçi tutma, kendin yaz!

Rakı içenler konuştu, sıra Elvan içenlerde...

Zonguldak Belediye Meclisi Üyesi değerli büyüğümüz Turhan Demirtaş, dünkü "Elvan mı, Aksel mi?" başlıklı yazımızın içinde geçen "Gazoz Rakı"yla ilgili açıklama göndermiş. "Sevgili Ali Rıza, Zonguldak'ta üretilen gazozları sıralarken, 'Gazoz Rakı tabirinin Zonguldak'tan çıktığı söyleniyor' demişsin. Çok doğru, Kilimli'den çıktı.

Kilimli'de; Halıcı İsmail Sever amca, Sever gazozunu üretiyor ve satıyordu. Çocukları Yavuz ve Mehmet devam ettirdiler. Benim de çok canım kardeşlerimdiler. Ürettikleri gazozun bir şişesi 175 cl. Küçük rakının şişesi 375 cl. Gazoz rakı tabirinin kaynağı ve ilk kullananı; Kilimlili gazozcu Mehmet'tir.

Kilimli meyhaneleri ve hatta giderek Zonguldak meyhaneleri söylendiğinde, bunun tekelin bir küçük rakısının yarısı olduğunu anlarlardı.

Öyle ki; İstanbul'da gittiğimiz meyhanede, '1 gazoz rakı' dediğimizde, 1 gazozla, 1 küçük rakı getirildiğini hiç unutamam."

Rakı içenler konuştu... Aksel içenler de konuştu... Sıra Elvan içenlerde...

BEÜ Hastanesi ve mantar zehirlenmesi...

Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne mantar zehirlenmesi şüphesiyle iki vatandaş yatıyor. Durumları ağır. Hasta yakınlarına, "Hastane bulun, sevk edeceğiz" diyorlar. Peki, sevgili hastane yönetimi, sevgili doktorlar, sizin göreviniz ne? Hastane bulmak, vatandaşın görevi mi?

Sağlık Bakanlığı, mantar zehirlenmeleriyle ilgili vakaların en çok yaşandığı iller arasına Zonguldak'ı da almış.

Ama bizim BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin hiçbir hazırlığı yok. Tedavi için gerekli malzemelerin bir kısmı Atatürk Devlet Hastanesi'nden, bir kısmı Ankara'dan geliyor.

Hastalar şu anda İstanbul'da. İnşallah kurtulurlar. İnşallah zaman kaybından hayatlarını kaybetmezler.

Önceki gece yaşanan süreci yakından takip ettim.

Size bu kadarını söyleyeyim.