Ekonomik kriz, Zonguldak'ta kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı.

İnşaat sektörü durma noktasına geldi.

Kamuya iş yapan müteahhitler bile zorda.

Zonguldak İl Özel İdaresi'nin birçok işini yapan Özbulut İnşaat'ın çeklerini ödeyemediği iddiası, geçen haftanın en önemli gündem maddesiydi.

Aldığı ihaleleri zamanında bitiremeyen Özbulut İnşaat'ın son dönemde belediyelerin ihalelerine girmesi dikkatlerden kaçmıyor.

Ama her ne hikmetse, Özbulut İnşaat'ın aldığı işleri Davut Acar takip ediyor!

Davut Acar, Özbulut İnşaat adına iş mi alıyor?

Yoksa Özbulut İnşaat'ın şantiye şefi mi?

"Müteahhit, müteahhidi ihalede bulur" diye boşuna söylememişler.

Basın, muhalif olmalı

Zonguldak Merkez'deki Uğur Mumcu Kavşağı'na dikilen anıtla ilgili tartışmalar sürüyor.

Anıtın yanından geçen biri, görsele bakarken, yazıları okumaya, şekilleri anlamaya çalışırken kaza yapar mı?

Konunun uzmanları, "Kavşaklara bu tür çalışma konması kazaya davetiye çıkarır" diyor. Şehir dışından gelenler, bu anıtla nasıl fotoğraf çektirecek? Bu da düşünülmemiş.

Şimdi "Hep eleştiri yapıyorsunuz" diyeceksiniz.

Siz de haklısınız.

Bu kadar yağcı olunca, bizim yaptığımız küçük bir eleştiri bile göze batıyor.

Basın, muhalif olmalıdır.

Ama Zonguldak'ta çok ilginç bir durum var.

Basın; yöneticilere değil, yöneticileri eleştiren gazetecilere muhalefet ediyor.

Biz nedenini biliyoruz.

Ama yazınca, "Belden aşağı yazıyor" dedikleri için yazamıyoruz!

190 bin liralık dolandırıcı meclis üyesi...

Hani bir belediye meclis üyesi vardı.

Bir kadını tam 190 bin lira dolandırmıştı.

Bu konunun patlatılmasının tam zamanı değil mi?

Hani olur da bu meclis üyesi bir yerlere belediye başkan aday adayı filan olur.

Halkımız ne mal olduğunu bilsin.

Bir kadını böylesine nitelikli bir şekilde dolandıran kişi, belediyeyi dolandırmaz mı?

Kamu adına görev yapıyoruz.

Halkımızı bilgilendirelim.

O kadını bulup, 190 bin liralık dolandırıcılığın öyküsünü bir dinleyelim.

Kim adammış, kim madammış, görelim!

"Ekonomik durumu iyi olmayan siyaset yapmasın" diyorum ya!

Adamın ekonomik durumu iyi değil, her yaptığı işi batırmış, önüne geleni dolandırmış.

Aldığını vermiyor. Ondan sonra siyaset yapıyor, bir yerlere aday oluyor.

Olabiliyor yani... Ne demek istediğimi anladınız, değil mi?

Aslında, "Ahlak yoksunu insanlar siyaset yapmasın" demem lazım.

Ama herkes kendini ahlaklı sandığı için kimse üzerine alınmıyor.

Öyle bir şehirde yaşıyoruz ki, genelev işletmecileri bile bu caddede, "Ben adamım" diye geziyor.

Nitelikli dolandırıcılar, "İşadamıyım" havasında...

Hırsızlar, baş tacı yapılmış.

Daha ne diyeyim size...

Anlayın işte!

Yeni bir imar usulsüzlüğü yapılmış

Zonguldak'ta yine bir imar usulsüzlüğü yapılmış.

Kıyı kenar çizgisi içinde inşaat yükseliyor.

Acaba işi kılıfına uydurup "İmar Barışı"ndan mı yararlandılar?

Konuyu en ince ayrıntısına kadar araştırıyorum.

Eğer gelen istihbarat doğruysa, kıyamet kopar!

Ne avantacılığımızı bırakırlar, ne şantajcılığımızı!

Telefonla tehdit etmeler, küfürler, kıyametler!

Ama artık eskisi gibi değil...

Edilen küfrü aynen iade ediyoruz.

Hani niyeti olanlar varsa, şimdiden uyaralım!

Sonra alınmayalım, darılmayalım!