Bu memlekette itibar görmek için o...pu olacaksın!

Akşamdan seni yalayıp üstüne pulu basacaklar, sabah adresine yollayacaklar!

Bu memlekette itibar görmek için p.....nk olacaksın!

Hemen siyasete alırlar seni, hatta meclis üyesi olup başkanlık koltuğuna bile oturturlar!

Bu memlekette itibar görmek için hırsız ve hovarda bürokrat olacaksın!

İhaleleri aynı müteahhide verip, müteahhidin ayarladığı kadınlarla beraber olacak, onun ayarladığı otellerde kalacaksın!

Sonra hep o müteahhide vereceksin!

Seni yazan basın olursa, müteahhit onu da ayarlar!

Kamuda yükseleceksen, iktidar sendikasına gireceksin!

Liyakatlı olmak yerine takla atmayı öğreneceksin!

Temizlik görevlisiyken, sendika başkanı bile olursun!

İşadamıysan, hırsız olacaksın, hazine arazisi işgal edeceksin!

Mekancıysan, 18 yaşından küçüklere içki satacaksın!

FETÖ zamanı FETÖ, diğer vakitlerde Goethe okuyacaksın!

"Müslümanım" deyip, film fırıldak yapacaksın, kadroya Miraç'ı alıp Mescid-i Aksa'ya çıkacaksın!

Zonguldak'ta genelev işletmeciliği yapanlar bile protokolde yer bulup adam yerine konuyor!

Ama biz eleştiriliyoruz, iyi mi?

Göktürk Alfabesi...

Göktürk Alfabesi, 38 harflidir. 4 ünlü ve 34 ünsüz harften oluşur. Sağdan sola doğru yazılır.

Hilal, iki dairenin iç içe girmesi ve fakat dairelerin merkezlerinde çakışmaması durumunda oluşan şekildir. Gökbilimde dünya-ay doğrusuyla dünya-güneş doğrusunun aynı hizaya gelmesi durumunda ayın güneş ışığına yönelik kısmı C harfi şekline bürünür ve bu safhada ay, dünyadan hilal şeklinde görünür.

Ordu yöresinden bir türküyle bitirelim bu yazıyı...

"Gine yeşerdi fındık dalları,

Acep ne olacak yarin halları,

Dalgalanıyor pembe şalvarı,

Kız allan pullan, gel gel gel yanıma,

Beyaz kollarını dola boynuma"

Saçma sapan bir günün sonunda saçma sapan bir yazı!

Dostluk...

Dostluk, dost olma durumu ya da dostça davranış anlamına geliyor.

Ama bir de Özbekistan Cumhuriyeti'nin Cizzak ilinin Dostluk ilçesi var!

O kadar uzak yani!

Ama keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner, başına bir şey düşer!

Ya yıldızları sayarsın, ya koyunları!

Günün Fıkrası: Gözüne visine damlattım!

Doktor, hastabakıcı Temel'i çağırır, "Yarın ben yokum, ama muayenehane kapansın istemiyorum. Sen hastalarla ilgilen. Ben arada arar, kontrol ederim" der.

"Merak etmeyin doktor bey" diye yanıtlar Temel.

Doktor, ertesi gün akşama doğru telefon eder, "Ne var, ne yok?.." diye sorar.

Temel, "Üç hasta geldi bugün. İlkinin başı ağrıyordu, aspirin içirdim" der.

"Harika Temel..." der doktor...

Temel, "İkincisinin midesi yanıyordu... Talsit verdim..." der.

Doktor, "Bravo, bravo Temel... Harikasın!.. Ya üçüncü?.." diye sorar.

"Doktor, masada oturuyordum. Kapı çarparak açıldı, içeri fırtına gibi bir kadın girdi. Alev alev yanıyor gibiydi. Hızla soyundu, sutyen ve kilotunu da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı, 'Bana yardım et. Beş yıldır erkek yüzü görmedim' diye" yanıtlar Temel...

"Eee.. Sen ne yaptın, Temel?.." diye heyecanla sorar doktor.

Temel de, "Gözüne visine damlattım doktor!.." der.