TTK'ya ait Zonguldak Limanı'nın özelleştirilmesi gündemde.

Limanın işletmesini, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası istiyor.

Oranın kumandası, Demir Ailesi'nde...

Limandaki çekekler yıkılınca, "Liman, Demirlere verilecek. O nedenle temizlik yapılıyor" dedikodusu çıkartıldı.

Demirler, gazete, televizyon ve internet sitelerinde yıkım haberlerine yer vermeyince, milletin kafası karıştı.

Limandaki çekeklerin yıkımıyla ilgili kamuoyunda büyük bir memnuniyet var. Ama yıkımın ertesinde ise, ciddi bir endişe uyandı. Bu işin yetkilileri bir açıklama yapıp, kamuoyuna derin bir nefes aldırmalı.

TTK'ya ait Zonguldak Limanı, Demirler için mi temizlendi, Zonguldak halkı için mi temizlendi?

Zonguldak TSO Başkanı Metin Demir, çıkıp bir açıklama yapabilir.

TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, bir açıklama yapabilir.

Zonguldak Valimiz Sayın Ahmet Çınar yapabilir.

Kamuoyundaki endişe ancak böyle giderilebilir.

Kumpası da gördük, tezgahı da!

Ankara'daki Şahinaz'ın çocuğu sağdan-soldan haber yolluyor.

"Mehmet gitti, sıra onda" diye!

"Onu aldıracağım, Emniyet Müdürüne" diyor!

Koskoca Emniyet Müdürü, bu Şahinaz'ın çocuğunun lafıyla hareket edecek değil ya!

Biz kumpası da gördük, tezgahı da!

Bir haksızlık olursa, "Zonguldak'ta hakimler var" deriz!

Olmazsa, "Ankara'da hakimler var" der, yine yola devam ederiz!

Bu can, bu bedenden çıkmadığı sürece mücadele ederiz.

Niteliklinin 1+1'leri...

Bir dostum aradı. Bilinen nitelikli dolandırıcılardan birinin yeni maceralarını anlattı.

Bizim nitelikli 1+1 kiralamaya başlamış!

Hem de günlük, saatlik! Bayağı hareketli bir işmiş!

Ama ikizlerin başı dertte!

Biri, "Ben pe...enk miyim? Millete kadın taşımaktan bıktım" diye isyan ediyormuş!

Diğeri ise, bilinen bir siyasetçinin adını vererek, "Filancaya kadın taşımaktan bıktım?" diyormuş! Geçenlerde bizim nitelikli dolandırıcının evine bir bankadan icra için gitmişler! Kızılca kıyamet kopmuş! Adliye bu olayı konuşuyor!

Bilin bakalım devreye hangi siyasetçi girmiş?

Her şeyi de bana yazdırmayın...

Cırlamaya bakarak çözeceğiz...

İkidir yazıyorum, foto muhabiri ile bir kameraman olayını...

Bana izlettirilen görüntüyü anlatayım size:

"Belediye Meclisi sona ermiş, başkan önden yürüyor. Yanında bir meclis üyesi var.

Başkan, belediyenin arka kapısından çıkıyor. Merdivenlerden iniyor. Arkasından gelen foto muhabiri, başkanın kulağına bir şeyler söylüyor. Başkan, anladığını belli edecek şekilde 'tamam' gibi kafasını aşağıya doğru sallayıp, hafifçe yan dönüyor ve pantolonun arka cebinden cüzdanı çıkartıyor. Cüzdanından çıkarttığı parayı yanındaki foto muhabirine veriyor. Foto muhabiri parayı alır almaz, kendisini bekleyen kameramanın koluna girerek olay yerinden hızla uzaklaşıyor."

Foto muhabiri, parayı tek başına mı yedi, kameramanla paylaştı mı, orasını bilemem.

Ama görüntü bu... Azıcık araştırınca, görüntünün dışında başka olaylar da duydum.

Bu işi yapan üç-dört kişi var. Aynı haberlere gidiyorlar, gittikleri yerlerden para alıyorlar. Bazılarından toplu alıp birlikte paylaşıyorlar.

Son bir yılda yaygınlaşan bu virüsü basın camiasına hangi şerefsizin soktuğunu bilmiyorum! Cırlamalara bakarak çözmeye çalışıyorum!

Günün Fıkrası: Sıpa...

Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış. Evine dönerken, iki ortaokul öğrencisi kendisine takılarak, "Hayrola amca, oğlunu nereye götürüyorsun böyle?" derler.

Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek, "Sizin gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım" cevabını verir.