Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı ve Başkan Adayı Alaattin Toros aradı, "Ali Rıza; Osman Köksal Bahar'ın damadı bana saldırdı, karakola gidiyorum" dedi.

Damdan düşenin halinden, damdan düşen anlar!

Hemen arkadaşlarımı olay yerine yönlendirdim.

Haberi yaptık.

Bir de yorumunu yapalım.

Osman Köksal Bahar, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı'na yakışmayacak hareketler içinde olan biri...

Damadını Oda'da çalıştırıyor.

Damadı işlediği bir suç nedeniyle cezaevine giriyor. Ama maaşı ödeniyor, sigortası SGK'ya yatıyor!

Var mı böyle bir çiftlik?

Alaattin Toros, bu bilgiyi kamuoyuyla paylaştığı için saldırıya uğruyor.

Osman Köksal Bahar, bir sabah evimin önünde benim de peşimden koştu!

Kaçmasam, bir sürü olay olacak!

Bu zihniyetin iletişim yolu bu!

Küfür, tehdit, saldırı...

Ve bu adam bir Oda Başkanı!

Sivil toplum kuruluşunun başı!

Valinin karşısına geçiyor, Emniyet Müdürünün yanına gidiyor, Cumhuriyet Başsavcısını ziyaret ediyor!

Adliyede türlü türlü dosyası var!

"Bunlar ne iş?" diyorsun, "Bekar adamım, istediğimi yaparım" diyor!

Sonra protokole giriyor!

Şimdi Alaattin Toros, Osman Köksal Bahar'ın Denetim Kurulu raporlarına atılan imzaların sahte olduğunu ortaya çıkardı ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Olacakları hep birlikte izleyeceğiz!

Osman Köksal Bahar'ın, "Zonguldak'ta 500 Bahar soyadlı insan yaşıyor" tehditleri altında yazmayı sürdüreceğiz.

Sayın Emniyet Müdürümüz Ahmet Metin Turanlı!

Kıyı kenar çizgisindeki kaçak binaları yıkarken, bu köhne zihniyeti de yıkar mısınız?

"Biraz sabır" derseniz, bekleriz!

Mart ayına, yani Bahar'a 15 günden az var!

Geçmiş olsun Alaattin Toros!

Beni de dolandırdı!

Zonguldak'ta bir İl Müdürünün gayri ahlaki işlerini yazıyorum!

Taşeron personele ilişki teklif edip, "hayır" yanıtını alınca işten çıkartan, "evet" diyeni işe alan daire müdürünün meğer o kadar çok şikayetçisi varmış ki!

"Kızlar, bana oradan para verin" deyip devletin parasını alan, sonra aldığı parayı ödemeyen, o parayı taşeron personele ödeten bu müdürün ahlak dışı işlerini yazmıştık!

Oğlu da, en az bu ahlaksız Müdür kadar ahlaksızmış!

Dün telefon açan bir vatandaş, "Bende senetleri var. Sana getireyim. Bunlar baba-oğul, ikisi de aynı. Hayatları alavere-dalavere! Asil insan böyle mi olur?" dedi.

Bir esnaf da, "Benden aldığı malın parasını ödemedi. Ona asla mal vermem. Selam verse, almam. Kesin borçlu çıkarım" ifadelerini kullandı.

Ama bu şahıs, İl Müdürü!

Bu şahıs, devleti temsil ediyor!

Ve bu şahsa, bizim siyasetçilerimiz hala sahip çıkıyor!

Ben bu sahip çıkışın nedenini merak ediyorum!

Sadece "hemşehricilik" duygularıyla yapılan bir iş mi?

Yoksa Müdür, yaptığı işleri siyasetçilerle paylaşıyor mu?

Bu Müdürün kaçamağıyla ilgili yazdığımız yazı büyük ilgi gördü.

Ama inanın millet, Müdürün birlikte olduğu personelini değil, o personelin peşine düşen kadını merak etti!

AK Parti'nin böyle bir bürokratla hala nasıl yola devam ettiğini aklım almıyor.