Zonguldak'ta dolandırıcılar, telefonla aradıkları işadamlarına güven vermek için Zonguldak Valisi Ahmet Çınar ve İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı'yı referans gösterdiler.

Bir dolandırıcı da, kendisini Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir'in yardımcısı Erhan Darende olarak tanıttı.

Beni çok şaşırttı bu durum!

Muharrem Akdemir ile Erhan Darende'nin yerinde olsam, kahrımdan ölürdüm!

Bu şehirde o kadar üçkağıtçı varken, niye Muharrem Akdemir ve Erhan Darende'nin adı kullanılıyor?

Mesela, bizim nitelikli dolandırıcının adını niye kullanmadılar acaba?

Bu dolandırıcılar, bizim nitelikli dolandırıcıya çatmasınlar!

Vallahi pabucu ters giydirir onlara!

Size bir olay anlatayım!

Bizim nitelikli dolandırıcının "hacı" olduğunu iddia eden babası, şehirde tanınan ünlü bir işadamının yanında çalışan bir kadınla yasak aşk yaşar!

Nitelikli dolandırıcı, babasının sevgilisi olan kadının üzerine şirketler kurup, çek koçanları alır, onu bile dolandırır!

Kadın, yakında hapse girecek!

Ama habere konu dolandırıcıların siyasi gücü yok galiba.

Bizimkinin ise, arkasında kapı gibi milletvekili var!

Yani anlayacağınız, ülkemizde dolandırıcıdan dolandırıcıya fark var!

Nerede mesaiye kalıyorlar?

Zonguldak Belediyesi'nde mesai ücretleriyle ilgili tartışma var.

Belediye Meclisi, bir denetleme kurulu oluşturdu.

Bu denetleme kurulu, 2017 yılında kime, ne kadar mesai yazılmış, bir baksın!

Benim anlamadığım bir şey var!

Zonguldak Belediyesi çalışanları, bu kadar mesai yapıyor da, bu kent niye gelişmiyor?

Acaba bu arkadaşlar, başka yerlerde mi mesaiye kalıyorlar?

Yoksa "mesai" diye yazılan paralar, birilerinin cebine mi giriyor?

Özellikle Fen İşleri ve Garaja bakalım!

En çok onlar mesaiye kalıyorlarmış!

Öyle değil mi Erhan Darende?

İnternetsiz kalan bir millet...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" demişti.

Çok doğru bir söz...

Ama "internetsiz kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş" demektir!

Hatta "aort damarı kopmuş" demektir!

Arkadaşlar, Facebook'unuzun kıymetini bilin.

İnsan değerini kaybedince anlıyor.

4-5 gündür Facebook'umda sıkıntı vardı!

Kendimi eksik hissettim!

Camide imamsız namaz kılmak gibi bir duyguydu!

Yağsız, salçasız, kıymasız tarhana çorbası gibiydi hayat!

Yiyordum, ama karnım doymuyordu!

Twitter ve Instagram yetmiyordu!

Rabbim, kimseyi sosyal medyasız bırakmasın!

İnternetsiz hiç bırakmasın!

Günün Fıkrası: İbreti alem için...

İki eşcinsel, Levent metro istasyonunda eve gitmek üzere metroyu beklerken, canları sevişmek istemiş. Ancak metro bir türlü gelmek bilmiyormuş. Biri diğerine, "Hadi burada sevişelim" demiş. Diğeri, "Burada ortalıkta olur mu? Millet bizi parçalar" cevabını vermiş. "Yok ya bizim millet tepkisizdir. Bak sigara içmek de yasak, yakacağım bir tane, sigara içilmez tabelasının altında içeceğim, bir şey demeyecekler" demiş ve yakmış bir sigara. Keyifle sigarasını içtikten sonra, "Gördün mü, kimsede tık yok" demiş. Arkadaşı ikna olmuş ve sevişmişler.

Ertesi gün aynı metro istasyonunda, bir grup pikniğe gitmek için bekliyormuş Ancak metro bir türlü gelmek bilmemiş. İçlerinden biri, "Hadi bizde mangalı burada yakalım" demiş. Diğeri, "Olmaz! Burada mangal yakılmaz" demiş. Arkadaşı, "Yok canım bir şey olmaz, yakalım, kimse bir şey yapmaz" demiş. Diğeri, "Sen öyle san. Yak da gör. Dün burada herifin teki bir tane sigara içti de, ibreti alem için herifi sigara içilmez tabelasının altında öptüler" cevabını vermiş.