Başbakan Sayın Binali Yıldırım, AK Parti Zonguldak İl Başkanlığı'nın 6'ncı Olağan Kongresi'ne katıldı. Zaman darlığı nedeniyle Zonguldak Valiliği'ni ziyaret edemedi. Kongre salonunda, TTK'nın atıl yerlerinin değerlendirileceğini söyledi.

Söylediği şey, Lavuar Alanı Projesi'nin faaliyete geçmesiydi.

Çünkü bu konu, AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun tarafından Başbakan Sayın Binali Yıldırım'a aktarıldı.

Lavuar Alanı Projesi tek başına yetmez. Bu projeye, Zonguldak Limanı'nı da dahil etmemiz gerekiyor.

Filyos Limanı faaliyete geçtiğinde, Zonguldak Limanı'nın iş yapmayacağını hepimiz biliyoruz.

Yıllardır "Ro-Ro" diye diye "Lo-Lo" yaptık! Bu "Lo-Lo" seferlerinin kent içi trafiğini sıkıştırmaktan ve karıştırmaktan başka Zonguldak'a bir faydasını da görmedik.

Kaldı ki, Filyos Limanı bu iş için çok daha uygun olur!

Devrek-Ereğli yolu açılırsa, Ereğli Limanı da Ro-Ro seferi için kullanılabilir.

Filyos Projesi hayata geçtikten sonra Zonguldak Limanı bir güzel temizlenir, yat limanına dönüştürülür. Kenarına sosyal donatı alanları, restoranlar olur!

Ankara'nın denize açılan kapısı, Amasra ve Akçakoca yerine Zonguldak olur.

Zonguldak şehir merkezini artık sağlıklı bir yaşam alanına çevirmenin vakti geldi.

TTK'nın, Lavuar Alanı ve Zonguldak Limanı konusunda direneceğini sanmıyoruz.

Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Çınar'ın kentin önünü açma yolundaki çabalarını görüyorsunuz. Destek verilirse, çok güzel projeler ortaya çıkar.

Fırsatı kaçırmayalım.

Dumanları bulut, taşları demir sanıyorsunuz!

Suriye Afrin'deki "Zeytin Dalı Harekatı"nda Türk pilot, dünya savaş tarihine geçecek bir risk aldı ve inanılmazı başardı. PYD'li teröristlerin tüneldeki inine bomba bırakmak isteyen pilot, 30 saniye içinde karar vererek, yere 20 metre mesafeye kadar alçaldı ve yatay olarak ateşlediği füze ile tam isabetle tüneldeki hedefi vurdu. Tepenin arkasına açılan diğer girişten de dumanlar yükseldi.

Bu kahramanlığın ardından ben de aynı taktiği kullanmaya başladım.

Bazıları bizim düştüğümüzü sanıyorlar! Tam o sırada lazerle işareti koyuyorum, entere basıyorum! Hedefi tam isabetle vuruyorum.

Yazdığım kişinin arkasından dumanlar yükseliyor!

Siz bazen o dumanları bulut, taşları demir sanıyorsunuz!

Şahinaz'ın çocukları...

Nato Genel Sekreteri tutuşmuş! Güvendiği dağlara kar yağınca, ne yapacağını şaşırmış!

Konuyu Birleşmiş Milletler'e taşımış! Orada bizim Şahinaz'ın çocuğu var, biliyorsunuz! O da hemen harekete geçmiş! Şahinaz'ın Zonguldak'taki diğer çocuğuna haber vermiş! Hep birlikte harekete geçmiş, Şahinaz'ın çocukları!

Ereğli'deki Şahinaz'ın çocuklarıyla birlikte!

Ne yaparlarsa yapsınlar! Bu işin sonunda onlar kaybedecek!

Kazandıkları tek şey "Şahinaz'ın çocuğu" unvanı olacak!

Unutturmayacağız!

Günün Fıkrası: Nükleer enerji...

Delikanlı, uçakta güzel bir sarışının yanına düşmüş. Hemen sarkmış sarışına, "Yolculuk sırasında muhabbet edilirse, seyahat çok kısa sürer, hadi konuşalım" demiş.

Sarışın, okuduğu kitabı yavaşça kapatarak, "Ne üzerine konuşmak istersin?" diye sormuş.

Delikanlı, "Valla bilmem ki... Mesela nükleer enerjiye ne dersin?" demiş.

Sarışın, "Enteresan bir konu, olabilir, ama önce sana bir soru sorayım... At, inek ve geyik aynı şeyi yerler... Yani ot... Ama çıkartırlarken; geyik küçük parçalar halinde, inek lappadanak parçalar halinde, at da pişmaniye topları gibi çıkartır. Neden olduğunu biliyor musun?" diye sormuş.

Delikanlı, "Valla en ufak bir fikrim yok" demiş. Bunun üzerine sarışın, "Bi moktan anlamazken, nükleer enerjiyi üzerine nasıl konuşabileceğimizi zannediyorsun?" diye lafı yapıştırmış.