12 Ocak 2018 Cuma gecesi saat 22.00'da köşe yazım yayına girmedi.

Çok sayıda mesaj aldım. Bir kısmına neden yazmadığımı anlattım.

Ama buradan kamuoyuyla paylaşmam gereken bazı mesajlar var.

Sizden ayrı olduğum süre içinde 5 vilayet gezdim!

Çok önemli bilgiler aldım!

Heybeyi doldurdum!

Turpun büyüğünü sona saklıyorum, sakın ısrar etmeyin!

Şimdi yine, "Neden isim yazmıyorsun?" demeyin.

Hangi danışman, milletvekilini masaj salonlarına götürüyor, onu öğrendim!

Bu bilgiyi öğrenince, milletvekilinin o danışmandan neden ayrılamadığını da öğrendim! Anlaşılan, ginseng pek işe yaramamış! Tarihi geçmiş olabilir mi?

Milletvekili, danışmanın elinde ne olduğunu bilmiyor olabilir! Biz biliyoruz!

Allah yardımcın olsun Sayın Milletvekili!

Bakliyatgillerden mercimek...

Baklagiller, Fabales takımından çoğunu otsu bitkilerin oluşturduğu çalı ve ağaç türlerini de içeren büyük bir familya. 400 cins ve 10 bin dolayında tür içerir.

Türkiye'de en bilinenleri; fasulye, bakla, nohut, soya, mercimek, bezelyedir.

Türkiye'de 25-30 çeşidi yaygın olarak bilinen kuru baklagillerin protein değeri en yüksek olan mercimek, Zonguldak'ta çok sık kullanılır!

Bakliyatgiller, 17/25 öncesi ve sonrasında Zonguldak'ta FETÖ'cüler tarafından da kullanmıştır!

Ancak aşırı gaz yaptığı için 15 Temmuz'dan sonra ortalık karışmıştır.

Bu nedenle, iri taneli bakliyatlar sınır kapılarına yakın yerlerde durmuş, ince taneli bakliyatlar ise Zonguldak'ta kalmıştır!

Bakliyatgillerin içinde en kendini beğenmiş tür, mercimektir!

Mercimek, işine gelince kırmızı, gelmeyince yeşil olur!

Nitekim FETÖ operasyonlarında, yeşil mercimek hemen kırmızı olmuştur!

Gölbaşı tarafında ekilen mercimek, fazla rutubetten hemen yeşile dönmüştür!

Kilosu bir dolar etmeyen bu mercimek çeşitleriyle ilgili yeni paylaşımlar yapmaya devam edeceğiz!

Hele son günlerde mercimeğin fırına verilme hikayesi var ki, dillere destan!

Onu da yeniden dile getireceğiz...

Çevre yazdı, sıra Tarım'da...

Bu Reis Enerji, geçen yılın ikinci altı ayında ortalığı velveleye vermişti!

Devrek'te istimlak ettikleri arsaların ilanını yayınlatmak istemişler, ilan faturası yüzünden yapmadıkları kalmamıştı.

Biz de bu gürültüye anlam verememiştik!

Meğer bu gelişmelerin yaşandığı dönemde, Devrek'te Reis Enerji'nin hidroelektrik santrallerinde balık ölümleri yaşanıyormuş!

Neyse ki ortalık sakinleşince, balık katliamıyla ilgili fotoğraflar Pusula'ya ulaştı!

Pusula haberi yapar yapmaz, Çevre ve Tarım Müdürlükleri harekete geçti.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, elimizdeki belgeleri istedi, hemen ilettik.

Onlar da cezayı yapıştırdı.

Şimdi aynı duyarlılığı, Tarım, Gıda ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nden bekliyoruz.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün bulduğu balık katliamının yapıldığı yeri, onlar nasıl bulamamış, öğreneceğiz.

Hele şu cezayı bir yazsınlar, ondan sonra bakarız...

Günün Fıkrası: Eşeğe öptüreceğim...

İki kardeş eşek, yıllar sonra karşılaşırlar. Bir tanesi; yorulmuyor, çalıştırılmıyor, yemeğin en güzelini yiyor, çok rahat hayat sürüyor. Bu hayatı yaşayan eşek, diğer kardeşinin hayatına çok üzülüyor.

Kardeşine derki:

- Sahibimle konuşayım, seni de bizim çiftliğe alalım, çok rahat edersin.

Kardeş eşek:

- Olmaz, ben gelemem, benim beklentim var.

Diğer eşek sinirlenir:

- Nasıl beklentin olur? Görmüyor musun halini, bir deri bir kemik kalmışsın. Açlık, sefillik, yorgunluk hepsi sende... Gel işte, rahat edersin.

Yine kardeş eşek:

- Olmaz kardeşim, benim beklentim var!

Kardeş eşek, merak eder:

- Nedir bu senin beklentin, hala bu kadar şeyden sonra?

Kardeş eşek:

- Olsun, benim beklentim var. Benim sahibim, karısıyla kavga ederken her seferinde, "bak hanım, beni kızdırma, avludaki eşeğe seni öptürürüm" diyor.. Ben gelemem kardeşim, benim beklentim var.

Aradan on yıl geçer... Eşek kardeşine tekrar gelerek sorar:

- Teklifin hala geçerli mi?

Diğeri:
- Hayrola, ne oldu?

Kardeş eşek:

- Ya bizim patronun hanımı yaşlandı, ayrıca da çok kilo aldı. Bizim patron da durumdan hiç hoşnut değil. İki de bir hanımına, "seni öpeceğime, şu eşeği öperim daha iyi" deyip duruyor...