Yılın son günlerinde AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, İl Başkanı Zeki Tosun ve Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan, Mithatpaşa Tünellerine gittiler, çalışmaları yerinde gördüler.
Sonuç: Sıfır...
Özbakır, Tosun ve Çağlayan, tünele bakınca, ne gördüler, ne anladılar, bilmiyorum.
Karayolları Bölge Müdürünü çağırsalar, tünellere onunla birlikte girseler, eksikleri yerinde tespit etseler, gerekli talimatları verseler, daha iyi olmaz mıydı?
Ya da hep birlikte kalkıp Karayolları Bölge Müdürü ya da Genel Müdürüne gitselerdi...
Maksat, muhabbet olsun!
Beyler, biraz daha ciddi olun!
O tünellerin başına 50 sefer gittiniz, hep aynı şeyleri söylediniz!
Nedir bu tünellerin sorunu?
Mesele para mı, fiziki şartlar mı?
Neden ilerlemiyor bu tünel?
Bakana, Başbakana, Cumhurbaşkanına gidin!
Ama şu tünellere bir daha gitmeyin!
Eğer çalışma varsa... Çalışanları da meşgul etmeyin!
Hedef 500 bin...
26 Aralık 2008 tarihinde yazdığım bir köşe yazımda, Pusula'nın internet sitesinin hedeflerini şöyle açıklamışım:
"Yerel bir gazeteden daha çok okuyucuya ulaşan sitemizin günlük bin beş yüzlerde olan giriş sayısını beş binlere çıkartacağız."
Hedefimizi ne kadar küçük tutmuşuz.
Sadece benim köşe yazım bazı günlerde 5 bin kez okunuyor.
Siteye giren okuyucu sayısının bırakın 5 binlere, 50 binlere çıktığı günlere tanık oluyoruz.
100 bini gördüğümüz günler oluyor.
Yeterli mi? Elbette hayır...
İnternet kullanımı ve akıllı telefon sayısıyla birlikte takipçi sayımız da artacak.
Biz önümüzdeki 10 yılda günlük 500 bin takipçiye ulaşacağımıza inanıyoruz...
Öteki Dünyadan Haberler...
Şol cennetin ırmakları
Serkan Günay deyü deyü
Çıkmış Kerim bülbülleri
Öter imar deyü deyü
Kimi yiyip kimi içer
Bu Ahmetler mikrop saçar
Erim-Hasan hülle biçer
Diker Kerim deyü deyü
Hocadan arıdır yüzleri
Biraz yüksektir faizleri
Cennette huri kızları
Gezer Ertan deyü deyü
Hasandürür kapı açan
Erimdürür hülle biçen
Kevser şarabını içen
Yanar Ertan deyü deyü
Miskin Mustafa var dostuna
Koma bugünü yarına
Yarın Ertan divanına
Varam Allah deyü deyü
[*] [*] [*] [*]
Yeni yılınız kutlu olsun beyler!
Günün Fıkrası: Esas Akıl...
Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
- Bir insanın akıl hastanesine yatıp-yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?
Doktor:
- Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz ne yapardınız?
Adam:
- Ooo! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük.
Doktor:
- Hayır... Normal bir insan küvetin tıpasını çeker!
