Kozlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mansur Gök'ün son yaptıklarını anlayabilmek mümkün değil.
İhale ile yanmayan kömür alıp okullara göndererek, çocukların kış boyunca üşümesine neden olan Mansur Gök, şimdi de mobilya alım ihalesiyle Şube Müdürü Özkan Poyraz'ı yakmak istiyor.
Kozlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Kozlu Kaymakamlık binasına taşınacak.
Yeni malzemeler alınması lazım.
Ama Mansur Gök, önce malzemeleri almış, kullanmaya başlamış, sonra ödeme yapması gerektiği aklına gelince, ihale yapmaya kalkmış!
Doğrudan teminle alım yapacak.
Mesela, arşiv için 17 bin liralık bir alım yapılmış.
Sonradan ihale evrakı hazırlanmış.
İhale evrakında Şube Müdürü Özkan Poyraz'ın imzası yok.
Ama ihaleyi alan Koçel firmasının imzası ve kaşesi var!
İhale süreci tamamlanmadan firma imzayı atmış, aynı gün faturayı kesmiş!
Ama asıl bomba, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun'la ilgili.
Zeki Tosun'dan 23 bin lira tutarında malzeme alınmış!
23 bin lira, doğrudan temin eşik değerinin üstünde.
"İki parçada alalım" demişler. Öyle bir hazırlık yapmışlar!
AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun, resmi kuruma ihalesiz mal vermiş!
Olacak iş mi bu?
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan... Başbakanımız Binali Yıldırım...
AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataç duysa ne olur, değil mi?
Bakalım, Zeki Tosun, Atatürk Devlet Hastanesi Yöneticisi olan kardeşi Hasan Tosun hakkında açılan soruşturmalarda gösterdiği çabayı kendi işinde de gösterebilecek mi?
Sahi, AK Parti ne için vardı?
"Tosun"lara hizmet etmek için mi?
Zonguldak'a hizmet etmek için mi?
Kıssadan Hisse: Başarının sırrı...
Bir gazeteci, kariyerinin zirvesine çıkmış bir yöneticiyle görüşüyordu. Söyleşinin bir yerinde, gazeteci, "Başarının sırrı nedir sizce?" diye sordu.
Cevap çok kısaydı:
"İki kelimedir..."
"Peki, o iki kelime nedir efendim?"
"Doğru kararlar..."
"Peki, doğru kararlar nasıl alınır?"
"Bir kelimeyle..."
"O nedir peki?"
"Tecrübe..."
"Peki, bu tecrübe nasıl elde edilebilir?"
"İki kelime ile..."
"O iki kelime nedir?"
"Yanlış kararlar..."
Günün Fıkrası: Matematik!
Emekli öğretmen, yolda giderken, yanında son model bir araba durmuş.
İçinden çıkan bir genç: "Hocam, sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim."
Öğretmen genci tanımamış.
Genç: "Benim hocam, Hacı Bekir, tanımadınız mı? Kayseri Lisesi'nden."
Öğretmen, biraz hafızasını yoklayınca genci tanımış: "Oğlum Hacı Bekir, seni tanıdım, ama bu ne zenginlik? Sen fakir bir öğrenciydin."
Hacı Bekir anlatır: "Öyleydim hocam, ama okuldan sonra ticarete başladım. Kısa zamanda biraz para kazandık."
Bunu duyan öğretmen iyice şaşırır: "Oğlum, ticaret hesap işidir. Ben seni matematikten sınıfta bırakmamış mıydım? Sen nasıl ticaret yapıyorsun?"
Genç: "Valla hocam, matematik falan bilmem. 1'e alıp 4'e satıyorum. Aradaki 3'le de geçinip gidiyoruz..."
Günün Sözü:
"Üç türlü insan vardır: 1. Allah'ı bulanlar ve O'na hizmet edenler... 2. O'nu aramakla meşgul olup, henüz bulamayanlar... 3. O'nu, ne arayan, ne de bulanlar, zaten bunlar arayıp bulma çabası da göstermezler. İlk gruba girenler, akıllı ve mutlu... Ortadakiler ise, mutsuz ve/fakat akıllıdır. Sonuncu grubun insanları ise, aptal ve mutsuzdur."
Blaaise Pascal
