Kozlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, geçen yıl 60 tonluk kömür ihalesi yapmış.

İhaleyi alan firma, 40 ton kömür teslim etmiş.

Ama kömürü ÇATES'e verseniz, yakmak için bir o kadar da mazot harcardı!

Kömür hem kötü, hem de eksik olunca, kıyamet kopmuş!

İhaleyi kazanan kişiyi çağırmışlar, biraz daha kömür getirtmişler.

Sonra ne olduysa, konu kapanıp gitmiş!

İddia o ki, kömür kalitesiz, teslim eksikti!

"Nasıl kapandığını bir Allah bilir, bir de İlçe Milli Eğitim Müdürü Mansur Gök bilir" diyorlar!

Kozlu Kaymakamı Sayın Ahmet Karakaya'nın olaydan haberi olduktan sonra, kömürün TTK'dan alınması yönünde talimat verdiğini öğrendik.

Kaymakam Bey ne yapsın? Suistimali önlemenin başka yolunu bırakmamışlar!

Yalnız bu Mansur Gök ve Eğitim Bir-Sen ekibi acayip sıkıntılı işler yapıyor!

Bombalar birbiri ardına patlayınca, Milli Eğitim Müdürü "Gök"yüzüne uçar!

Liyakata baksak, olmaz mıydı?

Zonguldak'ın ilk bağış okulu olan tarihi Mehmet Çelikel Lisesi Müdürlüğü'ne, Kilimli Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Aşkar'ı görevlendirmişler.

İsmail Aşkar'ın öyle parlak bir özgeçmişi de yok.

Zonguldak'ın en önemli lisesine, hangi özelliği nedeniyle görevlendirildiğini merak ettim.

Meğer İsmail Aşkar, Memur-Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar'ın kardeşiymiş.

Böyle önemli bir okula müdür olmak için aranan kıstas bu mudur yani?

Artık şu Eğitim Bir-Sen'li olmayı, müdür olmak için en önemli kıstas olmaktan çıkartsak olmaz mı? Bunu çıkartamıyorsak, Eğitim Bir-Sen içinde "dayısı", "kardeşi" olma zorunluluğunu atsak, en azından bir kenara...

Liyakata baksak mesela... Olmaz mı?

Nasıl Zonguldaklısın?

Zonguldak'ı sevmek nasıl olur?

Bu kentin taşına-toprağına zarar vermiyorsan...

Çalmıyor-çırpmıyorsan...

Devlete ve kurumlarına ödemen gereken paraları kaçırmıyorsan...

Zonguldak insanını hor görmüyorsan...

Çalıştırdığın işçinin parasını veriyorsan...

Zonguldak'ta üretim yapıp, satıyor, bu kente katma değer katıyorsan...

Çaldıklarınla, tefecilikten kazandıklarınla değil, üretimden kazandıklarınla yatırımlarını Zonguldak'a yapıyorsan...

En büyük Zonguldaklısın...

Bunun için nüfus kağıdında ne yazdığı da önemli değil.

Günün Fıkrası: Potansiyel!

Adamın küçük oğlu sorar: "Babacığım 'potansiyel' ile 'fiili' arasındaki fark nedir?"

Babası, "Anlatayım" der, karısına döner ve sorar: "1 milyon dolar verseler, Robert Redford'la yatar mısın?"

Karısı: "Tabii, sorulur mu? Hayatta kaçırmam!"

Bunun üzerine adam, kızına 1 milyon dolar karşılığında Brad Pitt ile yatıp-yatmayacağını sorar.

Kızı: "Vay be! Tabii ki! Hep hayalini kurduğum şey!"

Daha sonra adam, büyük oğluna dönerek, "1 milyon dolar için Tom Cruise ile yatar mısın?" diye sorar.

Büyük oğlu, "Evet! Neden yatmayayım? Düşünsene, 1 milyon dolarla neler yapılmaz! Bir saniye beklemem!" der.

Bunun üzerine babası, küçük oğluna döner:
"Anladın mı oğlum? 'Potansiyel' olarak 3 milyon doların üzerinde oturuyoruz, ama 'fiili' olarak 2 o....u ve 1 i..e ile birlikte yaşıyoruz."

Kıssadan Hisse: Hasta geyik...

Yaşlı bir geyik, hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çayırda yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir. Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca, kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik, hastalıktan kurtulur, ama yiyecek hiçbir şey kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür.

Dersimiz: Bazen iyi şeyler de paylaştıkça bitebilir. Elimizdekinin değerini bilelim.

Günün Sözü:

"Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır."

Bertolt Brecht