Geçenlerde AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun, bir yerel gazeteye, "hastanenin eski yerine yapılacağını ve 1,5 yıl içerisinde tamamlanarak hizmete gireceğini ve çalışmaların en kısa sürede başlayacağını" söylemişti.
AK Parti'nin iki milletvekilini aradım.
Konuyla ilgili bir gelişme olup-olmadığını sordum.
Zeki Tosun'un kamuoyuna yaptığı açıklamayı teyit edemedim.
Dün Zonguldak Valisi Sayın Ahmet Çınar, daire müdürleriyle öğle yemeğinde bir araya geldi.
Hastane yerinin değiştiğini söyledi.
Küçük bir araştırma ile hastane yerinin Baştarla Mahallesi'ndeki TTK İnsan Gücü Eğitim Müdürlüğü ile Kredi ve Yurtlar Kurumu Zonguldak İl Müdürlüğü binasının bulunduğu alana yapılmasının planlandığını öğrendim.
Zeki Tosun, siyaseti bilmez.
Bilmediği için de böyle sık sık boşa düşer.
Gerçi, önemli olan Zeki Tosun'un boşa düşmesi değil, hastanenin boşa düşmemesi!
Müteahhit Mağdurları Derneği...
Kilimli'de "Müteahhit Mağdurları Derneği" kurulmuş.
Derneğin merkezi, Kilimli Belediyesi içinde bir oda...
Bildiğin kozmik oda!
Derneğin başkanı kim, yönetimi kim?
Bunları şu anda tam olarak bilmiyoruz.
Ama bu derneğin faaliyetlerini merak ediyoruz.
Hangi müteahhit mağdurlarının mağduriyeti giderilmiş?
Hangi müteahhitler mağdur edilmiş?
Tapular nasıl devrolmuş?
Derneğin üzerinden mi yapılmış, kişiler üzerinden mi?
Bu derneğin bir üst aklı var mı?
Dernekler İl Müdürlüğü bu konuyla ilgilenir mi?
Yoksa biz ilgilenmeye devam edelim mi?
Şişman kadın!
Zonguldak'ta siyasetçilerin yöresel ayrımlar yaptığına yıllarca tanık olduk.
Son dönemde bu ayrımcılık, bürokrasiye de sıçradı.
Ne kadar karşı olsanız da, siyasetteki bu tavra bir karşılık bulabilirsiniz.
Ama bürokrasideki yöre ayrımına nasıl bir anlam vereceğiz?
Bir bürokrat, hemşehricilik yapabilir mi?
Ben çok önemli bir bürokratın hemşehricilik yaptığını iddia ediyorum.
"Olmaz böyle şey" diyen biri varsa, ismini söylerim.
İnsanı rahatsız eden olay şu...
Başın secdeye gidiyor. Müslüman'sın yani!
Müslüman'ın ayrımı olur mu?
"Operadaki şişman kadın son şarkıyı söylemeden opera bitmez" diye çok bilinen bir söz var ya...
Ben şimdi o şişman kadının sahneye çıkmasını bekliyorum.
Kıssadan Hisse: Başı hocaya, döşü hocaya...
Mahallenin yaşlı kadını, hoca efendiye uğramış.
"Hocam, kurban kestireceğim, ama nasıl paylaştırmak gerek?" diye sormuş.
"Ooo, çok kolay" demiş hoca:
"Başı hocaya, döşü hocaya... 7 hissenin 5'i hocaya... Kalanı bir güzel pişir, bana da bir tabak göndermeyi unutma..."
Günün Fıkrası... Köpekbalığı ve insan...
Anne köpekbalığı, yavrularına insan yeme dersi verirken anlatıyormuş:
"Bir insan gördüğünüzde, önce sağından hızla geçip gidin. Geri dönün... Hızla diğer yanından geçin... Sonra geri dönüp yiyebilirsiniz."
Minik köpekbalığı itiraz etmiş:
"Niye ilk seferinde yemiyoruz? Ben olsam ilk seferinde yerim..."
Anne köpekbalığı sinirlenmiş:
"İyi... B.klu b.klu ye o zaman..."
Günün Sözü:
"Yalancı devleri yok etmek için dev aynaları kırmak yeterlidir."
Arif Nihad Asya
