19 Kasım 2016 Cumartesi günü&[#]8230;

Saat 15.30 sıraları&[#]8230;

Beş dakika arayla üç kadın, iki erkek aradı.

FETÖ iddianamesinin yayınlanmasından rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.

Avukatlarının iddianameye ulaşamamasından yakınıyorlar.

Kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyorlar.

Ve bizim tarafsızlık ilkemizi yitirdiğimizi anlatıyorlar.

Şüpheli isimlerinin yazılmasından duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar.

Ve hala FETÖ&[#]8217;yü savunuyorlar.

Bu nasıl bir örgüt ki, hala bir araya gelip beş dakika arayla algı operasyonu yapabiliyor?

Şu konuya bir açıklık getirelim.

FETÖ&[#]8217;den tutuklanıp şu anda hapiste olan tanıdığımız insanlar var.

Ve hatta içlerinde sevdiğimiz insanlar var.

15 Temmuz&[#]8217;da yapılan hain kalkışma nedeniyle bu insanlarla aramıza mesafe koyduk.

Biz, her zaman devletimizin yanındayız.

FETÖ&[#]8217;nün yanında olma ihtimalimiz yok.

Ergenekon ve Balyoz sürecinde olduğu gibi bu süreçte de bazı sıkıntılar olacaktır.

Devlete karşı kim suç işlemişse, cezasını çeksin!

Telefonla arayanlardan birine, &[#]8220;Bu nasıl bir örgüt ki, hala beş dakika arayla arayabiliyorsunuz? Sizden gerçekten korkulur&[#]8221; dedim.

Karşı taraf, &[#]8220;İşte biz böyle bir örgütüz. Korkun bizden&[#]8221; dedi.

"Eline ahlaksızlık fırsatı geçmemiş insanların, &[#]8216;ahlaklıyım&[#]8217; diye böbürlenme hakkı yoktur" demişti ya Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim!
Yıllardır sessiz, sakin, mazlum görülen FETÖ&[#]8217;cülerin, canları yanınca, nasıl da canavar kesildiklerini hem 15 Temmuz&[#]8217;da, hem de 19 Kasım 2016 Cumartesi günü telefonda görmüş olduk.

&[#]8216;Kendini bizim yerimize koy!&[#]8217;

Bu meslekte 27&[#]8217;nci yılıma giriyorum.

En nefret ettiğim şey, &[#]8220;Kendini benim yerime koy&[#]8221; sözüdür.

Şimdi de FETÖ&[#]8217;cüler, &[#]8220;Kendini bizim yerimize koy&[#]8221; diyorlar.

Ben de diyorum ki:

&[#]8220;Siz kendinizi Ergenekon ve Balyozdan tutuklananların yerine koyun, o zaman!&[#]8221;

Eğer biz kendimizi bir katilin, bir hırsızın, bir fahişenin yerine koyarsak, bu işi yapamayız!

Biz kendimizi bir başkasının yerine koyacağımıza, elimizi vicdanımıza koyarız.

Eğer biz kendimizi bir sefer Ergenekon'cunun, diğer seferinde FETÖ&[#]8217;cünün, bir başka seferde PKK&[#]8217;lının yerine koyarsak, nice olur halimiz?

Biz, hep aynı yerde duracağız&[#]8230;

Biz, doğru bildiğimiz yerde duracağız&[#]8230;

İşimizi yapacağız&[#]8230;

Sorumlusu Tosun&[#]8217;dur!

Kamu Hastaneleri Birliği Zonguldak Genel Sekreterliği görevine Muharrem Erdem atandı ya!

&[#]8220;Genel Sekreterliği Ereğli&[#]8217;ye kaptırdık&[#]8221; diyorlar, sonra taşı da bize atıyor, &[#]8220;Hepsi senin yüzünden oldu&[#]8221; diyorlar!
Bu kızanlar arasında AK Partili dostlarımız da var!

Zeki Tosun&[#]8217;a kıyamadıklarından bize kıyıyorlar!

Ama işin aslı şu:

Eğer AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun, kardeşi Hasan Tosun&[#]8217;u bu koltuğa oturtabilmek için bu kadar ısrar etmeseydi, Genel Sekreterlik Zonguldak&[#]8217;ta kalırdı!

Bunu anlamıyorlar.

Biliyorsunuz, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu kuruldu.

Bu kurumun İl Müdürlükleri oluşturuluyor.

Hala Zonguldak&[#]8217;a bir İl Müdürü atayamadılar.

Neden mi?

İki milletvekili, hemşehrilerini atama konusunda birbirlerine düştüler de, o yüzden!

İktidarın üçüncü milletvekili &[#]8220;hop&[#]8221; diye birini atatırsa, şaşırmayın!

Milletvekillerinin derdi, bu işi yapabilecek olanı, liyakatlı olanı seçmek değil!

Kendi dediğini yaptırabilme egosu!

Kentini değil, kendini düşünürsen, böyle olur!

Zonguldak, bu yüzden ileri gitmiyor!

Kızmak yok, yazmaya devam!