Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü’ne alınacak olan 12 eski hükümlü için kura çekimi yapılamadı.

Çalışma ve İş Kurumu Zonguldak İl Müdürlüğü’nün yaptığı kura çekimlerinde böylesine bir rezalet yaşanmamıştı.

Başta işin sorumlusu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü gibi düşünüldü.

Ama bu defa İŞKUR kuraya katılacak olanları belirledi ve işi TTK yönetimi ile ilgili notere devretti.

Ve ortaya rezil bir manzara çıktı.

[*] [*] [*] [*]

Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu, skandal gelişmenin hemen ardından yazılı bir açıklama yaptı.

Dedi ki:

“Bilindiği üzere TTK Genel Müdürlüğü’ne alınacak eski hükümlülerle ilgili 9 Mart 2016 tarihinde saat 14.00’de yapılan Noter kurasında birtakım sıkıntılar yaşanması üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur.

TTK Genel Müdürlüğü’nün İl Müdürlüğümüzden talep ettiği 12 eski hükümlü işçi açığına ilişkin şahsen ve internet ortamında kabul edilen toplam 336 kişiyi içeren nihai liste ilgili Kuruma gönderilmiş olup, mülakat adaylarını belirleme aşamasında noter kurası ile ilgili Kurumumuzun görev, yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır.

Noter kurası ile ilgili yetki ve sorumluluk ilgili kamu kurumu ve Notere ait olup, işe alımla ilgili gelişmeler İl Müdürlüğümüzce takip edilmektedir.

Kamuoyunun bilgisine duyurulur.”

[*] [*] [*] [*]

Bir topta iki numara…

Var bu işte bir numara…

Bu ucuz numara kimin işiyse, ortaya çıksın.

Bu işin hatası olmaz.

Bu işin telafisi de olmaz.

Tek numaralı toplarla hak sahibi olanların hakları saklı kalmalı.

Diğerleri için yeniden kura çekilmeli.

O görüntülerde işçi adayları, genç bir elemana yükleniyor.

Noter yetkilisi sesini çıkarmıyor.

TTK Genel Müdür Yardımcısı sus-pus.

[*] [*] [*] [*]

TTK’nın diğer temsilcileri işi kurtarmaya çalışıyor.

Genç elemanı atıyorlar ortaya…

Genç eleman, sesini çıkaramıyor.

Anlatmaya çalışıyor.

Ama nafile…

Karşısındakiler zaten eski hükümlü…

En küçük bir harekette bindirecekler!

Böylesi bir rezil manzaranın ortaya çıkmasına kim neden oldu?

İşte onları atacaksın o kazana…

Top gibi çevireceksin.

Sonra çekeceksin.

Bakacaksın ki, üzerlerinde çift numara var.

Bir daha atıp, bir daha çekeceksin!

[*] [*] [*] [*]

TTK Genel Müdürü Burhan İnan, işçi alımıyla mı uğraşacak, bu saçma sapan işi yapanların pisliklerini mi temizleyecek?

Böylesi bir manzaradan sonra yarın öbür gün yapılacak kura çekimine kim itibar eder?

Kim inanır?

Kadir İnanır…

Kim güvenir?

En büyük sorun, güvenin kaybolması.

Yazıktır…

Ayıptır…

Günahtır…

Kurumdan ve Genel Müdür İnan’dan bu konuda bir açıklama bekliyoruz.

Kamuoyu bir açıklama bekliyor.

Kim var bu işin arkasında?

Kim var bu şaibenin arkasında?

Herkes bilsin.

Yoksa şaibe Genel Müdür İnan’ın üzerinde kalır.

Rektör Bey’e çağrı…

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve Üniversite Senatosu güzel işlere imza atıyor.

Yeni yatırımlar, yeni bölümler gündemde…

Yatırımların başında da Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi var.

Gerek işimiz düştüğünde, gerekse ziyaret veya başka amaçlarla gittiğimizde dikkatimizi çeken iki olay var.

Bunlardan birincisi, Zonguldak için olmazsa olmaz olan Onkoloji Servisi…

Yeni yapılan, yeni kazandırılan bir bina…

İçinde pırıl pırıl insanlar var.

Ama binanın dışı karanlık…

Buraya ilk defa gelen birine, “Sizce Onkoloji Servisi nerede?” diye sorsanız, büyük çoğunluğu burayı gösterecektir.

Kanser hastalarının zaten yaşadığı travmaya bir travma daha ekleyecek garip bir renk.

Zaten gördüğünüzde içinizi karartıyor.

Allah kimseyi düşürmesin, ama düşenlere de hiç olmazsa biraz olsun pozitif enerji veren bir imaja kavuşturulmalı.

Bu hastanenin psikologları bu işten iyi anlar.

Onlara sorulsa, zaten başta bu hata yapılmazdı.

Bu konularda hassasiyetine inandığımız Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer’in konuya el atacağına inanıyoruz.

Başka bir eksik…

Son günlerde hastanelere daha sık gider olduk.

Hayatın olağan akışı içinde bazen göremediklerimizi bizlere; ya okurlar ya da tanık olanlar gösteriyor.

Bazen de 2,5 yaşındaki oğlunuz size önemli bir eksikliği gösterebiliyor.

Yine Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kampüsü içinde dikkat çeken bir detay.

Fakülte binası ile Diş Hastanesi arasında bir spor alanı ve çocuk parkı var.

İnanıyorum ki, oraya çocuklarıyla giden pek çok aile, anne-baba aynı şeyi yaşıyordur.

Tedavi öncesi, tedavi sonrası veya beklerken, çocuklar oradaki parka yönelmek istiyor.

Ama o park kreşe ait…

Dışarıdan gelen çocuklar oynayamaz.

Başka benzer park alanı da yok.

Demek ki, bu da önemli bir eksiklik…

Hastanenin her anlamda klişe devlet veya üniversite binalarının ötesinde sosyal donatılarla zenginleştirilip dekore edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer’in çocuklar için de böylesi bir adım atacağına inanıyoruz.