Önce içinden iki il çıkartıp fiziki olarak küçülttüler bizi
Sonra yatırımsız bırakıp, nüfusunu göç ettirdiler.
Türkiyenin en büyük köyüne çevirdiler!
Öyle kötü politikacılarımız oldu ki, umutlarımızı bile çaldılar.
Bir sihirli değnek lazım şimdi!
Kocaman hayallerimiz olmalı mesela!
Döndürmeli bizi Veysel Atasoylu günlere!
Bu toprağın insanı olmalı önce!
Ölünce başka memleketlere gömülmemeli!
Zonguldak geriye giderken, o yükselmemeli!
Ankarayı, İstanbulu bilmeli!
Başbakan, Cumhurbaşkanı adıyla hitap etmeli!
Bakan değişeceği zaman adı geçmeli!
Bu yöreye ihanet etmemeli!
Adaletli olmalı mesela!
Hak, hukuk bilmeli!
İnsanlar onu gördüğünde, İşte benim milletvekilim bu demeli.
Var mı böyle bir isim Zonguldakta?
Bence var
Siz de öğreneceksiniz yakında!
Sizde yüz var mı?
Zonguldaklı politikacılar, bir sonraki seçimi düşünüyor.
Bürokratlar ise, bir sonraki koltuğu
Olan, Zonguldakın çilekeş insanına oluyor.
Koskoca Zonguldakta bir tane cildiye doktoru mu olur arkadaş?
Nerede Milletvekilleri?
Nerede Kamu Hastaneler Birliği?
Nerede İl Sağlık Müdürlüğü?
Nerede Hastane Başhekimi?
Sonra yazınca, kızıyorsunuz
Ayıp değil mi kardeşim sizin yaptığınız?
Utanmalısın!
Zonguldakta bir kısım gazeteci, işi-gücü bırakmış bizi takip ediyor.
Bunlarda utanma denen bir şey de yok!
Ali Rıza seni niye yazdı? Kaç lira istedi?
Bu geri zekalı takımına önerim, önce yazdığımızın doğru olup-olmadığını araştırın.
Vergi Dairesi bile sizin kadar meraklı değil!
Bir de bunların, bacakları kısa, kıçı yere yakın olanı var!
Ölecek hasedinden!
İçinde bıraktığımız kırığı çıkartamamış olacak ki, kıvranıp duruyor!
Seni oradan da atayım da gör!
Öte yandan biri de bizim yaptığımız gazetecilikten utanıyormuş!
Biz de onun gazeteciliğinden utanıyoruz.
Gazeteci, gelen haberi yayınlar!
Saklayıp ranta dönüştürmez!
Bir de kimsenin iplemediği gazeteciler var!
Büyük büyük laflarla yazarlar!
Kendilerini överek yorumlarlar!
Ne bürokraside, ne de siyasette hiçbir karşılıkları yoktur!
Çok güzel rol yaparlar!
En iyi oynadıkları rol, gazeteciliktir!
