Türk Kızılayı Zonguldak Şubesi Başkanlığı'ndan istifa eden Aydın Ergenç hakkında ilginç yorumlar yapılıyor.
Neymiş, Aydın Ergenç'in hiç geliri yokmuş!
Geliri olmayan biri, nasıl Kızılay Başkanı olurmuş!
Enver Cevahir'in ne geliri vardı?
Nihat Aygün'ün ne geliri vardı?
Aydın Ergenç, SGK emeklisi!
Yaklaşık 5 bin lira maaş alıyor!
Oğlu ve kızının ticari hayatı var!
Adam olana ayda 5 bin lira yeter de artar bile!
Aydın Ergenç istifa edince, Kızılay'a müfettişler gelmiş!
Müfettişler, yönetim düştüğü için Kızılay'ı yönetmeye gelmişler.
Kızılay Başmüfettişi Celil Özüdoğru ve Müfettiş Emre Guran, dün gazetecilere, Aydın Ergenç'in kendi isteğiyle istifa ettiğini, kuruma zarar verecek herhangi bir durumun olmadığını söylediler.
Kongreye kadar da Kızılay'ı kendilerinin yöneteceğini özellikle vurguladılar.
Tüm bu dedikoduları yayan bir kişi!
Fitnenin başı o!
Onu intihardan kurtaran kişiye diyorum ki: "Bıraksaydın, bu insansı yaratık intihar etseydi! Bugün Zonguldak'ın başına bela olmazdı. Üstelik Zonguldak, bir pislikten kurtulmuş olurdu."
Devlete bu kadar borç takamazdı!
Vatandaşa bu kadar borç takamazdı!
Piyasaya bu kadar borç takamazdı!
Eniştesine zarar veremezdi!
Ablasına zarar veremezdi!
Çevresine zarar veremezdi!
Borçlu olduğu insanlara banka yoluyla "borç" diye gönderdiği parayı geriye alamazdı!
"Evde bir gram yiyecek yok. Çoluk-çocuk aç kaldık" diyerek, Kızılay'dan gıda kolisi alan bu insansı yaratık, şimdi neler konuşuyor?
Çıkardığı gazdan korkan bu insansı yaratık, tefecilerden korkusuna bir gece evini, çoluk-çocuğunu alıp şehirden kaçmak zorunda kalmıştı!
Sonra "tefeci" dediği adamlara oturduğu evin tapusunu verince, kente geri dönüş vizesi almıştı!
Şimdi, o zaman "tefeci" dediği adamlarla beraber viski içip, dedikodu yapıyor!
Sonra, "Bu şehir neden olmuyor?" diye hayıflanıyoruz!
Olmaz tabi!
Erkeklerin cinsel zevklerine para karşılığı hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadınların çocukları bu kadar çok olunca, şehir de dikiş tutmuyor!
Heykeli yapılsın!
ATV'de Esra Erol'un programına katılan Gökçebeyli Gülay Pazarlı, eşinin kendisini aldattığını iddia etti. Programda, kocası Fehmi Pazarlı ile yüzleşen kadın, içini döktü. Fehmi Pazarlı'nın ise söze, "Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak Gökçebey Pazarlıoğlu Köyü'nden tüm dünyaya selamlar" diyerek girmesi; hem karısını hem izleyenleri çileden çıkardı. Kocası Fehmi Pazarlı'ya tepki gösteren kadın, "Bal sattığı için reklam yapıyor bir de" dedi.
Bu diyalog, kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu.
Gökçebey Belediyesi, ilçe girişine Fehmi Pazarlı'nın heykelini yapmalı.
İlçe girişine kurulacak takın üstüne de, "Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak Gökçebey Pazarlıoğlu Köyü'nden tüm dünyaya selamlar" yazılmalı.
Gökçebey Belediyesi bu işi yapmazsa, Zonguldak İl Özel İdaresi devreye girmeli.
Zaten Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, ahlak yoksunu bu adamın sözlerini sosyal medya hesabından paylaştı.
O halde İl Özel İdaresi'nden bu ahlaksızlığa bir miktar para harcamak da sorun olmaz!
Çok güzel bir heykel önerim var!
Cildi bal peteğine benzeyen bir adam yapalım!
Kafası kestane kirpisi gibi olsun!
Adamın testisleri kestaneye benzesin!
Kolunu oynattıkça, bal aksın!
Bütün Türkiye bu heykeli konuşur.
Bırakın Türkiye'yi, dünya bu heykeli konuşur!
Kentin yarısına veren, yarısına da söz verenleri dinleyen devletimiz, bu önerimizi ciddiye alır inşallah!
