CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifinin bildirisine imza atanlara yönelik başlatılan gözaltı ve soruşturmaların son bulması gerektiğini ifade ettiği açıklamasında şöyle demiş:
Büyük resme bakarsak, ifade özgürlüğü olarak değerlendirilebilecek açıklamalara yönelik bu tavrın, muhaliflerin siyaset alanını daraltıp hareket edemez hale getirme niyeti vardır. Bu gözaltılar ile korku imparatorluklarını pekiştirmeyi amaçladıklarını düşünüyoruz. Gücü eline alan, kendi düşüncesinin tersini söyleyeni istediği gibi cezalandıramamalıdır. Bunu yapabildiğimiz gün, ülkemiz gerçekten iyi bir yerlere gelme şansı yakalayacaktır. Bizim tek gayemiz bunu gerçekleştirebilmektir.
Zaten gerçekleştirmiyor musunuz Sayın Turpcu?
Siz, gücü elinize aldığınızda başka bir şey mi yaptınız?
Milletvekili oldunuz.
Delege seçimi yaptınız, İlçe Başkanlarını seçtirdiniz, İl Başkanını değiştirdiniz.
Kurultay delegelerini siz belirlediniz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun karşısına kurultayda aday bile çıkartamadınız.
Kısacası, partisi-purtisi fark etmiyor.
Kim gücü eline geçirmişse, hemen Kral oluyor.
O yüzden isterseniz kendinizi kandırmayın
Çünkü halk size inanmıyor!
İnansa, siz Zonguldakta partiyi açık ara birinci, Genel Başkanınız da partiyi iktidar yapardı
Öyle değil mi?
Kerimhanla at koşturuyor,
rakı içiyoruz de, alkışlayalım
Çaycumanın CHPli Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, sosyal medyada ve belediye şirketlerinden maaş ödediği kişilerin çalıştığı yayın organlarında AK Partiye veryansın ediyor. Ama Cumartesi günü Çaycuma TSOda Filyosla ilgili bir toplantı vardı.
AK Partinin üç milletvekili de oradaydı.
Sosyal medyada asan-kesen Bülent Kantarcının halleri süt dökmüş kedi gibiydi.
TBMMde AK Parti Milletvekili Hüseyin Özbakırı ziyaretindeki fotoğraf daha da ilginçti. Özbakır oturuyor. Bülent Kantarcı da, sübyan mektebine yeni başlamış talebe gibi elleri dizinde nasıl oturuyor?
Özbakır, Davayı geri çek diyor. Kantarcı, Değerlendirelim diyor.
Sosyal medyada, Bir de hukukçu olacak filan diyordun ya
Konuklarına öylesi ağır yazılar yazdırmasana...
Bir daha o insanların yüzüne nasıl bakacaksın?
Çık, gerçek niyetin neyse açıkla
Çaycumaya gelen herkes senin konuğundur.
En güzel şekilde ağırlayacak, uğurlayacaksın.
Arkasından şirketlerinden maaş verdiğin kalemlere yazı yazdırmayacaksın.
Ayıp
Çok ayıp
Günün Fıkrası: Kantarın ayarı
Temel, bir gün Japonyaya gitmiş. Yanındaki rehberle dolaşırken, Japonun biri, Temele bakıp, "Çan çin çon çin" demiş. Temel, rehbere ne dediğini sormuş. Rehber ona, "Senin ağzına bir gram s
..m dedi" demiş.
Temel, yapamayacağını söylemiş ve iddiaya girmişler. Temel, yatıp ağzını dikmiş havaya, Japon, kıçını Temelin ağzına dayayıp konsantre olmuş. Bir dakika sonra "pit!.." diye bırakmış, ölçmüşler, bir gram. Temel, Türkiyeye dönmüş, Dursunu yolda görünce, "Senin ağzına bir gram s
..m" demiş. İddiaya girmişler. Temel, kıçını Dursunun ağzına dayamış, konsantre olmaya başlamış. Beklemişler, faaliyet yok. Dursunun altta canı sıkılmış, başlamış Temelin testisleriyle oynamaya... Birden haldir haldır koyvermiş Temel... Ölçmüşler, 3 kilo. Dursun, "Haçan lan bir gram s
n" demiş.
Temel de:
"Kantarın ayarıyla oynarsan, hal böyle olur.