Yanında çalışmaktan, yıllarca çarpışmaktan, sonra oturup kadeh tokuşturmaktan büyük keyif aldığım gazeteci büyüğüm rahmetli Ali Bahadır çok sık kullanırdı bu atasözünü: 'İşkilli büzük dingilder' derdi.
Buradaki 'büzük', 'tavuk' anlamında kullanılır.
Sözün anlamı şudur:
Ortaya çıkmasını istemediği bir iş yapmış olan, bir ayıbı bulunan kimse her zaman korku, telaş içinde, tetikte bulunur, herhangi bir sözden alınabilir!
Ben ilişkilerimde bu söze çok önem veririm.
Bir bürokrat, bir siyasetçi, bir işadamı benden kaçıyorsa mutlaka bir iş vardır.
Gereğinden fazla samimiyet kurmaya çalışırsa işkillenirim.
Bu bende mesleki bir hastalık halini aldı.
İlişkilerime ona göre yön veririm.
Hatırlatayım istedim!

Geçti Bor'un pazarı! Sür eşeği Niğde'ye!
Kozlu ilçe girişinde köprülü kavşak yapılacaktı.
Kentleri, liyakat sahibi insanlar yönetmediği için neler oluyor bakalım.
Kozlu'daki köprülü kavşakta hiç ışık olmayacak, trafik hiç aksamayacaktı.
Transit geçiş olacaktı. Kozlu'ya dönecekler köprünün altını kullanacaktı.
Bizimkiler mevcut köprülerini yenilediler.
Diğer köprüleri iptal ettiler.
Kim yaptı? Dönemin Kozlu Belediye Başkanı Kerim Yılmaz.
Kerim Yılmaz istemese bu iş olmazdı.
O dönem, Kerim Yılmaz'dan para aldığı için susanlar, bugün 'Kavşağın köprüsü nerede?' diye bağırıyorlar!
Geçti Bor'un pazarı! Sür eşeği Niğde'ye!

Gönülden ırak olmasan o koltukta olursun!
AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır'ın hala ilçe başkanıymış gibi davranması mevcut başkan Saffet Bozkurt'a yapılmış bir saygısızlık değil mi?
Bir koltuktan kalktıysan ya da kaldırıldıysan, o koltuğa oturana saygı duymak zorundasın.
Üstelik bir 'dava partisi' olduğunu söylediğiniz AK Parti'de böylesi hareketler hiç yakışık alıyor mu?
Bir de Fatih Çakır'ın adı il başkanlığı için geçiyormuş!
İlçe Başkanlığı koltuğundan 'Genel Merkez' zoruyla kaldırılan birini, İl Başkanı yaparlar mı?
Bu sadece 'Fatih Çakır' sorunu da değildir.
Biz böyle durumlarla karşılaştık.
Mesela Zonguldak Belediye Başkanlığı seçimini kaybeden Secaattin Gonca, beş yıl kendine gelememiş, her etkinliğine toplantıya katılmaya özen göstermişti.
Doğru olan, kendini unutturmak, yerine gelene saygı duymaktı!
Muhtemelen bu arkadaşlar 'unutulmaktan' korkuyorlar.
'Gözden ırak olan, gönülden ırak olur' sözüne inanıyorlar.
Gönülden ırak olmasan o koltukta olursun!
Gönülden ırak değilsen, gözde olmak için niye çabalar durursun!
Siz merak etmeyin. Ben zaman zaman sizi yazar, hatırlatırım.

Milli Piyango ve Diyanet
Milli Piyango, Demirören ailesine geçtiği günden bu yana kamuoyunda müthiş olumsuz bir algı vardı.
İkramiyelerin bilinçli olarak çıkartılmadığından ve paranın Demirören ailesinin cebinde kaldığı söz ediliyordu.
Yılbaşı büyük ikramiyesi için tüm hazırlıklar tamamlanmıştı.
Ancak kamuoyundaki olumsuz algı ortadan kaldırılamadı.
Demirören ailesi, Hürriyet, Milliyet gibi güçlü yayınlarıyla operasyona başladılar.
Ama istedikleri sonucu tam alamadılar.
Bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı 'Milli Piyango kumardır ve haramdır' dedi.
İstanbul'da Nimet Abla başta olmak üzere piyango gişelerinde kuyruklar oluştu.
Bazen ters algı işe yarar.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Piyango İdaresi'nden yüksek miktarda bir bağış almalı.
Bunu gerçekten hak etti!

Nevzat Taşdan emekli oldu
Zonguldak Vali Yardımcısı ve Kilimli İlçe Kaymakamı Nevzat Taşdan emeklilik dilekçesini verdi.
Haberi Pusula'dan okudunuz.
Doğal olarak, konuyla ilgili yorum yapmamı bekliyorsunuz.
Şu an için yorum yapacak bir durum yok.
Nevzat Taşdan konuşursa biz de yazarız.
Verdiği karar, Zonguldak ve Kilimli için hayırlı olmuştur.
İnşallah kendisi için de hayırlı olur.