Son üç yıldır yapılan 1 Mayıs kutlamalarına ilgi yıldan yıla artıyor.

Görünen o ki, geçtiğimiz yıllarda Zonguldak dışındaki kutlamalara ağırlık veren Genel Maden İşçileri Sendikası&[#]8217;nın yüzünü Zonguldak&[#]8217;taki kutlamalara dönmüş olması ve ülkede yaşanan olaylar, hükümete yönelik tepkiler, diğer katılımcıları da yüreklendirmiş.

Maden işçilerinin organize katılımı çok önemliydi.

Yıllardır Zonguldak&[#]8217;taki 1 Mayıs kutlamaları maden işçileri olmadan yapılmış veya sembolik katılımlarla geçiştirilmişti.

Zonguldak gibi bir kentte maden işçisi olmadan 1 Mayıs olabilir mi?

Elbette olmaz, olmamalıydı.

Dünkü kutlamalar, katılım ve mesajlar bakımından oldukça netti.

Hükümete net mesajlar verildi.

Ülke adına mesajlar verildi.

Çalışanlar adına mesajlar verildi.

Hak ve özgürlükler adına mesajlar verildi.

Tutuklu milletvekilleri, gazeteciler adına mesajlar verildi.

Demokrasi adına mesajlar verildi.

Terörle mücadelede izlenen yollar adına net mesajlar verildi.

Taşeron çalışanlar adına mesajlar verildi.

İşsizler adına mesajlar verildi.

Emek ve alın teri adına mesajlar verildi.

Türkiye adına mesajlar verildi.

Zonguldak ve maden işçisi adına mesajlar verildi.

Endişeler dile getirildi.

Tertip Komitesi adına tek konuşma yapıldı.

Onu yapan da maden işçilerinin temsilcisi Eyüp Alabaş oldu.

Tertip komitesi tarafından kaleme alınan metnin her kelimesi çok anlamlıydı.

[*] [*] [*] [*]

İşte o bölümlerden biri:

&[#]8220;Biz, Zonguldaklılar olarak, bölge insanı olarak, 1848&[#]8217;de, Osmanlı İmparatorluğu&[#]8217;nun o zor yıllarında buradaki zenginliğimizi, taşkömürümüzü alıp götüren; bizi açlık, yoksulluk ve sefalet içinde ölümüne sömüren emperyalistleri unutmadık.

Onlar da Kurtuluş Savaşı sonrasında buralardan nasıl uzaklaştırıldıklarını unutmadılar.

Biz insan haklarına dayanan; dil, din, mezhep, etnik kimlik gibi her türden farklılığı bir zenginlik olarak gören, çağdaş medeniyet hedefine ulaşma mücadelesi veren bir milletiz.

Biz, bağımsızlık tutkusu olan, bölgesine ve dünyaya örnek olmuş bir milletiz.

Biz kimsenin oyuncağı olmayız.

Biz emperyalizmin enerji ve maden savaşlarına alet olmayacak, Suriye bataklığına saplanmayacak ve onların kendi çıkarları için, bu bölgeyi ve ülkemizi yeniden yapılandırmalarına asla izin vermeyeceğiz.&[#]8221;

[*] [*] [*] [*]

Kim ne derse desin Zonguldak&[#]8217;ın sesi dün oldukça gür çıktı.

Katılımcılar arasında AK Parti tabanından, seçmen kitlesinden pek çok isim de vardı.

Miting alanına gelenler, eğer sonuna kadar kalsaydı, o alanın yetmeyeceği görülürdü.

Alanda en son kalanlar kimseyi yanıltmasın.

1 Mayısları bir tepki, dışavurum olarak yorumluyorsak eğer, Zonguldak ortaya net bir tavır koydu.

Her ne kadar ülkede CHP ve MHP, hala iktidar alternatifi olamasa da, her ne kadar terörle mücadelede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan&[#]8217;dan daha cesur bir isim görülmese de, toplum çalışma hayatından hak ve özgürlüklere, PKK&[#]8217;dan, KCK&[#]8217;dan Ergenekon&[#]8217;a, kırmızı rujdan TC&[#]8217;ye, tüm çelişkileri, çelişkili halleri hafızasına kazıyor.

Dünkü 1 Mayıs kutlamaları, bu bağlamda iyi bir hatırlatma ve uyarıydı&[#]8230;

Taşeron Cumhuriyeti&[#]8230;

1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan başka bir konu da, TTK&[#]8217;ya işçi alımıyla ilgili talep oldu.

AK Parti milletvekillerinin duyarsız ve yetkisiz kaldığı bu taleple ilgili şunları söyledi Alabaş:

&[#]8220;Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü, çalışanların emekli olduğunu ve 2 bin 500 işçiye ihtiyaç bulunduğunu söylüyor.

Ama hükümet, siyasi iktidar, işçi almıyor.

Çünkü hala taşeron düzeninden medet umuyorlar.

Evet, biz de &[#]8216;İnsanlar ölmesin, kimsenin burnu kanamasın, sosyal barış bozulmasın&[#]8217; diyoruz. Bunun için, taşeron düzenine, işçileri köle gibi pazarlamak isteyen istihdam bürolarına ve kamu çalışanlarını iş güvencesiz bırakmak isteyen, yasal düzenlemelere karşı çıkıyoruz.

Bu düşüncelerle Türkiye&[#]8217;nin &[#]8216;Taşeron Cumhuriyeti&[#]8217;ne dönüştürülmesine, insanların maden ocaklarında, tersanelerde, fabrikalarda, inşaatlarda ve komşu ülkelerdeki kirli savaşlarda hayatlarını kaybetmelerine izin vermeyeceğiz.

En önemli sorunlarımızdan biri, aynı işi yapan arkadaşlarımızın birbirinden çok farklı, üç ayrı ücret almalarıdır.

Ve hatta yeni işçi alınması halinde dördüncü bir ücretin dayatılmasıdır.

Evet, asli görevi haksızlıkları, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak olan devlet, bize farklı ücretleri dayatıyor, bunun için iktidar gücünü kullanıyorlar.

Devlet ciddiyetine yakışmayan uygulamalar yaygınlaşıyor.

Devletin işini yapan taşeron işçilerinin banka hesaplarına yatırılan kıdem tazminatları, devletin ve kamuoyunun gözü önünde işçilerden geri alınıyor, Hükümet ve Bakanlık seyrediyor.

İşçileri köleleştirmek için acımasız bir sistem kuruluyor.

Biz, başta maden işçileri olmak üzere Zonguldak ve bölgemizdeki işçi ve emekçi kardeşlerimizle birlikte, her türlü mücadeleyi verecek, gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanacak ve bu farklı ücret uygulamalarına, haksızlıklara, adaletsizliklere son vereceğiz.&[#]8221;

Gerçekten son verilebilir mi?

Bu gidişatta çok zor&[#]8230;

Çalışanlar ile işsizlerin birbirine düşürüldüğü, düşman edildiği, çatıştırıldığı bir mantıkta çok zor.

Babaanne ve torun&[#]8230;

1 Mayıs kutlamalarında ilginç bir kare&[#]8230;

Babaanne Hatice Alkan; taburesini ve torunu Nizamettin Alkan&[#]8217;ı da almış alana gelmiş.

Ayakta zor duruyor.

Bu güne duyarsız kalanlara inat, ilerlemiş yaşına aldırmadan orada.

Torununu Madenci Anıtı&[#]8217;nın içine oturtuyor.

Anıtın önüne koyduğu tabureye de kendisi oturuyor.

Dün alana gelenlerin yarısı, daha mitingin başında farklı gerekçelerle tüydü.

Keşke Hatice Alkan kadar davalarına sahip çıkabilselerdi.