Eskiden sabırsız biriydim.

Ama artık daha sabırlıyım.

Sabırlı olmak zorundayım.

Bulunduğumuz konum, sabırlı olmamızı gerektiriyor.

Her şeyini kaybetmiş insanlar gibi sorumsuz, hesapsız/kitapsız davranamayız.

Zonguldak'ın en etkili gazetesini ve internet sitesini yönetmek, bu yayını ayakta tutmak, kentin sorunlarını gündemde tutmak, birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın haklarını korumak, ailemizi ayakta tutmak, çocuklarımıza bir gelecek hazırlamak gibi sorumluluklarımız var.

Hayattaki başarısızlıklarını bize fatura etmeye çalışanlara söyleyecek sözümüz yok.

Biz onlara söyleyeceğimizi 25 sene önce söyledik.

Yanlış tercih yapmanızın faturasını bana kesemezsiniz.

Her zaman, bir satranç oyuncusu gibi; iki-üç adım sonraki hamleyi hesaplayarak yaşadım.

Bu yaştan, bu saatten sonra kimsenin oyununa gelecek değilim.

30 yıla uzanan meslek hayatımda, yürüdüğüm yolda hiç geri adım atmadım.

Mesleğe muhabir olarak başladım.

Biri Bartın'da olmak üzere iki resmi ilanlı gazeteyi ve Zonguldak'ın halen yayın yapan en etkili televizyonunu kurdum.

Bartın'daki gazetemizi ve Zonguldak'taki televizyonumuzu (Pusula TV-Elmas TV) satmamıza rağmen, Pusula gazetesi ve internet sitesi, Zonguldak'ın en etkili yayın organı olmayı sürdürüyor.

Pusula; her zaman güçlü isimlerle, güçlü bir marka oldu.

Ben hayatta ve ayakta olduğum sürece bu böyle olacak.

Birinin gelip bizi geçmesi için, bizim bu işi bırakmamız lazım.

Başkaları üzerinden hesap görmek isteyenler avucunu yalar.

Konsantrasyonumuzu bozmaya yönelik hareketlere prim verecek zamanımız yok.

Habercilik yapanlara eyvallah.

Ama her havlayana yanıt verecek halimiz yok.

Ben böyle buraya topluca yazayım.

Herkes payına düşeni alsın.

Haydi şimdi hep birlikte havlayın!

Kıssadan Hisse: Makamlar geçici kişilik bakidir: Kağıt Bardak

Eski bir bakandan, bir konferansta konuşma yapması istenmişti.

Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı.

Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu.

Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı.

Derin bir nefes aldı ve "Biliyor musunuz ne düşünüyorum?" diye sordu; "Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum. Tek bir fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana business class bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu. Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü, beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Özel bir kapıdan içeri almışlardı. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken, porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi. Sonra da beni salona aldılar ve en ön sırada ayrılan yerime geçmiştim."

Eski bakan derin bir nefes aldı, seyircilere gülerek bir süre baktı ve devam etti...

"Fakat bu yıl karşınızda bir bakan olarak bulunmuyorum."

Bir an durdu ve sonra devam etti:

"Dün buraya kendi ödediğim uçak bileti ile uçtum. Beni hava alanında kimse karşılamadı. Otele taksi ile geldim. Kendi odama kendim çıktım. Bu sabah buraya, otelden yine taksi ile geldim. Kapıdan girerken güvenlikten geçtim, hüviyetime bakıp listede olduğuma emin olmadan, salona almadılar bile. Sonra da bulabildiğim yerde oturdum. Canım kahve istedi ve görevliye sordum; bana dışarıda kahve makinesi olduğunu söyledi. Ben de çıktım ve şu gördüğünüz kağıt bardağa kahveyi kendim doldurdum."

Seyirciler gülmeye başlamıştı..

"Sanıyorum geçen yıl porselen bardak bana sunulmamıştı. Makamıma sunulmuştu. Benim asıl bardağım işte bu."

Konuşmanın bu noktasında gülüp alkışlayan seyircilere kahve bardağını kaldırıp gösterdi. Alkışlar bitince de şunları söyledi:

"Size verebileceğim en iyi ders bu işte. Bütün o övgüler, hizmetler, avantajlar, rütbeniz, rolünüz, makamınız içindir. Size ait değildir. Ve bir gün makamınızı görevinizi bitirdiğinizde porselen bardağınızı halefinize verirler. Çünkü aslında hep layık olduğunuz kağıt bardaktır.."

(Simon Sinek / "Leaders eat last" kitabından derlenmiştir.)